15

225 14 63
                                    

Satır arası yorumları yapmayı unutmayın!
Umarım beğenirsiniz.

🍀

Genç adam karşısında yatan kadını süzdü içini çekerek. Bir insanın sevdiği kişiyi kaybetme korkusu en acı verici şeydi belki de. Dün gece bu korkuyu yeterince yaşamıştı. Defne'nin durumunun iyi olması ise az da olsa rahatlamasını sağlamıştı.

Bir yandan iyi ki oldu diye düşünmeden edemedi. Bu yaşanmasa ona acı çektirmeye devam edecekti. İkisi de yaşarken ölecekti. Kafasındaki düşünceleri bir kenara bırakıp sıkı sıkı tuttuğu yumuşak eli dudaklarına götürdü. Derin bir öpücük bıraktı.

"Seni çok seviyorum."

Ameliyattan çıktığından beri uyanmasını bekliyordu yanı başında. Kurduğu cümleyle karşılık bir yanıt almayı her şeyden çok istiyordu.

"Ömer."

Hastane odasının kapısından gelen sesleniş ile başını o yöne çevirdi. Görmeyi umduğu en son kişiyi görmüştü. Olduğu yerden hızla kalkarak kapıya yöneldi ve Melis'i kolundan tuttuğu gibi dışarı çıkardı.

"Ne işin var senin burada?"

Defne göğsünde bulunan yoğun ağrı sebebiyle yüzünü ekşitti. Zorla da olsa gözlerini açtı. Ağırlaştığını hissetti göz kapaklarının. İlk birkaç saniye neden bu hâlde olduğunu düşündü. Aklına dün gece yaşananlar gelince kafasındaki taşlar yavaş yavaş yerine oturmuştu.

"Evde değildin. Burada olduğunu söylediler."

Konuşma seslerini az da olsa duyabiliyordu. Dikkatli dinleyince konuşan kadının Melis olduğunu anlamıştı. Ne işi vardı onun burada?

"Geldiğin gibi geri dön Melis."

Bu kez karşılık veren kişi Ömer'di. Ömer'in sesini duyması içinde bazı duyguların uyanmasına sebebiyet vermişti.

"Senin o sürtükle beraber olmana dayanamıyorum anlamıyor musun?"

Ömer Melis'in cümlesiyle beraber tuttuğu kolu daha da sıkmaya başlamıştı.

"Düzgün konuş Melis. Yoksa ben seni istediğim türde konuşturmasını bilirim. Herkesi kendin sanma."

"Yattın mı onunla da?"

Ömer'in burnunun dibine girdi ve nefesini suratına vererek devam etti konuşmaya.

"Benimleyken aldığın kadar zevk aldın mı Ömer?"

Elini hırsla Melis'in kolundan çekip saçlarına götürdü.

"Haddini bil! Tek gecelik ve devamı gelmeyen bir şeydi. Siktiğimin duygularıyla hareket etmeyi kes. Gözüme de bir daha görünme!"

"T-tamam saçımı bırak."

Ömer'in saçlarını serbest bırakmasıyla göz yaşları eşliğinde ayrıldı bulunduğu yerden. Defne ise duydukları karşısında şoka girmişti. Genç adam odaya geri döndü. Defne gözlerini açmış onu izliyordu.

"Uyanmışsın." dedi heyecanını belli etmeyerek.

"Su verir misin?"

Ömer kafa salladı ve bardakta olan suyu alıp Defne'ye yaklaştı. Bir eliyle genç kadına destek verirken diğer eliyle de su içmesine yardımcı oluyordu. Defne kafasını hafif bir şekilde geri çekince yeterli olduğunu anladı ve onu eski pozisyonuna geri getirdi.

"Ağrın var mı?"

"Biraz."

"Hemşireyle konuşayım ağrı kesici yapsın."

Afet-i AzamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin