Bu bölümde iğne filan var sonuçta piercing yapılacak rahatsız olanlar o bölüm gelince atlayabilirr.
Chan hemen sonraki gün uğramak biraz garip diye düşünerek 2 3 gün sonraya almıştı piercing randevusunu. Gitmeden önce ise hemen yan dükkana yani Changbin'e uğramıştı.
Chan ,"Annem burayı büyük ihtimalle sana bırakır artık. Bana verse bir haftada batırırdım." Dedi Changbin'e masada duran ve çiçekleri bağlamak için kullanılan renkli iple oynarken.
"Açıkçası sevinirim. Annem de yaşlandı artık oturması gerek. Beli bazenleri tutuluyor olduğu yerde kalıp bana sesleniyordu."
"Dinlenmesi iyi oldu o zaman. Ama sana problem olmaz değil mi yani zorla almış gibi olmazsın."
"Hayır Chan seviyorum ben bu işi neden kimse inanmıyor bana ya."
Chan ayağa kalkıp "Küçükken istemezdin diye dedim Changbin seni düşünüyorum ben. Neyse randevu vaktim geldii gidiyorum ben."
"Bitince uğra da bakıyım." diyerek arkasından bağırdı Changbin.
"Tamam tamam bakarız." Diyerek elini salladı Chan ve yan tarafa gidecekti ki Changbin onun kapşonundan tutup durdurdu.
"Gelsene bir o kadar çiçekçiden çıkıp eli boş girme içeriye al bunları çiçekleri buket haline getirirken artanlardan yaptım ona verirsin." Diyip hemen içeri kaçtı.
Minik bir buketti ama içinde rengarenk farklı farklı çiçekler vardı. O kadar da sorun olmaz diyerek içeri girdi ve bekleme koltuklarında oturmaya başladı.
Beklerken bir süre sonra Seungmin karşıdaki odadan çıktı. Odanın camı buğuluydu o yüzden Chan onu görememişti fakat Seungmin onun aksine fark etmişti.
Elindeki siyah eldivenleri ve Chan'ın daha önceden fark etmediği kaşında olan iki piercing'i ile Seungmin cidden çok havalı gözüküyordu.
Seungmin eldivenlerini çıkarıp onunla birlikte odadan çıkan müşterinin ödemesini yaptıktan sonra Chan'a doğru yürüdü. "Hiç dudağını deldirmek isteyen biri gibi durmuyordun seni ilk gördüğümde."
Chan'ın ayağa kalkması için elini uzattıktan sonra daha deminki odaya doğru yöneldi. Chan da yanına koyduğu kabanını ve içine sakladığı minik buketiyle arkasından geldi. "Aslında hep aklımdaydı. Minho bahsediyordu zaten Felix aracılığıyla sizin işlerden. Senle tanıştıktan sonra da yaptırmak için bir neden diye düşündüm." Dedi.
Seungmin eldivenini değiştirip yandaki iğnesini hazırlarken "İyi düşünmüşsün. Sana yakışır bence de hoş durur." Dedi. "Yani gamzeli insanlara yakıştırıyorum. Senin de var ya o yüzden dedim. Sinemada görmüştüm." Dedi. Cümlesinin sonuna doğru sesi kısılmıştı. İşine fazla odaklanıyor diye düşündü Chan.
Seungmin elindeki iğneyle gelince Chan bir an korkmuştu. "Alt dudağının hemen ortasına istemiştin değil mi?" Diyerek sandalyesini çekip Chan'ın hemen önüne çekti.
"Evet de... Çok acımayacak değil mi?" Dierek Chan son bir kez daha Seungmin'e baktı.
"Elbette biraz acıyacak ama dayanabileceğini düşünüyorum Chan. Merak etme elim hafiftir" Diyerek moral vermedi Seungmin.
Chan gözlerini kapayıp kıpırdamadan durmaya başladı. Seungmin dudağını eline aldıktan sonra nefesinin onun eline geldiğini bile hissediyordu Chan.
İğne geçtikten sonra Chan gözleri kapalı bir şekilde sessizce bekledi. "Tamam bitti gözlerini açabilirsin Chan." Dedi Seungmin.
Elindeki aynayı Chan'ın hemen önüne tutarak "Nasıl olmuş beğendin mi?" Diye sordu.
Chan konuşup konuşmamak arasında kalmış Seungmin'e bakarken Seungin ise gülerek "Elbette konuşabilirsin Chan yoksa neden sorayım ki soruyu." Diyerek güldü.
Chan Seungmin'in gülüşünü çok tatlı bulmuştu. Seungmin'in gülüşünü hayranlıkla izledikten sonra "Evet evet çok hoş olmuş teşekkürler." Dedi.
"Bakımına gelirsek içtiğin suyun temiz olmasına dikkat et ve ıslak tutmamaya çalış. Onun dışında ilk haftalarda baharatlı yiyecekler gibi ekstrem şeyler tüketmemeyi de tercih et." Dedi Seungmin.
Seungmin'in kalktığını görünce Chan da unutmadan ayaklanıp "Bu arada sana bir şey getirmiştim." Diye ceketine uzandı. Çiçekleri çıkarıp Seungmin'e doğru uzattı.
"Changbin'e uğramıştım buraya gelmeden önce bunları da sana getirdim." Dedi.
Seungmin bunu görünce bir dakika diyerek odadan çıktı. Arkadaki minik mutfaktan bir kavanoz alıp içini suyla doldurduktan sonra Chan'ın yanına gelip çiçekleri içine yerleştirdi.
"Yanımda dursun diye burada kalmasının daha iyi olacağını düşündüm. Evden daha çok günüm bu odada geçiyor sonuçta."
Odadan çıktıktan sonra ödemeyi yapıp vedalaştılar. Ardından Chan Changbin'in yanına gitti Chan. Changbin, "Of abime bak ya çok yakışmış dokunabilir miyim?" Diyerek Chan'a doğru yanaştı Changbin.
"Ne dokunmaya çalışıyorsun acıyor. Zaten karizmamı bozmamak için zor durdum orda bağırmadan. Hatta yatsam iyi olur alışamadım daha." Dedi Chan
"Abart sen de abart Hyunjin'e benzedin iyice. Ama yakışmış cidden. İyiki ikna etmişim seni." Diyerek yeniden işine döndü Changbin.
"Neyse ben gruba bir foto atacağım. Minho istemişti benden."
"Jisungladır o bakamaz ki şu an."
"Ay yine mi ya. Jisungla o tanıştıktan sonra nasıl bu hale eldiler ben mi bir şey atladım."
"Yok atlamadın onlar öyle. Felix nasıl Jisung'u ikna ettiyse Minho'ya dayanıyor o. İşte ruh eşim ya."
°•°•°•°•°
Bu arada piercing hakkında her bilgi benim uydurmamdır yani bazılarına google den bakıyorum yalan yok ama onun dışında hiç piercing yaptırmadım yani uyduruk bir şeyler çıkarsa eyvallahBu arada sizlerden hiç piercing i olan var mı nasıldıı
Bir sonraki bölüm minsung tanışma varr. Yan shipler bitsin geri donucem changlixee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Free Tattoo // Changlix✓
FanficRuh eşinizin size ilk dokunduğu yerde bir iz çıksa ve bu iz sonsuza kadar sizinle birlikte kalsa ne yapardınız? Peki bu ruh eşi izini yanlışlıkla dövme haline getirseniz? Felix abisinin ısrarı üzerine, abisinin arkadaşı olan Changbin'in istediği döv...