Agiel perdelerini iki yana ittirip Kordiseps'i gözler önüne seren manzarayı açığa çıkardı. Kadehindeki son yudumu dikti ve yanaklarında topladı. Bu da yetmezmiş gibi hızla bileklerine esans sürdü. Üstelik tüm bunları fazlasıyla aciliyeti olan şeylermiş gibi hızla yapıyordu.
Hepsini mektubu aradığını söyledikten sonra yapmaya başlamıştı.
''Affedersin, ne yapıyorsun?'' Alessia odanın içinde kıpırdandığı tüm o süre boyunca Agiel'ı izlemişti. İzlemek bile kaslarında psikolojik bir yorgunluğa sebep olmuştu.
''Düşünüyorum, Yosun.'' Bileğini burnuna götürdü. ''bu benim odaklanma şeklim.''
Alessia için bunlar epey ilginç yöntemlerdi. Ya da diğer tüm ruhani varlıklar için. Kendini Cerbeli'nin rahat koltuğuna bıraktı. Çünkü onun aksine Alessia'nın en iyi fikirleri hep gereğince dinlendiğinde gelirdi. ''Öyleyse önerin nedir?''
Agiel bir elinin işaret parmağını şakağına dayamış diğer eliyle de dirseğini kavramıştı. Ayaktaydı ve cevabı şehirde bulabilirmiş gibi camdan dışarıyı izliyordu. Alessia sessizliğinin kısa süreceğini umdu. Yüzünü döndüğünde parmağının hala şakağında olduğunu gördü.
''Mektubu Ophelia yazdı.'' Bu yeni bir bilgi değildi.
''Bunu sana az önce ben söyledim.''
Cerbezeli ellerini başının üzerinde silkeleyip gereksiz düşünceleri kovar gibi yaptı. ''Doğduğundan beri her şeye cevap verir misin yoksa kaza sonucu mu böyle oldun, Yosun kafa?''
Alessia 'pes' hareketi gösterdi. ''Sustum.'' Yalnızca bana yardım ediyor olduğun için.
''Ophelia'ya ulaşmak ve mektuba ulaşmak fikri arasında mekik dokuyorum,'' Alessia devam etmesini bekledi çünkü bu ne bir soru ne de tavsiyeydi. Cerbezeli yine sesli düşünüyordu. ''Lakin Ophelia fermantasyon tüpünde olduğundan bu yol engellerle dolu olacak.''
''Bekle, Ophelia'yı çürütüyor musunuz?'' Endişeyle yaslandığı yerden doğruldu.
''Aslında bunu önlediği için adı fermantasyon tüpü. Fermante olmasını engelleyecek şekilde tasarlandı, tıpkı...''
''Turşu kavanozunu hayata döndürmek gibi?'' Neyseki arkadaşı sirkeli suda beklemiyordu, hiç değilse bunu bilmek güzeldi.
Yüzü buruştu. ''Çok çirkin bir yakıştırma. Lütfen bilinç altını daha fazla gözler önüne serme.'' Bakışlarını yüzüne çevirdiğinde kaşları çatılmıştı. ''Konuyu saptırıyorsun.''
''Evet, konu bir elin parmağını geçmeyecek arkadaşlarımdan biri olsa bunu yapmakta haklı olurdum fakat-''
Uzun adımlardan sonra koltukta yanına oturmuştu. ''Çözüme odaklan, Yosun. Onu kurtarmak istediğini biliyorum fakat sana yardım etmeyi sürdürmemi istiyorsan daha az göze batacak şekilde ilerlemeliyiz.''
Bakışları dizlerinin üzerinde kenetlediği parmaklarına düştü. ''Bunu ona siz yaptınız, sevgili dük.''
Agiel oturduğu yerden uzanarak yüzünü kavradı. ''Bana bak ve iyi dinle.''
''Çok üzgün olduğumu bilmeni istiyorum.'' Öfke, bir pelerin gibi Alessia'nın omuzlarını sardı. Adamdan alacağı yardıma muhtaç oluşu onu oturduğu yerde kalmaya zorluyordu. ''Hanzeb'in sana ve sevdiklerine yaptıklarını desteklemiyorum, üzgün olmam bu durumu çözmeyecek ya da sonrakilerin önüne geçmeyecek fakat ben...'' bakışları iki gözü arasında sekti.
''Yosun, ben tam buradayım.'' Başını iki yana sallayarak devam etti. ''Kötü bir başlangıçtı fakat iyi bitmesi için yanında savaşacağım.'' Tam o anda Alessia onun hali hazırda vermekte olduğu savaşlar olduğunu anladı. En başta taşıdığı soyadına karşın Alessia'ya yardım ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor
FantastikYaşamı boyunca hiç kimsenin onu "tehlikeli" olarak nitelendireceğini düşünmezdi. Eh, hayat bazen hoş olmayan sürprizler yapabiliyordu. "Nefes al," dedi kendine. "Çünkü her an biri gelip onu senden alabilir." Ölüme kapadığı gözlerini bir öncekilerd...