Yine filmden alınan bir görüntü gibiydi. Bir sarayın içine benzer bir yerde kral olduğunu tahmin ettiğim bir adam ve Sooya vardı.
Sooya'nın etrafında askerler vardı. Sanırım bir hata yapmıştı. Daha sonra kralın yanındaki bir adamın sesi duyuldu.
"Hizmetli olan Kim Jisoo bir prensese haddinden fazla yaklaşmasından dolayı idam edilecektir."
Ve yine beyaz tavan.
Bu rüya daha uzundu. Daha çok işime yaramıştı. Sooya'nın önceki hayatındaki isminin Kim Jisoo olduğunu öğrenmiştim. Yaklaştığı prenseste ben oluyordum sanırım.
Muhtemelen kral, prensesin bir prensle evlenmektense bir köleyle ilişkisi olduğunu öğrenince köleyi idam etmişti.
Yani umarım edememiştir. Filmlerde olan bir kurtarma sahnesi yaşanmıştır umarım.
Kendime bile şaşırıyordum, hani geçmiş hayata inanmazdım ben?
-
Elimi yüzümü yıkayıp odama geri girdiğimde Roseanne yatağımın üzerinde oturuyordu.
Beni görünce telaşla ayağa kalktı.
"Rüya gördün mü?"
Başımı salladım.
"Sen?"
"Evet, gördüm."
"Bir sorun mu var?"
"Rüyanda ne gördün?"
"Onun idam kararının verildiğini gördüm."
Zorla konuştu.
"İdam kararı verilmesinin sebebi benim."
^
Hadi hadi paylasiyorum yine iyisiniz
