shooting stars

14, his side

kizzzlarrrrr!!!!
cok ozlemisim shooting stars yazmayiii
umarim begeneceginiz bir bolum olmustur ama ben pek sevemedim.

neyse sinir koyacagim demistim, sinirimiz
💞💞120 oy ve 140 yorum💞💞
sinir dolmadan bolum yokk ve bize gore gayet iyi bir sinir.

iyi okumalar!!!

.

taehyung.

İzlendiğimi hissetmemle içimden bir küfür savurup gözlerimi açtım ve etrafa baktım.

Görünürde bir şey yoktu fakat kafamı soluma çevirdiğimde, komodinimin dibine diz çökmüş bir şekilde oturan, yatağıma yasladığı kollarının üzerine çenesini dayamış beni izleyen kadınla karşılaştım.

Ben anın gerçekliğini sorgularken, melekleri aratmayacak güzellikte olan yüzünde bir gülümseme oldu ve oturduğu yerden kalkıp hiçbir çaba göstermeden, açık kahverengi saçlarını saçlarını sallandıra sallandıra iki bacağını ayırıp kasıklarımın hafif üzerine yerleşti. O küçük elleriyle beyaz tişörtüme tutunurken ben güzelliği karşısında büyülenmiş hissediyordum.

Kedi gözleri, minik burnu, dolgun dudakları ve neredeyse kalçasına kadar uzanan dalgalı saçlarıyla mitlerden fırlamış bir tanrıça gibi görünüyordu. Üzerinde altındaki siyah sütyeni rahatlıkla görebileceğim beyaz dantelli bir atlet, altında ise saten, varla yok arasında kısacık bir şort vardı.

Üzerimdeki etkisine az az alışmaya başladığımda yerimde biraz, sırtımın bir kısmı yatağın başlığına yaslanacak şekilde yükseldim ve ellerimi çıplak bacaklarına yerleştirdim. Heyecanla kıpırdandı, tişörtümü daha sıkı kavradı. Hem atılgan ve seksi, hem de utangaç ve tatlı. Varlığını sorgulatacak derecede güzel.

Evimde olması- hatta gecenin bu saatinde ben uyurken evime girmiş olması garip, çok garip ama sorgulama ihtiyacı bile duymadım. Zaten birkaç gün önce ona verebilmek için anahtarımın kopyasını yaptırmıştım ama verememiştim. Neden veremedim.. hatırlayamıyorum. Oysaki flip'te buluşmaya giderken arabamın torpido gözüne atmış olmalıydım.

"Yaklaş bana bebeğim," dediğimde gülümsedi ve elleri kırıştırdığı tişörtümü bıraktı, kollarını göğsüme yaslayıp çenesini de onların üzerine koydu. Kafamı biraz eğdim ve burunlarımızı birbirine sürttüm. Huylandığı için burnunu kırıştırarak kıkırdadı ve geri çekildi. Sevilmek isteyen bir yavru kedi misali yüzünü tişörtümün üzerinden göğüsümün ortasına sürttükten sonra tekrar kollarına yasladı çenesini.

Yakından ayrı, uzaktan ayrı bir güzelliği vardı.

Ellerim bacaklarından beline doğru çıktı ve bel oyuğunu okşadım. Bu sırada o da biraz yükseldi ve yanağıma, burnuma küçük öpücükler bırakmaya başladı. Belindeki ellerimden birini saçlarına çıkardım ve ipek kadar yumuşak telleri şefkatle okşadım.

Son kez alt dudağımı dudakları arasına alıp mırıldanarak emdi, ısırdı, minik bir öpücük bıraktı ve eski hâline döndü. Kalp atışlarım göğsümü delecekmiş gibi hızlı ve kuvvetliydi. Üzerimde tatlı tatlı uzanan kadını görükçe kan dolaşımımın hızlandığını ve erekte olduğumu hissedebiliyordum.

Sakinleşmek adına derin bir nefes aldığım sırada eli saçlarıma uzandı ve onları geriye doğru taramaya başladı. "mutlu musun?" ani sorusu biraz garip olsa da sorgulamadan aklımdaki cevabı verdim, "çok."