Nazik odun

780 33 62
                                    

Söyledikleri kulağı duyunca "yok, yok seni biri ile karıştırdım." Kafamı salladım. Çünkü benim birisini kurtarma düşüncem baya garip geliyordu. Ben en fazla ne yapabilirdim ki ama yine de bu sözleri içime sinmemişti.

Kapı kilidini açınca "bu arada eve doktorlar gelicek." Yutkundum. Doktor mu dedi o? Büyük bir utanç ile "Ben, doktor nanay" biraz cringe gelebilirdi ama en son iğneyi yanlış yere yapan doktordan sonra benim bu işler nanay olmuştu.

"Nasıl yani doktordan korkuyor musun?" Normal bir şeydi yani. Gülerek bana baktı. "17 yaşında kızsın ve sen doktordan korkuyor musun?" Sinirden yüzüm kızarmıştı. Buna yemin edebilirdim. "Sen kaç yaşındasın sanki?"

"22 yaşındayım ve iğneden korkmuyorum." Dedi büyük bir ego ile. Sinirden hızlı bir şekilde arabadan çıkıp, hızlı bir şekilde kapıyı çarptım. İtiraf ediyorum, bu benim canımı bile yakmıştı. Onun sinirli hâlini gördüğümde hemen konuşmaya başladım. "İtiraf ediyorum, benim bile canım yandı, sus ve eve git!" Daha yeni sinirli olan adam gülerek eve doğru gitti.

Ben ise onun arkasından ona söverek, topallayarak evlerine gidiyordum. En son canımın ağrısından yere kendimi attım. "Az iki dakika bekle" arkasını dönmüş beni izliyordu. Sinirle ona baktım. "Burda sinemamı çekiyoruz!"
Ciddi ifadesinden çıkıp, gülerek bana baktı. "Sevimli Tasarımcı, olur senden ancak." Sevimli demesi beni gülümsetirken "senden olsa olsa nazik odun olur!" Alayla bana baktı. "Ben miyim odun?" Mermerin üstünden kalkarak "yok şeytanlara söylüyorum." Dıştan bir besmele çekti ve evin kapısını açtı.

Eve girmeden önce onu izledim. Çünkü ayakkabı çıkarılmayan bir evde ayakkabı çıkarıp, rezil olmamalıydım. Ay çok zekiyim ya!

Beklediğim gibi ayakkabısını çıkardı. Bende aynı onun gibi ayakkabımı çıkardım.

Birden önüme çıkan 27 yaşlarında ki bir kadını görmem ile "töbe Allah düşmanıma versin bu korkuyu inşallah!" Demem ile ben hariç herkes gülmeye başladı. Cengiz zorlukla "düşmanıma vermesin olmasın o?" Tripli gibi "düşmanıma neden iyilik yapayım?"

Aradan 12 saniye sonra baklmalarımızı durdurup, Cengiz beni tanıttı. "Bu Sena benim ablam, bu da Asena arkadaşım. Bir süreliğine burda kalıcak." Sena abla gülerek"ah, ev arkadaşı buldum sonunda! Burda ölene kadar kalabilirsin." Onun bu enerjisinin benimkine benzemesi ile büyük bir sevinç ile "sen bana çok benziyorsum! Sena abla seni çok sevdim!" Bunu dememle bana sımsıkı sarıldı. Bende ona sarıldım.

Cengiz'in alkışlaması ile birbirimizden ayrıldık. "Abla, beni bu kadar sevmedin be!" Sena abla saçlarını geriye atıp, "o benim ruh ikizim sen ise benim kardeşim, tabi aranızda fark olucak. Gel gidelim Asena." Diyerek elimden tuttup, yürümeye başladık.

Kendisi 27'li yaşlarındaydı ama ruhu 13 yaşında bir çocuktu.

İkimizde L koltukta oturmuş Cengiz hakkında dedikodular yapıyorduk.

Sessiz bir şekilde "bu nazik odun var ya. Hiç bir şekilde ele gelmiyor ama sorsan aşk adamı." Sahte bir şaşkınlık ile "ay ben gerçekten ruh ikizimi buldum. Çok haklısın. Ablasına yardım desen yok. Anca para veriyor odun." Cidden buna mı kızıyordu? "Abla, o paraları bana ver; ben sana ilginin en alasını yaşarım." Gülerken bana baktı, gözü arkama gidince birden gülüşü soldu. "benim kardeşim var ya çok iyi ya. Aşk adamı." Deyince her şeyi anladım. Büyük bir utanç ile arkama döndüm.

Karşımda eli ile bedenini sarmış bir Cengiz vardı. "Doktor geldi dicektim de siz benim dedikodumu yapıyormuşsunuz."

Her şeyi es geçtim, o doktor dedi! Ayağa hızlıca kalktım, ayağıma giren ağrı ile ufak bir inlesem de "ben turp gibiyim hiç gerek yok."

Sena abla ve Cengiz aynı anda "dedi bacağından dolayı topallayarak yürüyen kız." Dediler. İksiide aynı anda birbirlerine baktılar. Bende bunu fırsat bilip, topallayarak kaçmaya çalıştım.

Birkaç adım atmışken, birisinin omzuna atılmam ile "yeter! Omzuna atılmadığım tek kişi Sena abla oldu ya!" Sinirle "sen başka kimin omzuna atıldın?" Faka basmam ile iyice bir yutkundum. "Babam, bir de benim şey, hani şey var ya." Beni koltuğa nazikçe bırakıp "o Saif iti demi!" Kafamı utana sıkıla salladım.

Sinirle odadan çıktı. Aradan bir kaç dakika sonra doktor geldi. Hadi bismillah.

Doktor yanıma geldi. Ben ise elbisemi stresten sıkmıştım.  Doktor ise ayağama dokundukça ağzımdan birkaç acı çekme nidaları çıkıyordu.

"Ayağı çıkmış." Bana baktı. "3'ten geriye say." Derin bir nefes verdim. "Üç i- ah!" Ayağıma giren ağrı ile bacağıma sert bir yumruk attım.

Cengiz aniden "bacağına neden yumruk atıyorsun?!" Saçlarımı geriye atıp,"canım acıyınca arada bir yapıyorum böyle çılgınlıklar." Sinirle bana bakmaya devam etti.

En sonunda kendisini tutamayıp, "kendine neden zarar veriyorsun? Sadist misin?!" Bir an düşünmeye başladım.

"Kardeşimi döverek seviyorum ama hafif, bu sadist olamaya sebep mi?" Sena birden lafa atladı. "ayy bende öyleyim. Bu benim diğer yarım." Cengiz ikimize de göz deviriken doktora "ne yapmamız gerek?"

Doktor birkaç şeyi karıştırdıktan sonra"hareket etmemesi lazım." Güldüm. Rüya görüyordu bu. Ben her türlü hareket ederdim .

Büyük bir ima ile "duydunuz sevimli tasarımcı?" Bende aynı ima ile "duydum nazik odun!"

Sevimli TasarımcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin