KARANLIK TARAF

B13

Günler birbirini kovalıyor, Gülce sadece telefonda konuşabiliyordu Ömer ile.

"Bir saat sonra parti var" dedi Çınar elini havada sallayıp. "Partnerim olarak benimle katılır mısın?" Dedi.

"Sorman hata" dedi Gülce gülerek. Çınar ile çok iyi anlaşıyorlardı. Artık üniversitedeki sevgililiklerinden bile daha samimilerdi. Çınar ona buruşturduğu kağıdı atınca Gülce de geri fırlattı.
Bunu oyuna çevirip birbirlerine geri dönüşüm çöplerindeki kağıtları fırlatmaya başlamışlardı. Kendilerini öyle çok kaptırmışlardı ki masanın etrafında bile dolaşıyorlardı.

Kapı tıklatılınca ikisi de hızlıca ayağa kalktı. Soluk soluğaydılar ve etraf kağıtlarla doluydu. Bu yüzden de bir başkasının içeriye girdiğinde şaşırmaması garip olurdu.

Monica'nın buraya diktiği başkandı bu sefer gelen.
"Çınar, bana bak" diyip odadan çıktı.

"Fena yakalandık" dedi Çınar çıkarken odadan. Gülce "git hadi git" dedi. Yaşlı adam zaten her an çok sinirliydi.

Gülce hızlıca etrafa dağıttıkları kağıttan topları tekrar geri dönüşüm çöpüne toplamaya başladı. Kağıt savaşı gerçekten çok eğlenceli oluyordu. Gülce artık bu konuda da ustalaşmaya başlıyordu.

Etraf toparlandığında Çınar da içeri girmişti.
"Hadi hazırlanalım ve partiye geçelim. Başlamıştır" dedi Ramiro.

Gülce "ne giymeliyim" dedi.

"Agata senin için hazırladı" dedi. İkisi çıkıp Çınar'a geçti. Zaten Agata da hemen gelmişti. Gülce'ye bebek mavisi saten bir elbise getirmişti. Saçına ve makyajına da yardımcı oldu Agata.

"Fazla yoğun olmadı mı gözlerim?" dedi Gülce aynaya bakarken.

"Maskeyi taktığımızda" dedi ve gözlerine doğru maskeyi takıp arkadan bağladı. "İşte bu" dedi Agata.

"Tanrım. Bu ben miyim" dedi Gülce gülerek.

"Bam başka biri oldun. Erkekler yüzündeki maskeyi atıp kim olduğunu görmek için çıldıracaklar" dedi.

"Bence onu elbisem için yapmak isteyecekler." Dedi Gülce boy aynasından kendine bakıp.
"Fazla iddialı bir sırt dekoltesi var" dedi.

"Kendini rahat bırak." Dedi Agata. "Ve elbiseye güven. Ben seçtim bebeğim. Ve sen harika taşıyacaksın"

"Pekala. Hadi Çınar'ın yanına gidelim. Fazlasıyla beklettik" dedi Gülce.

"Kızlar her zaman erkekleri bekletir. Onlar da alışık" dedi Agata. "Sana bayılacak" dedi merdivenlerden inerken.

"Vay canına." Dedi öksürüp. "Bu çok iddialı" dedi. "Agata sen bu işi biliyorsun"

"Malzeme güzel olunca bebeğim" dedi Agata.

"Başıma bir şey gelmeden gidelim mi?" Dedi Gülce.

Maskesini takıp "hadi gidelim ve ortalığı kasıp kavuralım" dedi.

Gülce, Agata'ya sarılıp teşekkür etti ve Çınar'ın yanına oturdu.
"İnanılmazsın" dedi Çınar arabayı çalıştırırken.

"Teşekkür ederim" dedi Gülce. "Agata sayesinde"

İkisi partinin olacağı villaya gelip arabayı park ettiler. Müziğin içine kendilerini atıp kalabalıktan uzak köşeye geçtiler. İnsanları izleyip yorum yapıyorlardı.

"Sırf bu gece cehennemden rezervasyon yapmamıza neden oldu" dedi Gülce.

"Çok dedikodu yaptık gerçekten. Bak bak. Şimdi adama dokunmazsa ben de Çınar değilim" dediği an Çınar, kadın erkeği belinden tutunca gülüştüler.
"Kızlar artık çok fena" dedi Gülce.

"Çınar" birisi, ikisi gülerken önlerine geçmişti.

"Fernando." Dedi Ramiro.

"Bugün harika bir iş çıkarmışsın. İsmini hiç unutturmuyorsun" dedi.

"İşimizi yapıyoruz" dedi. Gülce o sırada Monica'ya benzettiği bir kadını fark edince görebilmek için Çınar'a işaret verip yanından uzaklaştı.

Eğer Monica buradaysa, Ömer de yanındaydı. Gülce kadını kaybedince ortada boş boş dolaşmak yerine masadan kendine içki aldı. Bahçeye de bakma düşüncesiyle bahçeye ilerlerken beline birinin dokunmasıyla irkildi. Çünkü teni çıplaktı ve doğrudan teması hissetmişti.

"İlgimi çeken bu kadının karım çıkmasına çok sevindim. Yoksa az önce seni düşüncelerimle aldatmıştım" dedi Ömer dudaklarını yalayıp.

"Partilerde kızları kestiğini bana söylememeliydin." Dedi Gülce gülerek.

"Seni çok özledim" dedi Ömer ve elini tekrar beline attı. "Buraya Çınar ile mi geldin?"

"Evet" dedi.

"Partiden sonra direk eve gitmelisin. Bu kıyafetle fazla ortalarda dolaşma" dedi Ömer. "İnsanda farklı heyecanlar uyandırıyorsun"

"Beni yalnız bırakma o zaman" dedi Gülce.

"Gel benimle" diyip elindeki şampanyayı alıp masalardan birine bıraktı Ömer. Ve Gülce'nin elini tutup onu merdivenlere doğru çekti. Yukarı kata çıkar çıkmaz banyoya çekip kapıyı kilitledi.

"Ciddi olamazsın" dedi Gülce.

"Seni her anlamda özledim" dedi Ömer. "Bulmuşken de tadına bakmadan bırakamam" dedi be boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Onu kapıya dayayıp elini eteğinin altına sokmuş ve kilodunu aşağıya indirmişti. Ardından bacaklarının arasını yalamaya başlamıştı. Gülce kendinden çoktan geçmişti.

Ama kadınlığında gezinen dilin etkisiyle sesli bir şekilde inliyordu. "Tadını çok seviyorum" dedi Ömer ve dil darbelerini sertleştirdi. Kalkıp göğüs uçlarını sıktı elbise üzerinden Ömer. Gülce de bu sırada pantolonuna uzanmıştı. Hızlıca düğmesini açıp fermuarını indirdi.

Erkekliğini kavradığında "ah" dedi Ömer ve Gülceyi yere doğru bastırıp ağzına almasını sağladı. Yeterince ıslanınca Gülce'yi kaldırıp ensesinden bastırarak domalmasını sağladı. Ani ve hızlı bir şekilde Gülce'nin içine girip git gel yapmaya başladı. Gülce inledikçe daha da hızlanıyordu.

Gülce uzun süredir bu kadar sert yapmadığını hatırladı. Genelde çok daha sakin sevişirlerdi. İçinde büyük bir patlama hissetmişti. Ömer bu patlamaya uyumlu hareketlerini yavaşlatmıştı.

Dolap kapaklarını açıp ıslak mendil bulunca aldı hızlıca Ömer. "Temizleyim seni" dedi eğilip. Gülce soluklarını düzenlemeye çalışırken Ömer onu temizlemişti bile. Sonra da kendini temizledi. Gülce kilodunu geri giydi.

Ömer de fermuarını çektiğinde "seni çok seviyorum. Yakında döneceğim" diyip sarıldı.

"Tamam" dedi Gülce. Çabuk dön dememişti. Dese de ne fark edecekti ki.

Kapıyı açtığında Ömer, karşılarında duran Monica ile karşılaştılar.

Gülce, Ömer'in elini bıraktı hızlıca.
"Azgınlığını giderdiysen gidelim mi artık Ömer" dedi.

"Dediklerimi unutma. Aşağıda dediklerimi" dedi Ömer, Gülce'ye bakarak. Tekrar sarılıp başından öpmüştü Gülce'yi.

Gülce, Monica'nın Ömer'in koluna girerek ilerlemesini daha fazla izleyemeden arkasını döndü.