🎶 Lana Del Rey, Doin' Time
Gün geçtikçe büyüyen göbeğimin üzerinde ellerimi birleştirip, festival için giydiğim buz mavisi elbiseyle beş ay önce ne yapardım diye düşünmeden edemedim.
Önümde çıkıntılı bir göbek olmazdı ve muhtemelen Mystic Falls'taki Kötü Melez'in arkasını kollamaya devam ederdim.
Ancak her ne yaşamış olursam olayım beş ay öncesine dönmeyi hiç özlemiyordum zira çocuğum gün geçtikçe hayatıma daha fazla anlam katıyordu.
Başparmağımla göbeğimi okşamaya devam ederken yaklaşan adım seslerine gözlerimi kapattım.
Döşemeler gıcırdadıkça adımların sahibinin yaklaştığını anlıyordum. Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Sonunda tam arkamda durdu. Sıcak nefesi saçlarımın arasından geçip boynuma değdiğinde gözlerimi açtım.
Klaus aynadan bana bakıyordu ben de onu gözlerimle takip ediyordum.
"Elbise için biraz erken değil mi?" ellerini nazikçe omuzlarıma yerleştirdi.
Aynı anda dudaklarımı büzüp omuzlarımı silkerek, bilmem, dercesine yüzümü ona çevirdiğimde istemeden de olsa Klaus'u güldürmüştüm.
Omuzlarımdaki ellerini yavaşça kollarımdan aşağıya indirirken iç çekerek omzuma dudaklarını bastırdı.
Tekrar iç çekerek başını kaldırdığında gözlerimi merakla kıstım.
"Bir şey mi söyleyeceksin?" gözlerim merakla ayna ve onun yüzü arasında gidip geliyordu.
Klaus bir kez daha iç çekerek pencereye doğru gitti ve arkasını pervaza yasladı.
"Davina kaçmış. Bu yüzden festivalde sana eşlik edemeyeceğim." gergince dudaklarının içini kemiriyordu.
Anlayışla gülümseyerek elbisenin fermuarına uzanmaya çalıştım.
"Merak etme Hayley bana arkadaşlık eder. Yanında şu Cami denen kızı da getirecekti. Ne zamandır kızı benimle tanıştırmak istiyordu, demek ki bu gece onun kısmetiymiş."
Klaus buruk bir tebessümle arkasını yasladığı pervazdan ayırıp tam arkama geçti.
"Yardım edeyim." elbisenin fermuarını indirirken bilerek temas ettiğini fark etmiştim.
İç çekerek dudaklarımı kemirdim. Klaus saçlarımı omzumdan alıp arkama bıraktığında her hareketini özenle aynadan izliyordum.
"Bir planın mı vardı sevgilim?" üst kollarımdan tutarak yavaşça beni kendine çevirdi. Kaşları hafif yukarıda merakla benden gelecek cevabı bekliyordu.
"Evet," iç çektim. "evlilik teklifinin ertesi sabahı Marcel'le şehirdeki işleri halletmeye gittin. Akşamda Elijah ve Rebekah'yla aranızı düzelttin derken yalnız kalamadık. Bugün festivalden önce pikniğe gideriz diye düşünmüştüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSYANTUS
Fanfiction"Başkalarıyla göremeyeceğimi bildiğin renkleri gösterdin bana." "Sen de başkasıyla konuşamayacağım gizli bir dil öğrettin." *** Lisyantus: Teşekkürün ve saygının sembolü olarak görülen bir çiçektir. *** 1#klausmikaelson - 17.08.2023 1#elijahmikaels...