11, in flip with love

1.8K 185 116
                                    

kizlar!! hepinizin yorumlarini tek tek es gecmeden okudugumu bilmenizi istiyorum, benim icin cok onemliler, cok egleniyorum ve guluyorum, yazmak icin en iyi motivasyon kaynagim diyebilirim, cok tesekkurler💓💓

bir onceki bolumumuz 100 oya ulasmis, onun icin de tesekkur etmek istiyorum!! ama lutfen bolum atlamayin!!

neyse, yorum yapmayi ve oy vermeyi unutmuyoruz!! sizi seviyorum!!❤️💓

.

Alışık olduğum mekanın kapısından içeriye girerken kırmızı rujumu bozmamaya özen göstererek dudaklarımı yaladım ve üzerimdeki ince, beyaz boleroyu kapının yanına bekleyen görevliye verip siyah mini elbisemi düzelttim.

Sabah kızlara yakalanmamdan sonra, uyku sersemliklerinden ve Taehyung'u görmemelerinden yararlanarak onlara annemin gece birkaç dosyayı almak için eve uğradığını, ancak hemen geri dönmesi gerektiğini söylemiştim. İkisi de inanıp annemin bana çok az vakit ayırdığı hakkında şikayetlendikten sonra kısa sürede uykularına geri dönmüşlerdi. Onlara yaşananları illaki anlatacaktım, sadece hazır hissetmiyordum.

Jimin, Lalisa, Chae ve Yoongi hep beraber Taehyung'ların oturduğu masayı ararken ben olabildiğince arkalarından ilerliyor ve heyecanımı bastırmaya, gizlemeye çalışıyordum. Açıkcası onu tanıyordum ve şu iki yılda kadınlarla doğru dürüst bir ilişkisini görmedim, ilgi duymadığı kadınlardan kaçınır, önüne gelenle yatmaz ve yakınlaşmazdı. Benimle böyle yakınlaşmasının nedeninin bana karşı yoğun bir ilgi olduğuna emindim ve benden hoşlanıyor olması, onu etkiliyor olmam ister istemez heyecan yaptırıyordu bana. Dün geceden sonra nasıl davranacağını merak ediyordum.

Bir yandan da geleceğimiz konusunda derin bir korkum vardı. Geçmiş geçmişte kaldı, Taehyung'un babamdan farklı bir çok özelliği var diyerek kendimi kandırmaya çalışsam da arada aklıma korkunç senaryolar gelmesine engel olamıyordum. Eğer aramızda bir şeyler yaşanacaksa değişmesi gerekiyordu. "Jennie, gelsene bak oradalar!" heyecanla bana seslenen Lalisa'nın kolumu tutup beni kafamda yarattığım karamsar ortamdan kurtarmasına izin verdim. Bu gece bunları düşünmeyecektim.

Masaya birbirimizi duyacak kadar yaklaşınca Yoongi gözleri etrafta dolanan Taehyung'a seslendi. Gözleri o kadar hızlı Yoongi'ye döndü ve beni buldu ki, ona seslenen Yoongi'ye baktığı konusunda şüpheye düştüm.

Gözleri gözlerimden kayıp baştan aşağı vücudumun her bir kısmına değerken ben de onu inceliyordum. Saçlarını her zamanki gibi geriye taramış, birkaç tutamının öne düşmesine izin vermişti. Üzerinde siyah gömleği ve siyah pantolonu vardı, öyle bir yutkundum ki eğer ses olmasaydı ortamdaki herkes duyardı. Fakat yüzündeki halsizlik ve her zaman ışıl ışıl parlayan -özellikle dün gece- gözlerinin sönük, yorgun olması beni endişelendirdi. Bağışıklığı berabattı, şu iki yılda en az yedi kere hastalandığını hatırlıyordum ve sanırım şuan da ağır bir hastalığın başlangıcındaydı.

Yanlarına geldiğimizde hiç beklemeden Taehyung'un tam karşısındaki boş yere geçtim, onun için endişelendiğimden iyice gözlemlemek istedim. Hemen yanımdaki Taehyung'un arkadaşı olduğunu bildiğim iki oğlan kızlara benim yanıma oturmaları için yer verdikten sonra boş kalan yere yerleştiler, karşımdaki boş yerlere de bizimkiler oturdu. Şimdi Taehyung'la karşı karşıyaydık.

Klasik bir selamlaşma faslı geçti ve artık herkes yerine yerleşti, adını tam hatırlayamadığım oğlan ve Jungkook onlardan istediğimiz içkileri almaya giderken bende gözlerini benden ayırmayan Taehyung'la mücadele etmeye çalışıyordum.

Bakışlarını görmezden gelip kızların sohbetine katılacağım sırada bacağıma değen sıcak ellerle resmen yerimde zıpladım, gözlerim hemen ona döndü. Yüzünde yaramaz bir gülümseme vardı, tepkimi inceledikten sonra hiçbir şey yapmıyormuş gibi bizimkilerle sohbet etmeye başladı. Karşı karşıyaydık ama alan dar olduğundan dizlerimiz birbirine değecek kadar yakındı, bundan yararlanıyordu. Parmakları sakin sakin bacaklarımı okşarken kalp atışlarım arşa çıkmıştı, istemsizce masaya tutundum ve sanki onları dinliyormuşum gibi kafamı bizimkilere döndürüp gülümsemeye başladım. Bir de hasta olduğunu düşünmüştüm, yaramaz çocuk.

shooting starsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin