Kapının tıklanma sesini duyduğumda Jessa'da ayrıldım.
"Gel."
İçeri Jisoo girdi.
"Bir sorun yok değil mi?"
Jessa hızlıca gözlerini sildi.
"Yok."
Jisoo'nun bakışları Jessa'da durdu.
"Peki öyleyse."
Odadan çıktı.
Jessa'ya döndüm.
"Ben kahvaltı hazırlayacağım."
Başını salladı.
Odadan çıktım ve mutfağa gittim.
-
Masaya oturduğunda Lalisa'ya baktım. Jessa'ya bakıyordu. Üzgün görünüyordu. Jisoo'nun konuşmasıyla bakışlarımı ondan çektim.
"Neden herkes bu kadar gergin?"
"Nasıl?"
"Hepiniz birbirinize bakıyorsunuz. Herkes kim ne tepki verecek diye merak ediyor."
Etrafıma baktım. Herkes şuanda Jisoo'ya bakıyordu. Dayanamayıp Lalisa'ya döndüm.
"Lalisa'dan başlayalım. Anlat Lalisa."
Kaşları havaya kalktı. Roseanne araya girdi.
"Bir dakika, neden Lalisa? Onun üstüne gelmeyi kesin artık."
Lalisa elini havaya kaldırıp Roseanne'e doğrulttu.
"Bir saniye Roseanne. Haklılar."
"Ne?"
Roseanne bunu beklemiyor olacak ki şaşırmıştı. Lalisa sözüne devam etti.
"Ben daha önce birkaç rüya daha gördüm."
Bana döndü.
"Benim yüzümden öldün Jennie."
Tepki vermedim. Biliyor sayılırdım zaten. Roseanne konuştu.
"Bir nedeni var ama değil mi? Rüyamda öyle görünüyordu."
Lalisa konuşacakken Jessa ayağa kalktı.
"Tamam, susun. Size herşeyi anlatacağım."
-
Salona dizilmiş, pür dikkat Jessa'yı dinliyorduk. Söze başladı.
"Kral ve kraliçenin mutlu bir evliliği yoktu. Sürekli kavga ederlerdi. Sonra ilk çocukları oldu. O çocuktan sonra araları düzeldi. Daha mutluydular. O kıza o kadar iyi baktılar ki...İkinci kızları oldu. Onu da sevdiler ama tabii ki ilki kadar değil. Prensesler büyüdü. İlk kızlarını kraliçe olmaya hazırlarken başka bir krallıktan büyük prensese evlilik teklifi geldi. O krallık çok daha güçlü olduğu için kral teklifi hemen kabul etti. Büyük prenses istemedi ama karşı çıkamadı. O gün saraya yeni bir hizmetli geldi, Kim Jisoo. Büyük prensesle birbirlerini çok sevdiler. Gittikçe aşkları büyürken prens başka bir hizmetliye para verip prenses hakkında bilgi vermesini istedi. Hizmetli prensesi gizlice izleyip prense bilgi verdi. Tabii prens prensesin bir hizmetli ile beraber olduğunu öğrenince bunu krala söyledi. Kral bu şansı kaçırmamak için hizmetliye idam kararı verdi. Taç giyme töreni günü geldi. Prenses hazırlanmaya başlamadan önce hizmetli ile birlikte saraydan kaçtı. Askerler arkalarından gittiler. Sonrasını bilmiyoruz. Prenses ve hizmetlinin ölüm haberi geldi. Aynı anda, aynı yerde, birlikte öldüler. Kral ve kraliçe apar topar küçük prensese taç giydirdiler. Halk büyük prensesin kraliçe olmasını istiyordu. Bu yüzden tepki gösterdiler. Küçük prenses tüm bunların altında ezildi. Daha sonra herşeyi hizmetlinin söylediğini öğrenince onu tehdit etti. Sonrasını zaten biliyorsunuz."
^
Oha cok uzun yazmisim