Ayy bölümün harika bir enerjisi var ama bende o yok.
Aşağıda sizi bekliyorum hadi gelin gelin.
Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.
●●●
Dün eve geldikten sonra derin bir uyku çekmiş ve artık hediye almaya çıkmıştım.
Bugün Sena'nın doğum günüydü ve biz ona sürpriz bir doğum günü yapacaktık.
Girdiğim bir birmilyoncu da böyle bir toka gördüm. ( Medyadaki toka. ) Bize benziyordu. İki öğrenci ama aynı zamanda ikiz.
Bizim Sena'yla olduğumuz gibi.
Gittim ve tokayı aldım. Tabii ki bu manevî değeri olan bir şey olduğu için aldım. Asıl hediyem onun istediği ve benim neredeyse tüm harçlığımı kenara koyup biriktirdiğim parayla aldığım ipli, beyaz topuklu ayakkabılardı.
Eve gittim tekrar ve ne giyeceğime karar verdim.
Lila rengi tek kollu, dizlerimden üç ve yahutta dört parmak yukarıda biten bir elbiseydi. Altına yine lila renginde tek bant topuklu giydim.
Yüzüme fazla makyaj yapmayacaktım. Fondöten sürdüm ve fazla parlamasın diye pudraladım. Gözüme eyeliner çektim ve kirpiklerime rimel sürdüm. Giz pınarlarıma beyaz kalem sürdüm ve eyelinerın bitişine yakın yıldızlı pulları yapıştırdım. Dudaklarıma çilekli lip balm sürdüm.
Saçlarımı dalgalanırdım ve açık bıraktım. Yıldız desenli küpelerimle beraber yine aynı desenli bilekliğimi de taktım.
Elime beyaz clutch çantamı aldım. İçine lip balmımı, telefonumu, cüzdanımı ve aldığım tokayı koydum. Diğer elime ayakkabıların olduğu hediye paketine sarılı poşeti aldım ve eveden çıktım.
Giderken Kaan'ı aramış ve evden çıktığımı söylemiştim. Kaan ise birkaç dakikaya burada olacağına dair bir mesaj atmıştı.
Üç dakika sonra kapıda olan Kaan ile arabasının yanına gittim ve yolcu koltuğuna bindim. Hediye paketini arkaya koydum ve kemerimi taktım.
Kaan hâlâ hareket etmemişti.
Kaan'a baktığımda hayranlık dolu bakışları üzerimdeydi.
“ Kaan? “
“ E-efendim güzelim? “
“ Niye gitmiyoruz? Geç kalacağız. “
“ Düşündüm de acaba gitmesek mi? Biz baş başa takılalım. Seneye beraber kutlarız. “
Yüzüme doğru yaklaştı ve erkeksi bir tınıyla güldü.
“ Bize gidelim mi? “
“ Sen iyice arsız oldun diyorum bana inanmıyorsun? “
“ Kızım çok güzel olmuşsun. Bir insanda hiç mi kusur olmaz? Olmuyor işte canlı kanıt. “
“ He sen o yüzden. Çok mu güzel olmuşum? “
“ Güzel ne kelime yıkılıyorsun hatun. Sana bakanın benden çekeceği var. Ve de bana göre kısa ama karışmak haddime değil. İstediğini giy ama çok güzel olma. Yani güzel ol ama çok güzel olma. “
“ Tamam bir dahakine mükemmel olurum. “
“ Tamam sen mükemmel ol. “
Tam öpecekken çalan telefonuyla sesli bir küfür etti ve telefonunu açtı.
“ Ne var Ufuk? “
“ Lan pezevenk ne zaman geliyorsunuz? Kız gelecek daha siz yoksunuz. “
“ Geliyoruz amına koyayım. Geliyoruz. Kapat. “
Abim kapatmadan Kaan kapattı ve sürmeye başladı.
Yaklaşık on dakika sonra cafedeydik.
Herkes hazır olduğunda yerlerine saklandılar.
Sena'yı Atakan getirecekti çünkü Sena'yı kahve içme bahanesiyle ya da gezme bahanesiyle – hele bir de gidilecek yere güzel giyinip gidecekse – onu sadece Atakan ikna ederdi. Çünkü Atakan'a kimsenin bakmasını istemiyordu ve bu yüzden yanında sevgilisi gibi gözükmek için benim yanımda olduğundan daha şık giyiniyordu.
Yine bir tanrıça gibi harika görünüyordu. Üstündeki kırmızı askılı mini elbise, ayaklarındaki beyaz topuklular ve tıpkı benim gibi dalgalandırıp yan tarafına attığı kahve saçları onu daha bir çekici yapmıştı. Yüzündeki kırmızı ruj ve eyeliner onu başka bir hayranlığa çekiyordu. Kırmızı ruj ona çok yakışıyordu.
Yavaş yavaş mekânın ortasına gelmişlerdi.
“ E Atakan beni kapalı cafeye mi getirdin gerçekten? Doğru söyle yoksa sen mi kapattırdın? “
“ Yok güzelim ben kapattırmadım ama tahmin doğru cafe kapattırıldı. “
“ E sen değilse kim kapattırdı? “
Hepimiz yavaşça ayağa kalktık ve ışıklar yavaşça açılmaya başladı.
“ İyi ki doğdun Sena. İyi ki doğdun Sena. İyi ki doğdun İyi ki doğdun mutlu yıllar sana. “
“ Ya siz. “ bakışları bana döndü “ Sen yaptırdın değil mi bunları? “
“ Yani. Ben söyledim. Kaan ve Ufuk bu konuda yardım ettiler. “
“ Sen varya bir tanesin. Canım arkadaşım. Kardeşim. “
“ Sende öylesin kardeşim. “
Yanıma geldi ve boynuma sarıldı.
“ Teşekkür ederim. “
“ Asıl ben teşekkür ederim. Beni kendinle onurlandırdığın için. “
“ Rica ederim tatlım. “
Gülerek birbirimizden ayrıldık.
Kaan'a kaş göz yaparak çantamı getirmesini söyledim.
Çantamın içinden toplanın olduğu paketi aldım ve Sena’ya verdim.
“ Yani bu çok küçük ama manevi değeri benim için hatta bizim için büyük bir hediye olacak. Diğer hediyen sonra. İlk önce bunu aç. “
Paketi açtı ve tokayı çıkarttı.
Herkes aaa diye yuhlarcasına nidalar atarken Sena, Kaan ve Ufuk ne yaptığımı anlamış gibiydiler.
“ Sena'm. Güzel kızım benim. Bunu görünce aklıma ilk sen geldin. Biz birbirimizi çok uzun zaman sonra bulduk ama inan bana olmayan kardeşim gibiydin. Hep seni kardeş bildim ve onun yerine koydum. Bu tokadaki kızlar kardeş ve de öğrenci kıyafetleri var. Biz okulda tanıştık sonra dört yıl birlikte arkadaş olduk. Sonra birbirimizin kardeşi olduk ve bunu sağlayan okuldu. O yüzden ikimize de değerli gelir diye aldım. “
Sena gözyaşlarını tutamadı ve daha açıklamanın yarısındayken gözyaşlarını akıtmaya başlamıştı zaten.
Tekrar boynuma sarıldı ve yanağımdan öptü.
“ Sen benim hem kardeşim, “ yan gözle Kaan'a baktı. “ Hem de gelinimizsin artık bence. Biz gelin görümceyiz kız. “
Tokalardan birini kendine diğerini bana verdi.
“ İkimizde de kalsın. “
Gülümsedim ve sıra Kaan'a geldi.
“ Canım Kardeşim. Ne kadar bana yirmi sene boyunca çektirsen de yeni yaşına girdin. Bu demek oluyor ki bana çektirmeye devam. “
Herkes sesli bir şekilde gülerken Kaan devam etti.
“ Her neyse. Acısıyla tatlısıyla seninle bir ömüre başladık ve devam edeceğiz. Yeni yaşında tüm güzellikler senin olsun. Her şey dilediğince olsun. Seni çok seviyorum güzel kardeşim. “
Sena'nın alnından öptü ve sarıldı.
Elini cebine attı ve cebinden kutuyu çıkarıp Sena'ya verdi.
Kaan doğum günü hediyesi olarak Sena'ya araba almıştı. Ama daha ehliyeti olmadığı için kullanamazdı.
Sena kutunun kapağını açtığı an çığlık attı ve Kaan'a sarıldı.
“ Canım abim sen bir tanesin. Çok teşekkür ederim. “
“ Ehliyet almadan kullanmak yok. Sakla sonra alınca sürmeye başlarsın. “
“ Tamam abim. “
Herkes Sena'yı teker teker tebrik ettikten sonra sıra Atakan'daydı.
“ Sena ben nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama, “
Kaan sesli bir şekilde kulağıma fısıldadı.
“ Umarım düşündüğüm şeyi söylemez. Yoksa dayak yer. “
“ Kendine hakim ol. Artık küçük bir kız değil. Hem aynı yaştayız. Benim varsa onun da olabilir. Sakın ben büyüğüm deme. “
“ Tamam hatun. “
Tekrar Atakan'a döndük.
“ Yani ben düşündüm ve bir zaman kendimi toparlamaya çalıştım. Sena ben sana doğum günü hediyesi olarak ilişki aldım. Seni çok seviyorum güzellik. Benimle çıkar mısın? “
“ Aptal. Tabii ki çıkarım. Bende seni çok seviyorum yakışıklı baby face sevgilim. “
Birbirlerine sarıldıktan hemen sonra Atakan, Sena'nın dudağının biraz yanında öptü.
Kaan’ın elini sıktığını fark edince hemen elini tuttum ve yumuşakdı.
Herkes tekrar alkışlamaya başlamıştı.
“ Hayırlı olsun canım arkadaşlarım. “
Yanlarına gittim ve bende sarıldım.
Herkes sonunda mutluydu.
Bir abin kaldı kız.
Ona kimse bakmaz. Öküz herifin teki.
BÖLÜM SONU
Okuyan herkese teşekkür ederim.
Sizce bu kadar sakinlik yetmez mi? Bence yeter.
Aksiyonlu bölümler yakın. Hazır olun canlarım.
Haftaya görüşmek üzere. Hoşça kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Arkadaşı || Yarı Texting
Fiksi Remaja0554 *** ** **: Selam yakışıklı 0554 *** ** **: Düğünde çok nefes kesiciydin 0554 *** ** **: Okulda harikaydın 0554 *** ** **: Kalbimde tahtındaydın 0554 *** ** **: Evet evet doğru 0554 *** ** **: Seviyorum seni bebeğim Kaan: Kimsin lan sen? Kaan...