🎶 Taylor Swift, The 1
Kollarımı birbirine dolayarak Damon'ın İran Halısının üzerinde birkaç volta attım.
Stefan'ın adım seslerini duyduğumda omzumun üzerinden, "Hazır mı?" diyerek döndüm.
Başını olumlu anlamda sallayıp bana arkasını döndü. Hemen sonra Alaric salona girdi. Elena ayağa kalkıp Alaric'e burukça tebessüm etti.
"Otur." diye Alaric'in gözlerine odaklandım.
Alaric oturdu tıpkı diğerleri gibi. Onun oturduğu kanepenin karşısına geçmek için yürüdüm. Sehpaya oturarak onunla boylarımızı hizaladım.
"Bana adını söyle." dedim basitçe. Alaric etrafındaki arkadaşlarına bakıp tekrar bana dönebildiğinde, "Alaric Saltzman." diye cevap verdi.
"Bana ellerini ver." dedim, Alaric bekletmeden ellerini uzattı.
Ellerimi Alaric'in ellerine kenetledim. Gözlerimi kapatarak sessizce büyülü sözcükleri söylemeye başladığımda kalp atışlarının giderek hızlandığını hissedebiliyordum.
"Sakin ol." diye fısıldadım.
Alaric hafiften acı çekmeye başladığında Elena, Stefan, Damon ve Caroline ayağa kalkarak beni gerek sözleriyle gerekse fiziken ondan uzaklaştırmaya çalıştılar.
"Yeter!" diyerek kimsenin dokunuşlarının üzerimde gezinmemesini sağladım. "Ne sanıyordunuz? Otları içecek ve birden Marşmelov Ric'e mi dönüşecekti?"
Elena, Alaric'e endişeyle bakmaya devam ediyordu. Onu bu ıstıraptan kurtarmak için Alaric'e döndüm.
"Tenebris anima vestra contundito mortem et conteret spiritium." diye bir ölüm büyüsüne başlamıştım.
"Kes şunu! Ona zarar veriyorsun! Kes şunu!" diye bağıranlara pek fırsat vermeyecektim.
"Frange vitam nolite corde ut sub terra esse, ad tenebras usque in sempit-" Alaric'in ağzından kanlar akıyordu.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun pis cadı?" diye çıkıştı, Damon. Hâtta Stefan tutmasaydı bana saldırmaya kalkacağından emindim.
Alaric'in elleri, tişörtü, pantolonu hâtta Damon'ın İran halısı bile kana bulanmıştı. Beni büyü yapmaktan durduran ise Alaric'in ikinci kişiliğini uyandırmayı başarmış olmaktı.
"Merhaba hayatım." diye güzel bir selam verdim ona. Alaric'in dudaklarında şeytani bir tebessüm oluşurken diğerleri de sustu.
Sehpaya tekrar otururken Damon'a sert bir bakış atmayı unutmadım.
"Demek, kökenleri öldürecek silahı bir yere sakladın. Seni akıllı oğlan." diye gülümsedim.
"Tüm vampirlerin sonunu getirmek için, bir kazık." dedi Şeytan Alaric, dudaklarını yukarı kıvırarak hepimizin üzerinde gözlerini gezdirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSYANTUS
Fanfiction"Başkalarıyla göremeyeceğimi bildiğin renkleri gösterdin bana." "Sen de başkasıyla konuşamayacağım gizli bir dil öğrettin." *** Lisyantus: Teşekkürün ve saygının sembolü olarak görülen bir çiçektir. *** 1#klausmikaelson - 17.08.2023 1#elijahmikaels...