19. Bölüm: Kabuk Bağlayan Yaralar

169 48 10
                                    

Keyifli okumalarrr

Sınır: 20 yorum !sınır dolmadan yeni bölüm gelmeyecek!

Bölüm şarkısı:
İlaç ol yaralarıma- mavi gri

                      

10 Yıl Önce

İnsanlar, insanların dış görünüşüyle dalga geçecek kadar vicdansız, zalim, merhametsizdi. Doğru ya hayatın kuralı buydu dimi? Kötüler hep kötü, zalim, merhametsiz, iyilerse her koşulda ezilen sözleri çiğnenen kişilerdi. Güçlüysen ve kötüysen hayatta kalmaya devam edersin. Güçlü değilsen yani iyiysen hayat doğduğundan beri senin için bir zulümdür.

Okuldan çıkmış olan küçük kız sahil kenarına gelmiş denizi seyrediyordu dolu gözlerle. İyi olduğu için okulda dışlanan, ezilen kişiydi o. Gereksiz yere haksızlığa uğrayan   merhametsizler tarafından kalbi kırılan merhametli kişiydi o.

Küçük kız denize seyrederken yoldan geçen babası kızını fark edip ona doğru ilerlemeye başladı. Kızının yanına geldiğinde ise okul da sıkıntı yaşadığını anlamıştı. Gözleri sulu sulu denizi seyrediyordu. Burası tam denizin karşısı küçük kızla babasının dertleşme yeriydi ne zaman canları sıkılsa buraya gelip denizle konuşurlardı.

Takım elbiseli adam yavaşça banka doğru yaklaşıp kızının yanına oturdu. Küçük kız kafasını çevirip babasına baktı ve yüzünde buruk bir tebessüm oluştu.

Adam bir kolunu kızının omzuna katarak kendine çekti ve başına öpücük kondurdu.

"Aynı şeyler mi?" diye sordu denizi seyreden adam.

Küçük kız kafasını sallayarak cevap verdi ve gözünden akan bir damla yaş babasının omzundaki eline kondu.

"Aaa yapma ama böyle." Diye konuştu adam eline damlayan yaşı fark edince. "Hem ne konuştuk biz seninle herkese, her şeye rağmen güçlü olacağız bizi yıkmalarına izin vermeyeceğiz." Dedi takım elbiseli adam.

Adam kızını sağlam bir bina gibi yetiştirmeye çalışıyordu. Temelini iyi atarsanız binaya bina güçlü olurdu her şartta kızınıda binanın temeli gibi düşünüp öyle yetiştirmeye çalışıyordu. Güçlü olmanın dozunu şimdiden verirse ilerde her şeye, herkese karşı güçlü olan dimdik duran bir kıza sahip olmak için.

Küçük kız konuşmaya başladı. "Peki artık dayanacak gücümüz kalmadığında ne yapacağız baba?" Dedi gözyaşını silerek. Küçüklükten belliydi sürekli sulu göz olduğu ya da bu onun kaderimiydi?

"O zamanda sabredeceğiz." Dedi adam.

Küçük kız babasını onaylarcasına kafasını sallayıp babasının kollarının arasına sokulup denizi seyretmeye devam etti.

Şimdi

Sahildeydim.... küçükken okulda zorbalığa uğradığım zaman eve gitmek yerine babamla bizim dertleşme yerimiz olarak adlandırdığımız yere gelirdim. Sonra birden babam gelirdi yanıma, konuşurduk. Yol gösterirdi bana ve ben şimdi yine babamın yanına gelmiştim. Bizim yerimize...

İnsanlar büyüyünce dertleri çoğalırdı derdi hep büyük ninem  bu gerçekteyse doğrumuydu?

İnsanların dertlerinin sorunlarının büyümesinde ki sebep hayatlarına giren yeni kişiler miydi yoksa değişen hayat koşullarımıydı. Bu ikisinden birini seçme hakkım olsa değişen hayat koşulları derdim.

Eskiden ailem vardı. Bir annem, bir babam ve yüzünü bir kere gördüğüm abim.... ama her şeye ve herkese rağmen huzurluydum, huzurluyduk. Şimdiyse herkes yaprak gibi sonbahar gelince dökülüvermişti. İlkbahar gelse bile toparlanmayacak cinstendi.

Bazı Yaralar GeçmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin