shooting stars

19, bonded

slm kizlar sinir dolmadan attim nasilim

wattynin kapanmasi sinirlerimi cok bozdu ve burayi ne kadar sevdigimi farkettim diyebilirim. OZELLIKLE YORUMLARINIZI😭

gecenki bolum o kadar flopladi ki soka girdim nasi olabilir... umarim bu da oyle olmaz cok uzuluyorum dolu dolu yorumlarinizi okumayi ozledim...

bol bol yorum yaparak beni motive etmeyi ve votelamayi unutmayin, sizi cok cok cok seviyprum, iyi okumalar💞💞

.

Yerimde kıpırdanarak istemeye istemeye gözlerimi araladım.

Etraf hâla karanlık gibiydi, görüş açıma giren karın kaslarına bakılırsa Taehyung'un göğsünde yatıyordum. Biraz doğrulup yüzünü görebileceğim şekilde yanına uzandığımda, siyah perdenin altından sızan ışıkla günün çoktan aydığını farkettim.

Gece, Taehyung uzun bir süre üzerimde uzanıp saçlarını okşamama izin verdikten sonra içimden çıkıp yan tarafa yatmış ve beni de göğsüne çekmişti. Planlarım arasında kesinlikle uyumak yoktu çünkü terlemiştik ve çıplaktık, çarşaf mahvolmuş durumdaydı, duş alır çarşafları değiştiririz diye düşünüyordum. Fakat, uzun süreli zevkten sonra rahatlamış vücudum, Taehyung'un sırtımı okşayan eli ve düzenli sıcak nefesleri arasında biraz dinlenmek için kapadığım gözlerimi şimdi açmıştım.

Bu, Taehyung hakkında şaşırdığım şeylerden birisiydi.

Annemle veya herhangi bir arkadaşımla asla aynı yatakta yatamazdım, çünkü nefes sesleri beni deli ediyordu. Ciddi anlamda, bu sinirden ağlamama bile sebep olabilirdi, ama onun nefes sesleri beni rahatlatıyor, mayıştırıyor ve mutlu ediyordu. Üstelik sanki bu normal bir şeymiş gibi yeni farkediyordum.

Elimle yanağını kavradım, aralık ağzından nefesler sızdırıyor ve hafif bir horultuyla uyuyordu. Dudaklarının üzerine bir öpücük bıraktığımda hissetmiş gibi ağzını şapırdatarak dudaklarını yaladı, titreyen kirpikleriyle bana doğru yan döndü ve uykusuna öyle devam etti.

Bir süre öyle yüzünü izledikten sonra kalkmaya karar verdim. O uyanana kadar duş alıp yiyecek bir şeyler hazırlayabilirdim.

Sağa sola üzerime alabileceğim bir şey var mı diye bakındım, etrafta sadece rastgele bir yerlere atılan Taehyung'un pantolonu, boxerı ve kemeri vardı. Aklıma dün geceden birkaç sahne geldiğinde utanç ve mutluluk karışımı bir duyguyla alt dudağımı dişledim. Beni o kadar iyi hazırlayıp yönlendirmişti ki ilkim olduğunu hatırlayamamıştım bile, aklımda sadece ona dokunmak, bana dokunması ve ona daha çok dokunmak vardı. Seni seviyorum demek için bile kelimeleri bir araya zar zor getirebilmiştim.

Bacaklarımı sağa sola hareket ettirdiğimde çok derinden fakat çok hafif bir sızı hissettiğimi farkettim, dün geceye ve ilkim olmasına rağmen bu ağrı hafif kalıyordu. O büyük, sert ve hızlıydı.

En sonunda düşünceleri aklımdan çıkarıp kıpkırmızı olduğundan emin olduğum yanaklarımla banyoya koştum. Taehyung'un duş jelini ve şampuanını kullanarak sıcak bir duş aldım, saçlarımın fazla suyunu sıktıktan sonra askılıkta asılı siyah upuzun bornozu giyinip kuşağını bağladım.

Temizlendiğim için keyfim yerindeydi, bu yüzden sırıtarak banyodan çıktım fakat Taehyung yüzünden korkuyla birkaç adım geri gittim. Onu uyanık beklemiyordum. Oturur pozisyondaydı, sırtı yatak başlığına yaslıydı ve vücudunun alt kısmına yataktaki örtü örtülü, üstü çıplaktı.

Ne yapacağımı bilemeyip dudaklarımı büzüştürdüğümde kucağını patpatladı. Sanki hiç yapmadığım bir seymiş gibi çekine çekine
yan bir şekilde bacaklarının üzerine oturdum. Oturmamla hissettiğim sızı yüzünden yüzümü buruşturduğum an, Taehyung bir elini bornozun altından bacak arama yakın bir yere yerleştirdi ve yerinde doğruldu. "ağrın mı var bebeğim?" dedi. endişesi sesinden anlaşılıyordu.