18, two body one soul

1K 95 123
                                    

selam kizlar!!! gecikme icin uzgunum, sandigimdan uzun oldu.

VE UYARI, BU BOLUMDE +18 SAHNELER VAR!!! uyarimi yapayim ama bunu bekliyodunuz uzun zamandir.

umarim begenirsiniz, iyi okumalat asklarim🎀✨️
sinirimiz da 150 oy 180 yorum olsun💞🧸

.

Çatık kaşları ve elindeki piña coladayla kalabalığın arasından süzülerek masamıza gelen sevgilime gülümsedim.

Yoongi'nin babaanesi rahatsızlandığından yazlıktan erken dönmüştük, döner dönmez annemle anneanemi ziyaret etmiş ve dün akşam Seul'e gelebilmiştim. Anlayacağınız çıkmaya başladığımızdan beri Taehyung'la pek baş başa vakit geçiremiyorduk, bir de bu gece bizimkilerle çıkmayı kabul ettiğimi duyunca bana biraz sinirlenmişti. Bu yüzden onu evden zorla çıkarmıştım, yol boyunca gördüğümüz her kavşakta "dönelim" diyip direksiyonu çevirmeye çalışmıştı ve burada bulunduğumuz yarım saat boyunca Yoongi'ye babaanesini sormak dışında ben dahil kimseyle iletişime geçmemişti.

Ama yine de ona söylememe rağmen hiçbir sey içmediğimi görünce en sevdiğim kokteyli almaya gitmişti.

Bardağı önüme koyduktan sonra yanıma oturdu ve telefonun kilidini açtı. Yapılı saçları, çatık kaşları ve geri kalan her bir detayıyla inanılmaz yakışıklı görünüyordu. Elimle bir yanağını kavrayıp onu kendime yaklaştırdım ve diğer yanağına uzun bir öpücük bıraktım. Yüz hatları kısa süreliğine gevşedi fakat eski haline geri döndü. "Teşekkür ederim aşkım." diye mırıldandım ve kokteylimden bir yudum aldım. Yandan yandan beni izliyordu.

Bu sırada Jungkook elinde bir bardak viskiyle masaya döndü, eğilip Yoongi'nin kulağına bir şeyler fısıldadı, Yoongi benim arka tarafımda kalan bir yere kitlendi ve kaş göz yaparak Jimin'e işaret etti orayı. İkisi de gerilirken bakışlarının Taehyung'a da kaydığını görünce ben de gerildim. Beni izleyen sevgilim hareketlerimden bir sorun olduğunu anlamış olacak ki vücudunu biraz bana yaklaştırdı. Kulağıma yaklaştığı sırada Yoongi konuştu,
"Jihoon burada, bize bakıyor" ve kafasıyla arkamızı işaret etti.

Taehyung arkasını dönüp ona işaret edilen yere bakarken ben bacaklarının üzerindeki elini tuttum, "Taehyung," dedim, konuşmama izin vermeden bana döndü ve şakaklarıma bir öpücük bıraktı. "Sorun yok bebeğim." masaya bıraktığım birkaç eşyamı çantama koydum ve "gidelim." dedim Taehyung'a. Başıyla beni onayladı, alel acele bizimkilerle vedalaştık ve masadan kalktık.

Ellerini sımsıkı tuttum kalabalığın arasından geçerken, fakat fazla ilerleyemeden alaylı bir ses duyuldu. "Kaçıyor musun minik kaplanım?" ben olduğum yerde donakalırken Taehyung beni çekiştirdi yürümeye devam etmem için. Birkaç adım attık, "Cidden kaçıyorsun!" diye bağırdı. Pezevenk kene gibi üzerimize yapışmıştı, bizi takip ediyordu resmen.

Artık uzaklaştığımızı hissettiğim için derin bir nefes alırken, tekrar konuştu, "götünde dolaştırdığı kızı da alırım diye korkuyor." sesi uzaktan ve alaylı geldi.

Taehyung durdu. Özür diler gibi suratıma baktı. Çenesini sinirle sıktı ve elimi bıraktı. "Orospu çocuğu!" diye bağırarak bizden beş metre kadar uzaktaki Jihoon'a doğru hızlı adımlar atmaya başladı. Önüne gelen herkesi itiyordu, gözü kararmıştı. Jihoon'a ulaştığında onu yakasından tuttuğu gibi suratına kocaman bir yumruk geçirdi. Ardı arkası kesilmeyen yumruk ve tekmeler devam ederken Yoongi ve Jimin Jihoon'un Taehyung'a saldırmaya çalışan arkadaşlarını engelliyor, Jungkook ise Jihoon'u Taehyung'un elinden kurtarmaya çalışıyordu.

shooting starsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin