sixteen, i saw you as my mother.

652 113 105
                                    

ig: spearcbns oy vermeyi unutmayin iyi okumalarrr 🫶🏻

"Ne oldu ki?" dedim kantin masasına kolumu yaslarken. Jooyeon ile dün yaşanan ameliyat krizini konuşuyorduk.

"Jisung hyung! Bak ben kenarda serum takıyorum. Başhekim seni bulamayınca acile indi sinirden kudurmuş bir şekilde geziyor etrafta. En son birisi dedi ameliyata girdi orda kıyamet koptu resmen seni arattırdı işte bağırıyor acilin ortasında kudurmuş köpek gibi ben bile sinirlendim. Felix'in senin adını duyunca bir gelişi var... baktı bu Jinyoung seni azarlıyor kaşlarını seksi bir sekilde çattı ama nasıl ateşli bir görsen-"

"Sen benim kocama mı yükseliyorsun lan?" Gülerek dalga geçtiğimde yüzünden bir şok dalgası geçti.

"Ne alaka ya! Neyse herkes onlara bakarken Jinyoung'un elinden telefonu çekti aldı. Herkes şok oldu, bu hastanede bunu yapabilecek başka doktor tanımıyorum. Aramayı sonlandırdıktan sonra telefonu Jinyoung'un eline verdi ama sanki dövecek öyle bir veriş, bir daha benim eşimi azarlamasan iyi olur dedi. Üfff karizmayı kes, Jinyoung şoktan bir şey de diyemedi."

Gülüşüm büyürken olayı böyle dinlemek daha eğlenceliydi. Tabii bunlar bazı sıkıntıları beraberinde getirmişti ama atlatacaktım.

"Bu arada hyung, Jinyoung bunların acısını çıkarmıştır ne yaptı?"

"Hastamın başında bekliyordum saat gecenin dördü bu arada, dedi madem ameliyat yapabiliyorsun yarın sabahtan itibaren odana geçip işine bakarsın."

"Bu yaptığı harbi şerefsizlik." Omuz silkerek kahvemin bitmiş kağıt bardağını buruşturarak ayaklandım.

"En azından Felix yokken acilde yalnız kalmayacağım, o da odasına geri döndü. Bir şeyler karıştırıyorlar Seungmin ile ama anlamadım. Neyse sana kolay gelsin, ben de odama çıkayım da ameliyat programıma bakayım."

İkimiz işimize bakmak için ayrıldığımızda sıkıla sıkıla sabah düzenlediğim odama girdim. Önceden Felix ile odalarımız yan yanaydı ama çok zaman geçtiği için odam başkasının olmuştu. Şimdi ise odalarımız birbirinden biraz uzaktı.

Koltuğuma oturup önümdeki dosyayı açtım. Şimdiden önüme bir sürü ameliyat dosyası gelmişti.

Garanti olduğunu düşündüğüm bazı hastaları kabul ettim, şimdilik temkinli ilerlemekte fayda vardı. Önceden düşünmeden risk alırdım ama şu an biraz korkuyordum bu yüzden kurtaracağım hastalarla başlamak daha iyi olacaktı.

Kabul ettiğim hastalardan bazılarını muayeneye edip ameliyat hakkında konuştum. Belli bir gün ve saat de vererek programımı düzenledim.

Şimdilik iyi gidiyordum.

Bugünlük işim bittiğinde oturduğum yerden kalktım, oturmaktan ağrıyan bacaklarımı esnetip üzerimi de düzelttim.

Telefonumu alarak odadan çıkarken Felix'in işinin bitip bitmediğini merak ediyordum. Ben onun odasına ilerlerken o da odadan çıkmıştı. Önlüğünü giyerken göz göze geldik, gülümseyerek ellerimi cebime koyarak karşısına geldim.

"İşin bitti mi?"

"Hm, ben de sana bitip bitmediğini soracaktım ama ameliyata girecek gibisin."

"Evet ameliyathaneye gidiyordum, sen eve git istersen çünkü en az üç saat sürecektir bu ameliyat." Ensemi kaşırken kafa salladım üç saat burada bekleyemezdim.

"Tamam o zaman hastamı kontrol edip gideyim ben, kolay gelsin sana." Gülümseyerek aramızdaki mesafeyi kapattı.  Öpüşeceğimizi düşünerek kendimi geri çektim çünkü musait bir ortamda değildik.

one house two broken hearts, jilix.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin