KARANLIK TARAF

B17

Gülce ve Victor yine karanlık çökene kadar muhabbet etmişlerdi. Ama bu sefer anlatan Gülce değil, Victor'du.

Victor'un babasının şüpheli ölümü hakkında konuşuyorlardı. Victor'un tek amacının babasının katilini bulmak olduğuna inanmıştı Gülce.

Ama katilin arkasından bir çok pislik çıkmış, ip söküğü gibi çektikçe gelmişti belalar. Bu kadar komplike bir plan olduğunu bilmeyen Victor zaman içinde mücadele vere vere artık adını duyurmuştu.

Babasının bulaştığı son noktayı bulsa da O kişiyi koruyanlar bitmiyordu. Victor da onu koruyan herkesi temizlemeye çalışıyordu.

Yemek yemeye geçtiklerinde Gülce'nin gözleri kapanıyordu. Hatta başı düşmeye başlamıştı.
"Gülce" dedi Victor.

"İçim uyuyor." Dedi Gülce.

"Roma'ya gideceğim, seni bırakayım mı? Arabada rahat uyuyamazsan burda biraz uyu. Arkadaşlar seni götürür" dedi.

"Yok ben de seninle geleyim" diyip eline ekmek alıp Victor'un arabasına bindi. Arabaya biner binmez de uyuyakalmıştı.

Huzurlu bir yolculuk yaparken korna seslerinden uyanmıştı.

"Roma'ya girdiğimiz nasıl da belli" diyip güldü Victor. "Bu arada arka koltukta fırından aldığım bir şeyler var. Sana uyuyorsun diye içecek almadım ama benimkinden içebilirsin" dedi.

Gülce merak ettiği için lezzetleri arkaya uzandı.
"Türkiye'deki mide yakan mayalı poğaçalardan sonra bu lezzetler o kadar iyi ki" dedi Gülce.

Koklayarak yiyordu. Hatta Victor'un içeceğinden de almıştı. İkisi bir içeceği içtiğinden hemen bitmişti.

"Eve mi bırakayım seni?" Diye sordu Victor.

"Olur" dedi Gülce.

"Buraya gelmişken Monica ile de görüşeceğim" diyip arksına yaslandı. Ardından da Gülce'yi süzdü.

"Kolay gelsin" diyince Gülce gayet ciddi bir ifadeyle, Victor güldü.

"Kocanı görmek istiyorsan gel" dedi.

"Seninle oraya gidersem artık kocam falan olmaz" dedi Gülce.

Victor gülmeye başladı.
"Benden artık korkuyor musun peki?" Diye sordu.

"Hayat hikayeni dinledikten sonra hiç korkum olmadı" dedi Gülce.

"Bunun aramızda sır olarak kalacağını söylemem gerekiyor." Dedi Victor. "Bunu bilen iki kişiden birisi de sensin" dedi.

"Diğeri kimdi?" Diye sordu Gülce.

"Diğer annemdi o da öldürüldü" sedi Victor.

"Başın sağ olsun. Bana bu sırrı neden verdin peki?" Diye sordu.

"Bana bu kadar dürüst olduğun için. Üstelik bana bu kadar dürüst yaklaşan hiç olmamıştı" dedi.

"O zaman şu anda Çınar ile görüşme sağlamanı istesem çok mu bencil bir insan olurum?" dedi Gülce.

Victor gülümsedi. Gülce bu cevabın evet mi hayır mı olduğunu düşünürken "görüşmeden ve bana sunduğu teklifi düşünmeden kabul etmem. Ama yanımızda sen olmayacaksın. İster istemez samimiyet oluştu aramızda. Beni iş yaparken ciddi halimle görmeni istemem " dedi.

"O kadar mı değişiyorsun?" Dedi Gülce kaşlarını kaldırıp. "Çınar'ı fazla korkutma olur mu?" diyip gülümsedi.

"Ya Ömer'i?" Diye sordu.

Gülce "onu da. Ben dediğim gibi onların işi bozulsun diye gelip sana her şeyi anlatmadım. Bana yapamazsın denilen bir şeyi inada bindirdim" dedi Gülce. "Ama iyi ki de bindirmişim. Seninle tanıştığıma sevindim" diye mırıldandı.

"İyi ki" dedi Victor yine aynı ciddi gülümsemesiyle bakarak. "Bana telefon numaranı bırak. Seni bu akşam bir yere çağırabilirim. Müsaitsen gelirsin" dedi telefonunu uzatıp.

Gülce hızlıca telefon numarasını yazıp kaydetti.
Evin önüne gelmişlerdi bu sırada. Birbirlerine sarılıp ayrıldılar. Gülce artık eve kendine güvenerek giriyordu. Burdan çıkışı hırslı ve öfkeliyken şimdi egolu ve özgüvenliydi.

Salona adımını attığı anda Ömer'i gördü.
"Eve geldin mi sonunda. Her şey bitti mi artık? " dedi Gülce.

"Bu gün bitecek umarım. Kargomu almaya gelmiştim. Sen nerden böyle? Çınar'da mı kalıyorsun?" diye sordu.

Gülce yine şansını dürüstlükten yana kullanmak istese de bazı gerçekleri gizlemek de gerekiyordu. "Başkasında kalmayı sevmem ben. Şehir dışına çıktım. Fotoğraf çektim. Yeni yerler gezdim" dedi.

"Çınar ile Cenova'ya gitmediniz değil mi?" Dedi.

"Çınar ile en son senin yanında görüştüm" dedi. Söylediği her şey doğruydu. Ama her şeyi anlatmıyordu.

"Sen bana bir şey söyleyecektin. Yüz yüze konuşmak istemiştin" dedi Ömer. Gülce'nin arkasından yatak odasına girmişti. Gülce yavaşça yatağa uzandı.

"Sonra konuşuruz. Çok uykusuzum " dedi Gülce. Üzerini bile değiştirmeden yatağa kıvrılmıştı.

Söylemek istemiyordu hamile olduğunu. Öncelikle Victor ile tanıştığını söylemeliydi. Tam büyük kavga edecekleri anda da hamile olduğunu söyleyecekti. Ömer'i kızdırmak istiyordu. Onun da deliye dönmesini istiyordu. Yaşadığını yaşatmak istiyordu. Ve bu istekleri hissettikçe de doğru bir evlilik içinde olmadığını düşünüyordu.