Bazı Yaralar Geçmez

9. Bölüm: Güzel Kadın

Merhabalar, nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Kitabımız 2 k okumaya ulaştı🥺 çok ama çok mutluyum, teşekkür ederim hepinize.

Bölüme başlamadan buraya bir emoji bırakır mısınız☺️

Oy vermeyi ve satır arası yorum da bulunmayı unutmayın, iyi okumalar.✨💗

                                _____

Beylikdüzüde ki sahil kenarında bir gece kulübüne gelmiştik. Ceyda Merve ve ben arabamdan inip, arabayı valiye teslim ettik.

O sırada geri kalanları da ayrı arabalarında gelip arabaları valeye teslim edip yanımıza geldiler.

"Bizi cidden getire getire kulübe mi getirdiniz?" diye sordu Atlas. Buraya gelmekten rahatsız olmuşa benziyordu.

"Evet, ne var ki bunda alt tarafı eğlenip geri evlerimize döneceğiz." Dedi Sıla.

Hep beraber içeriye doğru yürüyüp en arka köşeden bir loca seçip oturduk.

Yanımıza gelen garson siparişleri alırken ben kendime şarap söylemiştim.

Yanımda oturan Atlasın ise hiçbir şey söylememesi gözümden kaçmamıştı.

"Sen neden bir şey içmiyorsun?" diye sordum yanımda oturan Atlasa dönerek.

"Sağlığa zararlı ve faydası yok. O yüzden içmeyi tercih etmiyorum. Hem bence sende içme sağlığına zararlı." Dedi beni düşünerek.

Beni düşünmesi yüzümde tebessüme sebep oldu. Ama bugün eğlenmeye gelmiştim o yüzden az da olsa içecektim.

O sırada yanımıza gelen garsondan şarabımı alıp kafama diktim. Yeni şişe açıp ikinci kadehimi doldurdum.

Herkes dans etmeye başlamıştı. Asrın ayağa kalktı ve Aslı'yı dansa kaldırdı. Bende ikinci kadehimi kafama dikip karşımdaki Ceyda'nın yanına gidip ayağa kaldırdım.

"Gel hadi dans edeceğiz"

Gülerek ayağa kalkan Ceyda'yla beraber dans pistine doğru gittik.

İlk ben onu döndürdüm, ardından o beni döndürdü. Arkadan çalan Sezen Aksu'nun şarkısı rakkas ile beraber şarkıya uyum sağlayıp dans ediyorduk. En sonunda Ceyda beni döndürdüğünde hızımı alamayıp arkamdaki birine çarpmamla kendimi tam yerde buldum derken belime bir el sarıldı. Kokusu yabancıydı, eli Atlas gibi sahiplenici tutmuyordu.

Dik pozisyona geldiğimde karşımdaki yirmi beşli yaşlarında yakışıklı bir adam beni karşıladı.

"Çok afedersiniz" dedim.

"Önemli değil, güzel hanımefendi" dedi ve elini uzattı.

Uzattığı elini tuttum ve elimin önünü çevirip küçük bir öpücük bıraktı.

"Bu güzel hanımefendi ile tanışabilirmiyim acaba?"

Kafam yerinde olmadığı için nedenini bilmediğim bir şekilde kahkaha attım. Ve karşımdaki adamda bunu evet dediğimi zannedip beni bar sandalyelerine doğru yönlendirdi.

"Ne içersiniz?" Diye kibar bir şekilde sordu.

"Şarap içerim, kırmızı"

"Peki" dedi ve kendinde içecek söyleyip konuşmaya başladı.

O esnada sırtımda hissettiğim delici bakışlar sebebiyle arkamı döndüm ve ben içmem diyen Atlas bana bakarak içiyordu.

Önüme döndüğümde sarışın olduğunu fark ettiğim çocuk konuşuyordu ama ben onu duymuyordum. Ayıp olmasın diye ne söylediğini bilmediğim bir şeye başımı salladım.