Bölüm 9: Enkaz

80 19 1
                                    

Soğuk, iliklerime kadar işleyip ürperten soğuk.. Nedeni bilinmez, sabah kalkmam gereken saatten daha önce uyanmış, yatakta bir o yana bir bu yana kıvrılıyordum. Uyumam gerekiyordu ama uykuyla arama kocaman bir duvar örülmüştü sanki. Daha fazla uğraşmamam gerektiğini kendime kabul ettirip kalkıp okul için hazırlanmaya koyulmuştum. Henüz çok erken olduğu için yürümeye karar verdim. Belki kafamın içinde dönüp dolaşan ve beni uyuyamayacak hale getiren her neyse, soğuk havayla bütünleşip kaybolurdu. Yürümek iyi gelebilirdi, hep iyi geldi. Düşünmek için bolca vakit..


Irmak geri dönmüştü, bunun durgunluğu vardı üzerimde. Arasla birbirimize arkadaşlığımızı haykırdığımız günden sonra her şey durgunlaşmıştı sanki. İkimizde zorunda kalmadıkça birbirimizin yüzüne bile bakmıyorduk. Zaten çoğu vaktimi sınıfta geçiriyordum. Ne? Grubun yanına gittiğimde ya Arasta orada oluyor, yada bir kaç metre ileride yanında bir kaç kızla sohbet ediyor oluyordu. İki durumda benim açımdan çokta iyi olmadığı için grubun yanına bile eskisi kadar uğramıyordum. Merveyle Gülce her şeyi biliyorlardı, belki birde Mert. Bir nevi eski hayatıma dönmüştüm. Bir farklılıkla.. Orkun. Her gün konuşuyorduk, Arasla olan biten her şeyi biliyordu. Ve tuhaf bir şekilde onun arkadaşlığı bana iyi geliyordu. Onunla konuşmak iyi geliyordu. Bir haftadır bana bir sürprizi olduğunu söyleyip duruyordu. Açıkçası merak etmiştim ama söylememekte ısrarcıydı. Okula yaklaşmıştım, düşüncelerimden telefonumun sesiyle koparıldım adeta. Orkundu. Bir hevesle telefonu kulağıma dayadım.


"Sabah sabah hayatımda hiçbir değişiklik olmadı Orkuncum." İsyan eder gibi konuşsamda aramasına sevinmiştim. Gülüşünü görmesemde hissedebiliyordum.


"Beni ne kadarda çok özlemişsin öyle."


"Ah, sorma. Sabahtan beri bir şey eksik ama ne diye düşünüp duruyordum." kıkırdadı ve devam etti.


"Ee, neredesin?"


"Okulun kapısındayım."


"Ohoo daha kapıda mısın kızım? Dersin başlamasına 15 dakika var sen hala sürt"


"Dediğin gibi 15 dakika var ve ben şuan okulun önündeyim Ork-"


"Görebiliyoruz." diyerek güldü.


"Anlamadım?" dedim şaşkınlıkla. Neyi görüyordu bu?


"Okulun önünde olduğunu." dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Şaşkınlıkla okulun bahçesinde etrafıma bakınırken Orkunu görmemle yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı. İçimdeki çocuk boy göstererek koşa koşa Orkunun boynuna atladım. Deli gibi gülüyordum, iyi geliyordu Orkun işte. Sürprizide bu olsa gerek.


"Kızım bir dur ya ne ağırmışsın sende." dedi ve kıkırdamaya devam etti. Yavaşça ondan ayrılarak omzuna vurdum.

"Hainsin." dedim ve gülmeme engel olamadım. Sevinmiştim ve şuan hiçbir şeye kızabilecek durumda değildim. Konuşmaya devam ettim. "Ee, ne işin var burada?"


"Bugünden itibaren yanımda gördüğün üç sapla beraber Atahan kolejliyiz güzellik." gözlerim iri iri açılırken tekrar Orkunun boynuna atladım. Şaşkınlıktan sadece sıkı sıkı sarılıp kahkaha atıyordum, dilim tutulmuştu resmen. Kulağıma eğildi ve "Biraz daha boynumda kalırsan Arasın gözleriyle şuracıkta can verebiliriz." diye fısıldadı. Söylediği şeyle ondan ayrıldım ve arkama baktım. Grubun hepsi bize şaşkın şaşkın bakıyordu. Arasta. Ona 'nasıl oluyormuş lanet pezo' bakışı attıktan sonra elimi kaldırdım ve hepsine "Günaydın!" diye seslendim. Hepsi günaydın diyerek karşılık verdiler ama yüzlerindeki şaşkınlık izlenmeye değer bir görüntü almıştı. Sonunda Orkuna dönerek devam ettim.

DARBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin