12, flu

2.2K 182 149
                                    

kiz lar yepyeni bir bomumle karsinizdayiz. kitaba yazdigim en uzun duzyazi bolumu oldu.

umarim gecen bolumun yorumlari gibi flop birakmazsiniz, diger bolum asil olaylarin baslangici olacakken birkac hafta bolumsuz kalmayi istemeyiz diye dusunuyorum. 💞

bol bol yorum yapmayi ve oy vermeyi unutmayin!! atladiginiz bolum varsa mutlaka okuyun sonra gelin!! sizi seviyorum

.

Asansörden inip evimin tanıdık kapısıyla karşılaştığımda Taehyung'un sıkı sıkıya tuttuğum elini bırakıp çantamdan anahtarlarımı çıkardım. Üzerinde yaklaşık dört anahtarlık olan anahtarı kapının deliğinde sokup çevirmek için biraz çaba sarfettim, bazı anahtarlıklar elime takılıyordu ama hepsinin kendine göre güzel anısı vardı ve çıkarmak istemiyordum.
Birkaç dakikanın -cidden kapıyı açmak için dakikalar harcamıştım- sonunda kapı açıldığında içeriye girdik. Ben elimdeki anahtarı askılığa asarken Taehyung'da girdiği öksürük krizi yüzünden boğuluyordu sanırım.

Şaşırılacak bir şeydi ama trafikten dolayı yaklaşık yarım saat süren yolculukta durumu her dakika kötüye gitmişti, ateşi çıkmış ve öksürükleri artmıştı. Tahminen yaygın bir salgın bulaşmıştı ona. Boğazı için sağlam bir pastilim olduğunu hatırlıyorum ama çabuk olmam gerekiyor, eğer annem eve gelirse onunla çok ilgilenemem.

Yine aynı şekilde elini tuttum ve hiç konuşmadan odama girdik, ben girer girmez yatağımı onu rahat ettirmek amaçlı hazırladım. Hazırladığım yatağa girip sıcak havaya rağmen yorgana sarılırken "beni üçüncü kere yatağına atıyorsun." dedi. Hastaydı ama benle uğraşmaktan da geri kalmıyordu. Laflarına gülümseyip yanına oturdum, "bundan memnun değil misin?" gülümsemek istedi ama şuan büyük ihtimalle bütün vücut kemikleri, başı ve öksürüklerinden dolayı aşınan boğazı ağrıyordu, bu yüzden onun yerine başını kucağıma koydu. "çok memnunum, bir ara beni kendi yatağıma atmayı da deneyebilirsin. Koltuk da olur." sözlerine pek kulak asmayıp ellerimi anlına yerleştirdim, cidden yanıyordu.

"Ilık bir duş alsan iyi olur Taehyung," dedim ellerimi yanaklarına yerleştirirken. O duş alırken ben de sebzeli ve et sulu bir çorba hazırlayabilirdim, hem boğazına da iyi gelirdi. Bu gece içki de içmişti ayrıca, midesi de kesin bulanıyordur. "Sen yaptıracaksan olur." dedi flörtöz bir şekilde, cidden manyağın tekiydi. "Ben yaptıramam, çorba yapacağım. Hadi kalk, misafir odasından giyinmen için kıyafet de getiririm. Çok rahatlayacaksın." oflayarak kollarını iki yanıma attı ve kafasını karnıma yasladı, "o zaman soynumama yardım et." ellerimi saçlarına atıp okşadım, "beni baştan çıkarmaya mı çalışacaksın?"

Kafasını evet anlamında sallayınca güldüm, "hasta insanlardan etkilenmiyorum, önce iyileş." tekrardan oflayarak doğruldu ve el ele tutuşarak yataktan kalkıp odamdaki banyoya girdik. Ben onun için ideal sıcaklığı ayarlamaya çalışırken o da kazık gibi arkamda dikiliyordu.

Su tam istediğim kıvama gelince duş başlığını yerine takmaya çalıştım ama biraz kendimi de ıslattım, zaten elbiseyi çıkaracağımdan sorun etmedim. "Su tam ayarında oldu, değiştirip sıcak yapmak yok." kafasını 'tamam' anlamında sallarken ben de duşakabinden çıktım, tam banyodan da çıkacaktım ki kolumdan tutup durdurdu beni. "Kollarımı hiç kaldıramıyorum biliyor musun, çok ağrıyor." şuan kolumu tutmak için kendi kolunu kaldırmıştı. İllaki kıyafetlerini çıkarmasına yardım edecektim yani.

Sakin kalmaya çalışarak ona döndüm ve ellerimi siyah gömleğinin düğmelerine attım, ilk düğmesini açarken oldukça yakın olmamıza rağmen biraz daha yaklaştı bana. Sıcak nefesi anlıma temas ederken benim de vücut ısımın yükseldiğini hissettim ve biraz daha aceleci olmaya çalıştım ama hızlanmaya çalıştıkca elim ayağım birbirine dolaşıyordu!

shooting starsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin