Indian Springs'in en güzide restorantında Bleta ve Adrian karşılıklı oturmuş iş yemeği yiyorlardı. Bleta, söz konusu Abel'in önerdiği çılgın komplo teorisyenci youtuberlara karşı nasıl yol kat edeceklerini adım adım Adrian'a aktarıyordu. Adrian, halinden epeyce memnun duruyordu. Bleta'nın söyledikleri onu etkilemişe benziyordu.
"Bu üç beş serseri youtuberlara geçit verecek değiliz. Hak ettiklerini bulurlar Adrian bey. Onlara videoyu kaldırmamaları halinde gerekli tüm yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı söyleyen mail yolladım. Hele ki kaldırmasınlar. Umarım tatlılıkla hallolur."
"Bu videoyla ilgilenmeniz isabet oldu. Daha yapacak çok işimiz var."
"Oh, elbette!"
Bleta ve Adrian içeceklerini tokuşturdular. Karşılıklı birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Bleta, tüm ihtişamıyla gülümserken Adrian ise ona eşlik etmekten kendisini alamayacak dereceye gelmişti. O da gülümsüyordu. Adrian, orada Bleta ile olmaktan son derece keyifliydi. An itibariyle keyifli bir iç huzura sahipti. İç sezileri ona Bleta'yı daha da yakından tanıması gerektiğini fısıldıyordu. Arada bir çevresine göz gezdiriyor, arada da karşısında manken gibi duran kadına bakıyordu. Bir an için bütün çevredekilerin onların masasını izlediği hayaline kapıldı. 'Aman Tanrım! Şu adamı görüyor musun? Çalışmaktan saçları ağırmış, idealist birisi belli! Oysa ki karşısındaki kıza da bir bakın! Evet, evet Thomas doğruyu söylüyorsun kapmış kızın en havalısını!'
Çevredekilerin muhtemel ne diyeceklerini birer birer hayal olarak gözünün önüne getirdikten sonra heyecan içinde Bleta'ya sorular sormaya başladı Adrian.
"Ekibinizde en iyi anlaştığınız kişi kim Bleta hanım?"
"İşime en çok gelen, en iyi anlaştığım kişidir."
Bu cevap karşısında tatmin olduğu belli olan Adrian ruh ikizini bulmuş gibi hissediyordu. Bleta'nın gözlerinin içine ne zaman baksa Area-51'de çalışmaya başladığı ilk zamanları hatırlıyor, içini çekip duruyordu. Toydu o zamanlar, tıpkı şu anki Bleta gibi. Dengeleri anlamaya çalışıyordu. Pragmatistti. Bu da tıpkı Bleta'ya benziyordu. Onda uyanan bu hisler arkadaşlık ilişkisinden daha çok başka bir şeye benziyor gibiydi. Sanki kıvılcımı her an parlayacak bir aşk fırtınasının tam da yanı başında duruyor gibiydi. Bir rüzgar çıksa, o kıvılcım ateşe dönüşürdü. Altında kalıp boğulan şüphesiz Adrian olurdu. Kim bilir? Ya da olmazdı.....
"Ben.... Evet ben lavaboya gideceğim!" Bleta hışımla lavaboya doğru gitti. İşini hallettikten sonra lavabodan tam ayrılacakken James'den mesaj geldiğini fark etti. Mesajda "İşi gücü bırak ya da bırakma ben ne yapayım sadede geldim şu kanalcıların yeni attığı videoyu gördün mü? İzle çabuk ekibi SupremacyLand'de bekliyor olacağım acillllll anam anam babam rahmetlik kaynatam 911 sjjs'
"Bu deli ne yazmış bana?"
"Kim Bleta hanım?" Adrian sorusunu yönelttikten sonra yaklaşık bir saniye kadar duraksadı.
"James ya. Bir şeyler gevelemiş bana. Saçma sapan 911 falan yazmış. Acil durum diyor aklınca. Kusuruma bakmayın Adrian bey. Bana izin verin lütfen. Dediğini yapayım şunun."
"Hay hay efendim."
Adrian, Bleta'yı meşgul görmekten oldukça keyif alıyordu. Çalışan ve güçlü kadınları sevdiği zaten her halinden belli oluyordu. Şimdilerdeyse, iç dünyasında Bleta'nın ne kadar mükemmel bir kadın olduğu geçiyordu kuvvetle muhtemel.
Bleta dona kalmış halde videoyu izlemeye koyulmuştu. Videoda Alex Watson ve ekibinin karanlık bir odada kanepeye dizilmiş yan yana oturduklarını gördü. Kanepenin ortasına oturduğu görülen Alex Watson, boğazını düğümledi. Söze başladı. O, konuştukça kelimeler ardı arkasına çıkıyordu. Tıpkı otobanda 200 le giden bir Ferrari'nin hızına yetişecek gibiydi. Heyecanlı ve oldukça hızlıydı. Konuşurken tükürükleri dört bir yana saçılıyordu. 'Dostlar, Meero kardeşimiz bizim en önemli konuğumuz. Dün Reno'da kayıt aldığı bir videoyu bize naklen ve olduğu gibi izletecek. Birazdan gösteri başlıyor, kemerlerinizi sıkı bağlayın! A dostlar, bizlere abone olunuz!' Abel konuşmasını yaptıktan sonra Meero isimli gencin kameralar önüne çıktığı görüldü. O da elindeki telefonla dün gecealdığı video kaydını olduğu gibi takipçilere izletti. Video bitmişti. Nefesi kesildi Bleta'nın. Vücudundan akan terler onu neredeyse yaşatmayacak hale getirmişti. Yaşam ve ölüm arasındaki ince çizginin alternatif üçüncü yolu da donma tepkisi vermektir. Ya savaşırsın; ki bu hayatta kalmanın eş anlamıdır, ya ölürsün, ya da..... Donarsın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşteki Gölge
Adventure51 Area'da.... Bir yer altı dünyası girişinde. Garaj kapağı açıldı. Şaşkın gözlerle içeriyi süzen ekip, belli bir müddet konuşmaya cüret edemedi. Hipnoz edilmiş gibi yalnızca Adrian Anderson'u takip ettiler. Personel müdürü önde onlar arkada ilerliy...