22- "Çok Güzelsin Jimin"

222 19 10
                                        

Jimin

Dışarıdan gelen yağmurun sesi, sıcacık bir yatak, rahat bir uyku çekmenin verdiği o huzur... Herşey mükemmeldi.
Hiç uyanmak istemiyordum. Ama tabiiki de okul için kurduğum alarmın sesi bütün huzurumu yok etmiş o iğrenç hayata geri bağlamıştı beni.

Alarmı kapatmak için kalkmaya çalışmıştım ama belimde ki eller buna izin vermemişti. Bir dakika, belimde ki eller? Ne eli, ne beli? Hızla etrafa göz gezdirmiştim. Burası benim odam değildi. Ben neredeydim? Nasıl buraya geldim?

İçim korkuyla kaplanırken yanımdan gelen nefes sesle kendime gelmiştim. Korkuyordum ama bakmaktan başka yoktu. Kafamı yavaşça çevirmemle birlikte başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Bu gerçekten şaka değildi. Yoongi'nin evinde, onun odasında, onun yatağında hatta ve hatta onun kucağında yatıyordum ve bu gerçekten şaka değildi.

Kalkmak için tekrar bir hamlede bulunduğumda Yoongi beni kendisine çevirmiş ve kollarını daha da sıkarak iyice yanına çekmişti. Yüzüm boyun girintisindeydi. Hiç kalkmak istemiyor bulunduğum yerde bir ömür geçirmek istiyordum. Ama okula gitmeli ve bugün ki dans kursuna hazırlanmalıydım. Buraya nasıl geldiğimi hatırlamak bile istemiyordum ki zaten hatırlamıyordum.

Yatakta zar zor oturur hale gelmiş derin nefes almıştım. Kendimi bir değişik hissediyorum ama iyi anlamda değil, daha çok kötü gibi. Neden bilmiyorum ama az önce kendimi iyi hissederken yine kendimi duygu bataklığına batmış gibi hissediyordum. Kolunu üzerimden tamamen çekmiş ve hızla yataktan kalmıştım. Ama sanırım bu biraz sesli olmuştu çünkü Yoongi'de mırıldanarak kalmıştı.

"Noluyor ya sabah sabah?"

Saçları dağılmış, ince dudakları şişmiş ve gözleri yeni uyandığı için uykuluydu. Şuan o kadar tatlı gözüküyordu ki kucağına atlayıp bolca sarılmak geliyordu içimden. Bana sorar gibi baktığını farkettiğimde kaşlarımı çatmış ve o sabahtan beri merak ettiğim soruyu sormuştum.

"Benim burada ne işim var?"

"Asıl sen söyle. Neden beni bu kadar erken uyandırdın?"

"Sence konumuz şuan bu mu?"

"Evet?"

Derin nefes alıp sakinleşmeye çalışmıştım. Resmen sinirimle oynuyordu. Güldüğünü duyunca kaşlarımı daha çok çatmıştım. Şimdi komik olan neydi?

"Ne gülüyorsun? Komik birsey mi var?"

"Çok tatlısın şuan."

Kurduğu cümle şaşırmama ve utanmama neden olunca kızaran yanaklarımı saklamak için yüzümü önüme eğmiştim. Daha çok gülmüş ve kendini yeniden yatağa atmıştı. Kafamı kaldırıp ne yaptığına bakacakken onun da beni izlediğini görmüştüm. Sorumu tekrar soracakken birden konuşmasıyla susmuştum. Ne kadar çok söz kesiyordu bu çocuk.

"Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor musun?"

"Hatırlasam sorar mıyım?"

"Hayır yani içmedik de. Neden hatırlamıyorsun ki? Aa sen uyudun ya ondandır."

Ne uyuması? Ben o anda uyudum mu? Sahiden dün ne olmuştu öyle? Hayatımın en unutulmaz anıydı. Bunca zamandır düşlediğim, hayal ettiğim şeyler bir gecede, bir çırpıda olmuştu. Beni öpmüştü. Ya ben tamamen ve hala rüyadaydım ya da sonunda tanrı sesimi duymuştu.'Seni seviyorum' lafı aklımdan çıkmazken ben uyumuştum. Kendime bir kez daha içimden küfür ederken Yoongi'nin sesiyle yeniden dünyaya geri dönmüştüm.

"Dün seni....öptükten sonra yine ağlamaya başladın. Cidden çok sulu gözsün. Sonra başını omzuma koydun uyuya kaldın. Ben de seni buraya getirdim. Kötü mü yaptım yani?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Tear • YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin