Abimin Arkadaşı || Yarı Texting

26. Bölüm

Bu bölüm hüzünlü olacak üzümlü keklerim.

Peçeteleri hazırlayın.

Başlıyoruzzz.

●●●

İlâhi Bakış Açısı

Aşık olmanın nasıl bir duygu olduğunu Kaan'la tadan Sibel, Istanbul'dan gideli bir hafta olmuştu.

Hergün sabah altıda kalkar ve sporunu yapıp evden çıkardı.

Kendine düzenli bir iş bulmuştu ve kendini geçindirecek kadar güzel bir maaş alıyordu.

Dayısı onu hiç yalnız bırakmıyor ve sürekli istemese de ona gerekli her şeyi alıyordu.

Bu zaman diliminde Kaan her gün evdeydi. Ruh gibi evde dolanıyordu. Annesi onun bu hâline üzülüyordu ama onun da elinden bir şey gelmiyordu.

Kaan yine odasına gitmiş ve sessizce ağlıyordu. Sibel'ini özlemişti, sevgilisini özlemişti, tek dayanağını özlemişti. Bu ayrılık ona pahalıya patlamıştı. Sonunun böyle olacağını düşünmüyordu.

Peki Sibel?

Sibel, Kaan'dan ayrılarak kötü bir hâl almıştı. Ama buna sebep olan yine Kaan'dı onun için.

Sibel kısa sürede hayatına devam ederken, tabir-i caizse havada aşk kokusu var dediğimiz sözü yaşıyordu.

Gidişinin üzerinden geçen o bir haftada çok flörtöz bir kız olmuştu. Buna itikleyen sebebi ise ona göre; Kaan'ın onunla sevgiliyken bir ay daha Elisa'yla sevgili olması olmuştu.

Peki şimdi bu sonucu iki taraf da hak ediyor muydu?

3 gün önce Kaan'dan,

O gitti.

Benim canımın diğer yarısı gitti.

Bedenimi dik tutan omurgam gibiydi ve o gidince büküldüm. Hiçbir şeye benzemez hâle geldim.

Dört gündür evde ruh gibiydim ve annem bu hâlime üzülüyordu. Onu üzmek istemiyordum ama elimde değildi.

Kapının açılmasıyla girene baktım.

Sena gelmişti.

Şu dört gün hem benimle hem de Sibel'le ilgileniyordu. Onun ne halde olduğunu bana, benim ne halde olduğumu ona anlatıyordu.

Yavaş adımlarla yanıma geldi ve yatağa oturdu.

" Abi biraz uyusan mı artık? "

" Hayır. Ya ben uyurken Sibel gelirse. Olmaz uyuyamam. "

" Abi gelseydi söylerdi bana ama söylemedi. "

" Sen Sibel'le mi konuştun? "

Elini ensesine attı ve kafasını aşağı eğdi. Ardından tekrar kaldırdı ve bir şey anlatmak istermişcesine baktı.

" Soru sordum Sena. "

" Konuştum abi. "

" Ne dedi? İyi miymiş? İyi olsun lütfen. Çok özledim onu. Fotoğrafını çektin değil mi? Ah şimdi yanımda olac-"