Vay be 30. Bölüme geldik ve kocaman bir aileyiz ❤ inanın bu kadar okunucağını tahmin etmiyodum o kadar mutluyum ki sizin sayenizde , hepinizi çok seviyorum iyi ki varsınız ❤ Olaylar hızlı gelişiyo farkındayım bundan dolayı rahatsız olan varsa özür diliyorum iyi okumalar ❤
İlk başta duyduğumda hiçbir tepki veremedim ne yapıcağımı , ne söyliceğimi sadece uyuma numarasına devam ettim.
Belimden tutup kollarıyla sarmaladı beni. Gözümden süzülen yaşlara engel olamadım. Ne yani tekrardan gidecek miydi ? Ama bana söz vermişti beraber gidecektik buradan.
Ne yapıcaktım şimdi ben ? Gitmesine göz mü yumacaktım ?
Asla.
Alple konuşmam gerekiyordu onun bir şeyler bildiğine eminim. Buna izin veremezdim bir daha onun yokluğuna dayanamazdım.
Göz yaşlarımı silip Araz'a döndüm sol elimi kaldırıp yanağını okşadım o kadar yumuşaktı ki teni.
''Ağlamışsın.''
"Kötü bir kâbus gördüm çok kötüydü."
Beni daha çok sarmalayıp saçımı öptü. Göz yaşlarım Araz'ın göğsünü ıslatırken beni kendinden uzaklaştırıp çatık kaşlarıyla bana baktı.
"Ağlamanı sevmiyorum ağlama.''
Göz yaşlarımı silip alnıma öptü.
"Kapat gözlerini ve uyu ben burdayım."
Kollarımı beline dolayıp gözlerimi kapattım.
''Burdasın."
Onu o olduğu için seversin. Gülümserken de seversin , sinirliyken de. Seni sevindirdiğinde de seversin , kırdığında da. Yanındayken de seversin çok uzaktayken de. Sabah yataktan kalktığı o suratsız hali bile çok hoştur , sevilesidir. Sarıldığında duyduğun o huzuru seversin. Ona baktığın anda göz göze gelmeyi seversin. Beklemeyi seversin kimseyi beklemediğin kadar onu beklerken. Kurduğun onlu hayalleri seversin. Giysilerinde kalan kokusunu seversin. Her şeyde ondan bir parça bulmayı , gittiğin her yere onu da kalbinde götürmeyi seversin. Onu sevmeyi seversin. Onu kıskanmayı seversin. Sonra çekip gider , geri dönebilme ihtimalini seversin. Kısacası onu herşeyiyle seversin.
**
Sabah uyandığımda hiçbir şey hissedemiyordum bomboştum dakikalarca aklımı kurcalayan sorulara cevap aradım ama bulamadım. Yataktan kalkıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkayıp tekrar odaya geçtim Araz hâla uyuyordu uyandırmamak için aşağıya inip mutfağa geçtim bardağa su koyup bir dikişte içtim.
"Günaydın fıstık erkencisin."
"Günaydın Alp."
"Bu sabah kahvaltı benden sen otur ben şimdi hazırlarım."
O dolaptaki kahvaltılıkları çıkartırken bende elimdeki bardağı tezgaha koyup tekrar önüme dönüp kollarımı birbirine kenetledim.
"Alp bana söylemek istediğin bir şey var mı ?"
"Ne gibi ?"
"Araz hakkında."
"Yo hayır."
Yüz ifadesi şekilden şekile girmişti kesin biliyordu.
"Araz gidecek biliyorum. Ben dayanamam Alp , Araz'ın ikinci bir gidişine dayanamam şimdi bana söyle ne zaman gidecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUNDAN SONRA BENİMSİN
Chick-Litintikam aşkıyla tutuşan bir adam , her şeyden habersiz masum bir kız...