12-"Gecelerin Hiç İyi Geçmesin Jimin"

241 20 11
                                    

Jimin

Eve gelmeme az kalmıştı. Yere bakarak yürüyor ve bugünü düşünüyordum. Bugün diğer günlere göre daha sessiz ve sakin geçmişti. Yoongi'nin yeri belli oluyordu. Okulda ki herkes daha rahat davranıyor, Yoongi'nin oturduğu yere kimse oturamazken bugün oturuyorlardı. Tabii arkadaşları gelip onları kovunca çok ta birşey değişmemişti. Oturduğu sandalye boştu  ve ben her baktığımda onun orada oturduğunu görüyordum. Sanırım artık halisulasyon görmeye de başlamıştım.

Eve yaklaşık 5 dk'lık yol kalmıştı. Erken varmak için hızlı hızlı yürürken ara sokaktan geçen sesle durmuştum. Ne olduğuna bakmak istiyordum çünkü acı çeker gibi bir ses geliyordu. Ama aynı zamanda da korkuyordum.

Biraz bekledikten sonra cesaretimi topladım ve sesin geldiği yöne doğru gitmeye başladım. Yaklaştıkça ses artıyordu ve tabii benim korkumda.

İyice yaklaştığım da yerde oturan birini görmüştüm. Ayağını tuttuğunu görübilirdi ama yüzü gözükmüyordu. Acı çektiği belliydi. Yanına tamamen yaklaşmama rağmen beni hala farkettmemişti. Elimi omzuna koyduğumda hızla kafasını kaldırıp yüzüme bakmıştı. Benim ondan korktuğum gibi o da benden korkuyordu sanırım.

"Şey acaba iyi misiniz? Sesinizi duydum buraya geldim."

"Ah iyiyim desem yalan olur. Ayağım burkuldu galiba, yürüyemiyorum."

Ayağını hala tutuyordu ve yürüyemediği aşikardı. Yanına çömelip elini ayağından çektim. Bana merakla baktığını anlamıştım. Elimi yavaşça ayağına götürüp dokunmaya başlamıştım. Küçük bir inleme duyunca da hemen elimi çekmiştim.

"Ah çok özür dilerim. Çok ağrıdı mı?"

"Sorun yok. Dokunmasan da ağrıyor zaten."

Dediğine hafifçe gülmüş ve tekrar ayağına bakmıştım. Onu bu halde bırakmazdım. Acımasızca olurdu bu.

"Hadi benimle gel. Ayağını sarmamız lazım."

"Ah gerek yok. Ben bulurum bir çaresini."

Demiş ve ayağa kalkmaya çalışmıştı. Ama tabii ki de ayakta duramamış,tam yere düşecekken kolundan tutmuştum.

"Bak daha ayağa bile kalkamıyorsun. Nasıl bulacaksın çaresini? Hadi gel yardım edeyim sana."

"Sana zahmet vermek istemi-"

"Emin ol ki zahmeti böyle konuşarak veriyorsun. Hadi gel artık. Zaten ev yakın."

Gülmüş ve benden tutunarak kalkmıştı. O elini omzuma, ben de beline atmış yavaşça yürümeye başlamıştık. Hem yürüyor hem de konuşuyorduk.

"Arayacak birilerin var mı?"

"Arayacaktım ama telefonum kapalıydı."

"Hm anladım."

Konuştukça onun daha da komik birisi olduğunu düşünüyordum. Şu bir kaç dakika da beni, Hoseok ve Taehyung'dan sonra en çok güldüren kişi olmuştu.

"Eve ne kadar kaldı?"

İyice yavaş yürümesiyle yorulduğunu anlamıştım. Belini biraz daha sıkmış ve havaya biraz daha kaldırmıştım.

"Geldik bile. Bak hemen şurası."

Kapının önüne geldiğimizde yavaşça bırakmış, duvardan tutunmasını sağlamıştım.

"Sen şurada bekle ben hemen anahtarı çıkarayım. Olur mu? Dayanabilir misin?"

"Ah tamam dayanırım. Sen çıkar hadi."

My Tear • YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin