BTB_3

133 35 12
                                    

Tekrar merhaba arkadaşlar bu bölümü hikâyeme ilk gerçek oyu veren arkadaşım Dilara (pekioyleyse) ' ya ithaf ediyorum. Seviliyorsun ♡

Yazardan bir itiraf : Hikâyemi kütüphaneme ekleyip oy vermiştim de :D

Bu arada okuyucu sayısındaki her artış beni inanılmaz mutlu ediyor çok teşekkür ederim sizlere :) Daha fazla konuşmayayım da siz okuyun :D

Kolumdaki siyah ağır palto, yüzümdeki bastıramadığım gülümsemem ve ben yurdun içindeydik artık. Birkaç adım attım sonra Hatice teyzenin büyük bir mutlulukla beni izlediğini fark ettim.

"Hayırdır Hatice Sultan pek bir neşelisin?"

"Herhalde hayırlı kızım kendine baksana bir ağzın kulaklarında neredeyse."

Birkaç kıkırdama eşliğinde söylediği bu sözler karşısında kızarmıştım. Ama sinirden.

"Yok öyle hayırlı mayırlı bir şey nerden çıkardın? Ben çocuklara yemeklerini vermeye gidiyorum."

Hatice teyzenin bir anda yüzü düştü. Az önceki neşesinden eser yoktu.

"Kızım ben de sana onu diyecektim o yüzden bekliyordum seni burada. Yüzünü öyle görünce birden neşeleniverdim unuttum gelme sebebimi. Ama ben biliyordum böyle olacağını. Hep böyle yapıyorum aklımdan bir..."

"Tamam, gerçekten sorun değil Sultan'ım. Hadi söyle artık."

"Kızım yemek saati çoktan geçti çocuklar uyudu bile. Saate bakmadın mı? Müdire Hanım seni odasına çağırıyor. Çok da kızgın bugün dikkat et kızım."

Müdire Hanım mı? Olamaz saate hiç mi bakmadım ben? Ama yok bakmıştım bir ara. Çok zaman geçmiş yandım ben ya.

Ben düşüncelerimle boğuşurken Hatice teyze arkamdan seslendi.

"Esin biliyorsun alıştırdın çocuğu sen masal anlatmadan uyuyamıyor. Ona da bir bakıver oldu mu?"

Başımı salladım. Tabii ya. Enes tamamen aklımdan çıkmış.

Koştur koştur merdivenleri çıkıp doğruca odama gittim. Elimdeki paltoyu masamın önündeki sandalyeye bıraktım. Aynanın karşısına geçtim. Üstüme başıma çeki düzen verdim. Kendi paltomu çıkartmadım çünkü yurt buz gibiydi bugün.

Hızlıca odamdan çıkıp önce alt kattaki çocukların odasına indim. Işıklar kapalıydı ama ben birinin uyumadığını biliyordum. Doğruca yerini karanlıkta bile bulabileceğim yatağının başına gittim.

Gözlerim artık karanlığa alışmış, az da olsa pencereden gelen ay ışığında daha rahat görebiliyordum. Enes iri mavi gözlerini kocaman açmış etrafı izliyordu. Beni görünce yatağının kenarına diz çöktüm ve fısıldadım.

"Çok küçük bir işim var hemen sonra geleceğim. Sen uyumaya çalış tamam mı bir tanem?"

Kafasını sallayıp eliyle tamamdır işareti yaptı. Ben de saçlarını karıştırıp olabildiğince hızlı ve sessiz bir şekilde odadan dışarı çıktım. En üst kata çıkana kadar kendimi azar işitmeye psikolojik olarak hazırladım. Ve tüm binadaki en süslü kapıya tıkladım.

"Girin."

"Rukiye Hanım beni çağırmışsınız."

"Kaç kere söylemem gerekiyor Esin Müdire Hanım diyeceksin diye. Biraz saygı lütfen öğretemedik sana bir türlü. "

Hayır Rukiye Hanım demenin nesi saygısızlık ki? Hâlâ bana bakıyordu sanırım bir şeyler söylemem gerek.

"Özür dilerim Müdire Hanım."

Bankta Tek Başına (Askıda )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin