10. Bölüm

150 15 3
                                    

İkisinin konuşması bitince Changbin kalkıp mutfağa gitti. Felix daha gelmeden hazırladığı kahveden iki bardak koyup Felix'in yanına gitti.

"Birazdan akşam yemeği de yiyecektim kalmak ister miydin?" Diye sordu.

Felix aslında kalmayı çok isterdi çünkü eve gidip yemekle uğraşmaya şu an çok üşenmişti fakat Changbin'i de yormak istemiyordu aynı zamanda.

"Bu sessiz halini evet olarak kabul ediyorum gel sana da bir tabak hazırladım." Diyerek mutfaktan kafasını uzattı Changbin.

Felix kalkıp onun yanına gitti. "Dün ne maceralı bir günmüş aşında değil mi?" Dedi.

Changbin anlamamıştı kaçırdığı yaptığı bir şey mı vardı? "Ne oldu ki dün?" Diye sordu.

"Chan ve Seungmin işte."

"Bir şey mi oldu onlara."

Felix gülümseyerek ve heyecanla "A sen daha bilmiyorsun. İlk söyleyen ben mi olacağım yoksa? Chan ve Seungmin ruh eşi çıkmışlar."

Changbin kahvesinden aldığı yudumu zorla yutup gözlerini büyüterek "Ne ciddi misin?" Diye sordu.

"Evet Seungmin'in eli yanlışlıkla otururken onunkine değmiş film esnasında öyle tanışmışlar."

"Neden bana söylemedi ki Chan. Aslında dur bir dakika filmin ortasında o ikisi bir yere gitti. Ama ne olduğunu sorduğumda tuvaletin yolunu gösterdiğini söyledi."

Felix Changbin'i endişelendirmemek için "Belki filmin ortasında söylemek istememiştir. Yakında söyler." Diye moral verdi.

"Olabilir. Bende ilk bulduğumda yazmamıştım grubumuza abim var diye."

"Sonradan gelip kabadayılık mı tasladı yoksa?"

"Denedi ama olmadı diyelim. Sen nasıl öğrendin bunu?"

"Seungmin'i arabayla biz bıraktık o sırada bahsetti işte."

Changbin biraz düşünüp sonra "Felix aklıma çok iyi bir fikir geldi. Biraz bizim buluşmamızdan esinlendim ama olsun dinle. Chan da piercing yaptırmak istiyordu acaba onları öyle buluşturabilir miyiz sence?"

"Cidden her ruh eşinin zevkleri bu kadar benziyor mu ya? Önce sen sonra onlar yani. Ama neyse onu bir yana bırakırsak bence iyi fikir sen bahset bir Chan'a." Dedi.

Bu sırada Felix'in telefonunun çalmasıyla içeri ayağa kalktı ve salondan telefonunu aldı. Changbin ise o fark etmeden Felix'e hazırladığı buketi aldı eline ve Felix'in arkasında telefonu kapatmasını bekledi.

Konuşması bitince Felix "Abim aradı eve çağırıyor yavaşça gitsem iyi olur." Diyerek Changbin'e dönmesiyle elindeki çiçeklerle karşılaştı.

"Sana hazırladım Felix. Bir çiçekçiye bu kadar gelip eli boş dönmek olmaz sonuçta. Hem sevgililer günü de yaklaşmıştı o yüzden gelen çiçekler çok yeni." Diyerek Felix'e uzattı buketi.

Felix buketi alarak incelemeye başladı. Özenle hazırlanmış ve süslü şık bir şeyle sarılmıştı. "Çok teşekkür ederim Changbin. Çok incesin." Diyerek Changbin'e sarıldı.

Changbin sarılmayı beklemediğinden elleri açık durdu bir an. Sonradan o da Felix'in sırtına ellerini sardı.

"Eve gidince suyun içine koymayı unutma kolay solmaz zaten bunlar." Dedi Changbin.

Felix başını sallayarak "Anlaştık görüşmek üzere." Diyerek elini salladı.

Sanki biraz fazla mutlu olmuştu. Seke seke eve gitti. Tabi çiçeklere dikkat ederek. Ceketinin bir yakasının içine doğru tutmuş koruyordu onları.

°•°•°•°•°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Free Tattoo // Changlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin