ig: spearcbns oy vermiyorsunuz yorum yapin bari hepsini okuyorum bn
Ameliyathaneye girmeden önce ellerimi iyice yıkıyor ve kendimi toparlamaya çalışıyordum.
Korkuyordum.
Aniden aldığım bu kararın sonucundan iyi bir şey çıkmazsa bu sefer ne yapardım bilmiyordum.
Üzerime ameliyat önlüğünü giyerek iplerini arkamdan bağladım. Başımdaki cerrahi boneyi düzelterek hastanın başına geldim.
"Kan buldunuz mu?"
"Hayır ama talep ettik yakındaki hastanelerden." dedi anestezi uzmanı, eldivenleri giyerken birkaç saniye duraksamama neden oldu.
"Vaktimiz yok, kan olmadan başlarsam her şeyi riske atmış olmaz mıyız?"
"Aramızda sıfır rh pozitif olan yok mu?" diye soran başhemşire ile aniden kafamda ampul yanmış gibi oldum.
"Doktor Felix'i arar mısınız?" Çalan telefon açılınca telefonun ucundan Felix'in sesi duyuldu.
"Felix, kan lazım."
"Ah, yine bulamadınız mı sıfır rh pozitif kanı?" Sesi gülüyor gibi gelirken adım seslerinden harekete geçtiğini anlayabiliyordum. Yüzümde tebessüm oluşurken rahat bir nefes aldım.
"Hallediyorum Jisung, yeterli olmazsa haber verin ben tanıdıkları ararım."
"Teşekkürler." Kapanan telefonla herkesin rahatlamış olduğunu yüzlerinden görebiliyordum.
"Başlayabilir miyim Bay Choi?" Anestezi uzmanı ekrandan değerleri kontrol ettikten sonra bana izin verdi.
Derin bir nefes alıp kendimi toparlamaya çalıştım, buradaki herkes neler yaşadığımı biliyordu. Güvendiğim, birlikte birçok ameliyata girdiğim ekibimdi.
Neşterle uzunca bir kesik atarak sorunu görünür hale getirmeye çalıştım. Kendimi nasıl hissettiğimi bilmiyordum, iyi değildim ama şu an düşüneceğim son şey nasıl hissettiğimdi.
"Demir çubuğu görebiliyorum ama kalbe zarar vermeden çıkarmak zorundayım. Ayrıca çıkardığımda çok kan kaybedecek çünkü kalbe doğrudan bağlı olan damarlardan birisini kesmiş ve şuradaki kaburgalardan ikisi de kırık yani çok titiz olmak zorundayız. Çıkarırken ne kalbe ne de başka bir damara zarar verebiliriz ayrıca kaburgalara da dikkat etmek zorundayız eksta oluşacak bir kırık ile baska organlara da zarar verebiliriz."
Neredeyse tek nefeste söylediklerimi dikkatle dinlediler. "Bence demiri siz çıkarmamaklısınız." Başhemşire Jihyo'nun teklifini dinlerken bir yandan da kanları temizliyordum.
"Sizden daha hızlı damarı bağlayacak birisi yok." Mantıklı gelirken elimdekini hemşireye uzattım.
Bu sırada da Felix'in verdiği kan odaya gelmişti.
"Peki o zaman stajyer Kim çıkarsın dedigim gibi dikkatlice çıkarırsanız iyi olur, ekstra bir sorunu hasta kaldıramayabilir." Stajyerin ürkek bakışlarına karşı rahatlaması için tebessüm ettim, maske yüzünden belli olmasa da gözlerimden anladığını biliyordum.
"Elimden geleni yapacağım." Cesur tavrı beni memnun ederken demir çubuğu tutmasına izin verdim.
"Dümdüz çekmek zorundasın, farklı bir yöne eğersen sorun olacak." Uyarımdan sonra kafa salladı ve güç uygulayarak demiri yavaşça hareket ettirmeye çalıştı.
"Bütün gücünle çekmelisin." Gözlerini bir an için kapatan stajyerin yüzüne baktım. İkinci seferinde cidden bütün kuvvetini vererek demiri hareket ettirdi. Çıkmak üzere olan demir ile yüzümü buruştururken sıranın bana geleceğini bilerek hazırlandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one house two broken hearts, jilix.
Fanfiction"Biz neden bu haldeyiz Felix, nerede hata yapıyoruz?" Jilix #1 30062023