"Futbolcu aşkım olan Barış biz sadece ikimiz nasıl maç yapacağız."
"Ne yapalım?"
"Seninkileri mi çağırsan?"
"Hayatta olmaz" diyerek kafasını iki yana salladı.
"Ya niye öyle diyorsun?"
"Kızım olmaz işte."
"Oğlum niye olmaz işte?"
"Bir sürü erkek gelecek hem onlar sert oynuyorlar."
"Barış adamın canını sıkma ya iki kişi sıkıcı olur" diyerek ofladım.
"Hiç de sıkıcı olmaz." Kendimi yere bırakıp kollarımı göğsümün altında birleştirdim. Adama iki kişi sıkıcı olur diyorum sert oynarlar diyor.
"Barış'ım kalecimiz bile yok" diyerek kaleyi işaret ettim.
"Tamam şut çekeriz." Benim ona bakmadığımı görünce oflayarak karşıma geçip oturdu.
"Ya Sahra anlasana be gülüm şimdi kıtlıkta gibi hepsi sana bakar." Ay kocam beni de kıskanırmış. Ama inadım inat değil mi bakmıyordum ona.
"Tamam arayacağım ama gelmezlerse ikimiz oynayacağız."
"Tamam" diyerek kafamı salladım. Bir anda gelip alnımdan öpünce tepki veremedim. Kafamı kaldırıp ona baktığım da başka yöne bakmıştı. Kızarmış mıydı o?
"Neyse ben onları bir arayayım."
"Hı hı ara bir onları. "O arkadaşlarını ararken bende telefonuma bakıyordum.
"Aradım da on iki kişi falan gelecek."
"Tamam eşit oluyoruz zaten."
"Sahra şey..."
"Barış ney?"
"Yani o çocukla hala görüşüyor musunuz?" Niye konuşurken yüzüme bakmıyordu.
"Hangi çocuk Barış?" Ama ben hiçbir şey anlamıyorum.
"Ya işte lisedeki" diyerek alnını kaşıdı.
"Semih'ten mi bahsediyorsun?"
"Evet o şerefsiz" Son söylediği şeyi mırıldanmıştı ama ben duymuştum.
"Hayır görüşmüyoruz niye sordum?"
"Hadi gelirler birazdan ısınalım bizde."
"Barış sana bir şey sordum dimi?" diye arkasından seslendim.
"Bende önemli olmadığı için cevap vermedim."
"Birisi sana bir şey sorduğunda cevap verilir Barış."
"Unutmuşum kusura bakma Sahra." Arkasından gidip sırtına atlamıştım.
"Ya Barış niye gereksiz triplere giriyorsun üzüyorsun beni" diyerek yanağından öptüm. Beni yere indirip yüzüme baktı.
"Üzdüm mü?" Ama bu çocuğa da kızamıyordum ki.
"Eğil bakayım bir." İlk anlam veremese de daha sonra eğilmişti. Onun bana yaptığı gibi alnından öpüp geri çekildim. Barış tam bir şey diyecekti ki alkış seslerini duyunca sustu.
"Vay vay vay." Barış'ın arkadaşları gelmişlerdi. Utanarak geri çekilecektim ki sonradan vazgeçtim. Ben niye utanıyorum ki Barış utansın. Ona baktığım da gerçekten utandığını gördüm.
"Niye utanıyorsun yiğidim" diye ona takıldım. Ama bu dediklerimle daha çok utanmıştı. Bunun üzerine gülmeye başladım.
"Yengeyi bir yerden tanıyorum ama çıkaramadım." Bunları Serhat söylemişti. Hani benim nesin sen Muslera mı diye bağırdığım kaleci.
"Bana da çok tanıdık geliyor ama" dedi Esad. Evet hepsinin adını hatta daha fazla şeyini biliyordum. Neden mi Barış'ın arkadaşları olduğu için. Esra'yla hepsini tek tek araştırmıştık.
"Geçen maçınızdan tanıyorsunuzdur" diyerek onlara baktım.
"Lan doğru." Serhat bunları söylerken aydınlanma yaşamış gibi arkadaşlarına bakmıştı.
"Hatırlamıyor musunuz oğlum bana Muslera mısın demişti sonra adamın saçlarını yolmuştu."
"Evet evet doğru bildin o benim" diyerek böbürlendim.
"Merhaba yenge" diyerek selam verdi Serhat.
Gülerek "Merhaba yengecim" dedim.
Emir "Abi deseydin bende Zehra'yı getirirdim yengenin canı sıkılmazdı" dedi.
Araya girerek "He yok canım sıkılmaz zaten sizinle oynayacağım ya" dedim.
^^^^^^^^^^^
~Niye canımız sıkılsın Emir'cim ya bdhbhıegıejefuhıh~Peki birbirlerini alnından öpmeleri 💚
~⭐'a basar mısınız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Futbol Aşkım -Texting-
ChickLitFutbolcu aşkım: Tamam sakin diğer maçta kazanıcaz inşallah Siz: Evet eveettt Siz: İcardim de gelse Siz: Bi İcardi bi sen gelsen yeter Başlama tarihi: 09.08.23 Bitiş tarihi: 28.08.23