Kendimi tutamayıp gülmeye başladım.
"Geçmiş hayat mı? Bu saçmalığa inanan kaldı mı Roseanne?"
"Başka ne olabileceğini söyle o zaman Jane. Ayrıca Lalisa bana garip hissettiriyor. Biz kesinlikle geçmiş hayatımızda tanışmışız."
"Herşeyi anlarım ama geçmiş hayat çok saçma bence."
"Peki, sen öyle diyorsan."
Salona geri dönüp yeniden Lalisa'yla flörtleşmeye başladı.
Bekle, garip hissettiriyor derken neyi kastediyordu?
-
Nihayet misafirlerimiz odalarına çekildiklerinde Roseanne'i odama çağırdım.
"Ne oldu?"
"Garip hissettiriyor derken, nasıl yani?"
Derin bir nefes verdi.
"Onu ilk gördüğümde farklı bir halde daha gördüm. Yüzü aynıydı ama farklıydı işte. Anlarsın, aynı şey sende de oluyor."
Son cümlesini söylerken sırıtmıştı. Derin bir nefes verdim.
"Madem çok biliyorsun, geçmiş hayatımızı hatırlamamız için ne yapmamız gerektiğini de biliyorsundur."
Gözlerini kıstı.
"Orasını bilmiyorum."
Ofladım.
"Ne yapacağız o zaman?"
"Rüya da görüyor musun?"
"Bir kere gördüm."
"Rüyalar daha belirleyici oluyormuş. Onu düşünerek uyursan daha çok rüya görürsün. Bende öyle yapacağım."
'Zaten düşünüyorum' diye geçirdim içimden.
"Geçmiş hayatlarımız bağlantılı mıdır?"
"İkimizin mi?"
Başımı salladım.
"Bilmiyorum. Belki."
"Peki, iyi geceler."
"İyi geceler."
Roseanne odadan çıktıktan sonra yatağıma uzandım ve onu düşünmeye başladım.
Muhtemelen plan ters tepecek ve onu düşünmekten uyuyamayacaktım.
^
Oy vermezseniz yeni bolum atmiycam