shooting stars

6, no reason

biz geldik kizlarr
cok zevkle okuyacaginiz
(yer yer uzuleceginiz) bir bolum oldu.

oy vermeyi ve yorum yapmayi unutmayin 💖💞

.

Gözlerim tereddütle aralandığında oldukça kuru olan dudaklarımı ıslatıp derin bir nefes aldım. Hava zifiri karanlıktı, başıma saplanmış hafif denemeyecek bir ağrı vardı ve aklım tamamen bulanıktı. Yerimde doğrulacağım sırada arkamdaki sıcak bedeni ve belime atılmış kolu hissedince durakladım, anılar aklıma yavaş yavaş gelmeye başladı.

Sarhoş oluşumuz, Taehyung'u yatağıma getirmem, konuşmalarımız, hiç düşünmeden yanına yatmam bir bir gözümde canlandığında içim pişmanlıkla doldu. Bana arkadan sarılan Taehyung'du.

Doğrulmak, belki de ona dönmek için hareketlendim ama sonuç belimdeki kolunun sıkılaşması ve arkamdaki bedeninin bana daha da yaklaşması oldu. Nefesi enseme sıcak sıcak vuruyor, burnu arada hareket etmesiyle tenime sürtünüyordu. Vücudumu bir ürperti sararken tüylerim diken diken oldu ve ensemdeki sıcaklık arttıkca kalp atışlarım daha da hızlanmaya başladı.

İçim ona dönme arzusuyla dolup taşıyordu, yüzünü görmek istiyordum. Elimi karnımın üzerindeki eline uzatıp kavradım, zamanında pansuman yaptığım yaraları çoktan kabuk tutmuş avuç içime sürtünüyordu. Elini hafif kaldırmamla beraber belime baskı yapan kolu da havalanmıştı, hızla bedenimi ona döndürüp elini tekrar sırtıma doğru bıraktım. Bırakmamla yerinde kıpırdandı ve belimi tekrardan kavradı.

Yüzlerimizin arasında sadece santimler vardı, onu ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Pansuman yaparken bile mesafeliydim ama bu gece damarlarımda hâla dolaştığına emin olduğum alkol bütün gardımı yıkmıştı sanki. Hafif aralık dudaklarından sızan sıcak nefesi olduğu gibi yüzüme vuruyordu, nefesinde nefes alıyordum resmen.

İçimdeki heyecan ve artan huzurla gözlerimi yumacakken, aniden gelen şiddetli mide bulantısıyla yerimde doğrulmam bir oldu. Ellerimi mideme yerleştirip rahatsızlıkla mırıldanırken, hemen yanımda yatan adam kıpırdanarak yerinde doğruldu. "Jen?" sesi oldukça uykulu çıkıyordu ve gözlerini açık tutmakta zorluk çekiyor gibi görünüyordu.
"Ne oldu, bir yerin mi ağıyor?" Ağzımı açtığım anda kusacakmışım gibi hissettiğimden, "midem." diyebildim sadece.

Elleri karnıma sarılı kollarımı kavradı, "Tamam, gel benimle." gözlerinin içine bakarken yerimde kıpırdandım, önce kendisi yataktan çıkıp ayaklandı sonra da benim kalkmamda yardımcı oldu.

Ellerimi bir saniye bile bırakmadan beni odamdaki banyoya sokup klozetin önünde eğilmeme yardımcı oldu ve yüzüme gözüme gelen saçları elleriyle arkamda topladı. Onunla şuan bu durumda olmak beni utandırıyordu.

Birkaç kere öğürecek gibi oldum, kendimi zorladım ama ne kusabildim ne de mide bulantım geçti. Memnuniyetsiz mırıltılar çıkarırken kafasını beni görmek amacıyla öne uzatmış Taehyung'a döndüm, "kusamayacağım galiba." saçlarımı kavrayan eli onları bırakıp tekrar elimi tuttu, yüzüme şefkatli bir ifadeyle bakarken beraber ayağa kalktık ama onun kalkmasıyla sendelemesi bir oldu. Tıpkı benim gibi sarhoşluğun izlerini taşıyordu, kim bilir, belki de kafamız hâla uçuktu da ondan böyle davranıyorduk birbirimize.

Dengesini sağladıktan sonra el ele tutuşarak oturma odasına ilerledik. Odadan içeri girer girmez koltukta iki büklüm olan Jungkook'un açık gözleri bizi buldu. "Niye uyanıksın lan?" Taehyung'un sorusuna omuz silkip mızmızlandı, "tıkmışsınız beni buraya. Koltuktan düştüm az önce." mide bulantımdan dolayi iğrenç hissetmesem ona gülerdim, eğer bu geceyi hatırlarsam onunla dalga geçmeyi aklıma not ettim.