Futbol Aşkım -Texting-

40.

Telefonumu alıp eski yerime oturdum. Adını anmak istemediğim kişiyi aradım.

"Biliyordum arayacağını" dedi eskiden güzel olan ama şimdi sadece iğrendiğim şekilde güldü.

"Niye arıyorsun şerefsiz?" dedim.

"Niye aramayayım?" dedi soruma karşılık soru sorarak. Derin bir nefes aldıktan sonra "Bu beni ilk ve son arayışın olsun bundan sonraki hayatımda senin sesini duymak istemiyorum! " dedim.

"Hadi ama Sahra eskiyi ne çabuk unuttun?" dedi.

"Eskiden olan kötü anıları neden hatırlayayım?" diye yeni bir soru yönelttim.

"Eskiden çok aşıktın bana" dedi gülerek.

"Eskidendi şerefsiz artık adını bile duymak istemiyorum" diyerek sesimi yükselttim.

"Eğer o gün yaşanmamış olsaydı hala bana aşık olucaktın biliyorsun dimi?"

"Hayır öyle bir şey olmayacaktı ben senin gerçek yüzünü er ya da geç görücektim."

"Sende ne abarttın" dedi sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi.

"Ben mi abarttım beni aldattın lan" dedikten sonra tekrar konuştum. "Hemde en yakın yakın arkadaşımla, kardeşim dediğim kızla aldattın."

"Onu en yakın arkadaşına söyleseydin" dedi sanki tek sorun buymuş gibi. Tam telefonu kapatacakken tekrar konuştu."Eğer sen gitmek istemeseydin o iz olmazdı" dedi. Bugün kaç kere olduğunu saymadığım şekilde tekrar derin nefes aldım. "Lan orospu çocuğu ne yapmamı bekliyordun, üçümüz evdeyiz ikiniz bir yere gidiyorsunuz merak edip peşinizden geliyorum ve bir de ne göreyim arkadaşım ve sevgilim öpüşüyor. Sonra ben gitmek isteyince suçlu oluyorum."
"Gitmemeliydin oturup konuşmalıydık" dedi.

"Tabi konuşunca her şey düzeleceği için sen de gitmemi engellemek için alnımda şişe kırdın." Kafamı kaldırmamla Barış'ı görmem bir oldu. Gözlerimi büyüterek ona baktım. O anki sinirle kapının kapanmasını duymamıştım zaten. Barış'ın yanıma gelip telefonu elimden alması yalnızca on saniye sürmüştü.

"Lan orospu çocuğu puşt ne diyorsun lan sen?" Hoparlörü kapattığı için Semih'in ne dediğini duyamıyordum ama Barış'ın haline bakılırsa gene saçmalıyordu.

"Oğlum seni bulur yedi ceddini sikerim doğru dürüst konuş lan."

"Kapatma organik pezevenk seni bulup sıçıcam ağzına" dedikten sonra telefona baktı.

"Kapattı şerefsiz" dedikten sonra bana baktı. Ben zaten ona baktığım için direk göz göze geldik. Yanıma oturduktan sonra kolunu omzuma attı.

"Özür dilerim öyle dinlediğim için ama giderken onun sesini duyunca dayanamadım" dedi küçük çocuklar gibi. Bu haline gülümseyip "Sorun değil asıl ben özür dilerim sana anlatmadığım için." Bana baktığını hissedince bende ona baktım. Eliyle alnımda ize dokunduktan sonra öptü. "Ben onu bulup aynısından götüne yaparım sen hiç merak etme" dedi bilmiş bir edayla. Bu haline kahkaha atıp omzuna vurdum. "Ya Barış yapma öyle şeyler" dedikten sonra kafamı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.

"He he yapmam" dedi yapıcağını ikimizde biliyorduk ama.

"Barış benim çok uykum geldi."

"Allah Allah tesadüfe bak benimde çok uykum geldi Sahra" dedi. Barış bunları dedikten sonra uzunca bir süre sessizlik yaşandı. Sessizliği hiç sevmezdim çünkü kafamdaki düşünceler beni bırakmazdı. Ama şimdi Barış'la olan sessizlik o kadar güzeldi ki. Tekrar ve tekrar zamanın durmasını istedim.

^^^^^^^
~Hemen zamanı durdurmaya gidiyoruzz dhhsıwudhsk

~Barış'ın masumluğunaa ölürümmm

~⭐'a basar mısınız...