Gülümsedim.
"Öyle olmalı. Ama o geçmişteydi. Ya şuan?"
Yavaşça kafasını kaldırdı. Şuan bana fazla yakındı.
"İstiyor musun?"
"İstiyorum."
Yavaşça yaklaştı ve beklediğim şeyi yaptı.
-
Jisoo geriye çekildiğinde kapı sesi geldi. Hızla arkamı döndüm. Roseanne gelmişti.
"Böldüğüm için üzgünüm ama büyük bir sıkıntımız var."
Hızlı adımlarla yanımıza geldi. Karşımıza oturdu.
"Uyumamız gerekiyor."
Bu komik gelmişti.
"Şuan mı?"
"Neler olduğunu öğrenmemiz için uyumamız gerek. Ama şuan yapamayız değil mi?"
"Evet Roseanne. Birazcık mantıklı düşün."
Başını salladı.
"Peki. Ne yapacağız o zaman?"
"Birşeyler yapmamıza gerek yok. Zaman geçtikçe herşey yerine oturur zaten."
Jisoo'nun söylediği şeyden sonra Roseanne biraz düşündü.
"Sizin ilişkiniz yerinde. Benim Lalisa'yla olan ilişkim ne olacak?"
Derin bir nefes aldım.
"Bak Roseanne. Geçmiş geçmişte kaldı. Bu hayatta Lalisa'yla yeni tanıştın. Sadece istediğin şeyi yap ve onunla sevgili olma çabalarına geri dön. Jisoo'nun dediği gibi, zaman geçtikçe her şey yerine oturacak."
Başını salladı.
"Peki. Umarım dediğiniz gibi olur. Size iyi eğlenceler."
Son cümlesini söylerken sırıttı. O odadan çıkarken gözümü devirdim.
-
Jisoo ile birlikte geçirdiğim harika bir günden sonra gülümseyerek yatağıma uzandım. Evet, ona başından beri bir ilgim vardı. Ama hâlâ geçmiş aklımı kurcalıyordu.
Biraz olanları düşündükten sonra gözlerimi kapatıp rüya görme umuduyla uyumaya çalıştım.
^
Alin size iki bolum birden