Astronomi Kulesi

287 21 3
                                    

Yıldızlara bakmak çok hoşuma gidiyordu bu yüzden bazen yasak saatte dışarı çıkıp astronomi Kulesine giderim, hem düşünmek icinde iyi oluyordu bugünde aynı şeyi yaptım. Aslında evde olanlarla ilgi biraz düşünmek istemiştim. Eve gitmek benim için ölüm gibi bir şey olmaya başlamıştı. Büyüdükçe benim için daha da zor oluyordu. Sirius'un evden kaçması bana bunun için cesaret vermişti. Sanki bende yapabilirim gibi gelmişti. Ama Sirius ondan öncede kaçmak istese de kaçma sebebi belliydi. Bana onun kötü davraniyorlar miydi bilmiyorum ama beni zorla nişanlandıramazlardı daha doğru yapamazlardi eğer bir sebepleri olsaydı benden kurtulmak için onuda yaparlardı. Merdivenleri nerdeyse bitirmiştim. Ama çok kısık bir ses geliyordu. Burun çekme sesi gibiydi.

Son merdivendeyken kafamı o tarafa doğru uzaltarak kim var diye baktım. Kim olduğunu anlayamadım. Ama ağladığı -ve erkek olduğu- belliydi. Kafasını kollarına gömmüştü. Yanına gittim ve başında durdum ama hala bana bakmamıştı. Sanırım kim olduğunu görmemi istemiyordu. Yavaşça yanına oturup bağcık kurdum. Ne yapacağımı bilemedim. Omzuna dokundum. Sonra benim ne isteyeceğini düşündüm ağlarken yanımda olunmasını belki birinin sarılmasını ama ne için ağladığını ve ne karakterde olduğunu bilmiyordum

umursamamaya karar verdim.
Ona doğru dönüp sarıldım. Kafasını omzuma koyup, oda tek eliyle belime sarıldı.
Bu hareketine rahatlamıştım çünkü rahatsız olduğu bir şey yapmak istememiştim. Sırtını sıvazlayıp saçlarını okşadım. Kalıbından küçük olmadığını anlamıştım saçları da uzun sayılırdı.

Uzun süre daha o şekilde durduk. Kendisi hafifçe  geri çekildiğinde, Regulus olduğunu gördüm. Şaşırdığımı maalesef kalkan kaşlarım belli etmisti. Çok az geri durduğundan onun kolu belimde benim kollarım hala omuzundaydı. Ve burnu akmasın diye çekip duruyordu fakat göz yaşları çok azdı
"İstediğin oldu girdin koynuma" dedim alayla ama amacım ortamı yumuşatmakdı. Minik bir tebessüm edip hemen silindi yüzünden. Baş parmağımlla kulağının arkasını okşadım. Nerden geliyo bu yakınlık lan diye düşünmeden edemiyordu bir tarafım.
"Anlatmak ister misin? Konuşunca rahatlarsın?"
Bu sefer anlını yasladı omzuma "olabilir" dedi boğuk bir sesle bu hareketinden sonra bende parmaklarımı ensesinde ki saçlarında gezdirdim.

"Abimle anlaşamazdık yinede seviyordum onu hala seviyorum ama evden kaçtıktan sonraki 29 gün zehir gibiydi ve onunla görüşmem göz göze gelmem bile yasak ayrıca o gittikten sonra bütün gözler bana döndü bana odaklandılar ne yapıcam bilemiyorum. Abimin yaşadıklarının kötü olduğunu ve kaçmakta haklı olduğunu biliyorum. Ama buna üzülmeden duramuyorum. Hem benide mi 2 sene sonra evlendirmeye çalışacaklardı? Tamam bunu bir nevi biliyordum ve destekliyordum ama o zamana kadar evlenicek bir safkan bulurum zannetmiştim." Dedi arada burnunu çekerek

"Regulus... Endişelerini anlayamam çünkü aynısını yaşamıyorum ama empati kurabilirim ve üzülmekte yada korkmakta haklısın ama evlenip evlenmemek senin kararın bunlari bir muggele doğumluya anlatman Ne kadar doğru bilmiyorum ama safkanlığı devam ettirmek için gerçekten hayatın boyunca sevmeyeceğin bir insanla yaşayıp çocuk yapmak istiyor musun?"

Kafasını kaldırıp yüzüme baktı"sorunda bu saf kanlılığı devam etsin ama evlenmiyim istiyorum bu da imkansız" dedi çaresizce

"İsteklerini onaylamasam da 2 yıl uzun bir süre belki bir şeyler değişir."

"Teşekkür ederim Khair tuhaf bir şekilde yanımda olduğun için" dedi benden tamamen ayrılıp demirlere geri yaslanırken. Biraz daha sessizce oturduktan sonra daha fazla orda boşuna durmanın bir anlamı olmadigini fark edip kalktım 'iyi geceler" diye mırıldandıp yatakhane'e doğru ilerledim.

Regulus

Aslında birini yanımda olması hoşuma gitmişti sarilabilceğim derdimi anlattığım da beni yargılamayagak biri olması güzeldi sadece şaşırtıcı olan bunun Khair olmasıydı. İlk sarıldığında kim olduğumu bilmiyordu. Bende bilmiyordum ama geri cekildigimizde ikimizin çok şaşırdığı belliydi. Moralim oldukça düzelmişti rahatlamıştım. Kalkıp gittiğinde bir üzülmedim değil aslında, ama boş boş oturmak gerçekten saçmaydı. Onun gittiğinden emin olunca bende kalktım.

Khair

Sabah kalktığımda artık cezam yoktu. O kadar mutluydum ki anlayamazdım. Hem dün geceye rağmen çok güzel uyumuştum.

Hemen kahvaltı masasına oturdum
"Günaydıınn"
"Aa ne bu enerji?" Dedi Agnes şaşkınca
"Hiic çok güzel uyudum o yüzdendir."
Anladım manasında kafa salladı
ben size devam ettim
"Ee dedikodu yok mu bugün?"
"Maalesef ya" diyip sürat astı Dean

Yemeğe başladık. Ev cinleri gerçekten tuz ayarını hiç tutturamiyolardı.

"Regulus bana önündeki tuzu uzaktır mısın?" Dedim tuzu göstererek

"Ne?! Ne dedin sen bana?" Diye şaşırdı Sirius ama niye şaşırdı anlamadım.

"Tuzu istedim ne var bunda?"

Sırıtıyordu "hayır bana 'Regulus' dedin"

"Ne ?! Saçmalama tabiki demedim."

"E bende duydum Khair resmen 'regulus' dedin" dedi James

"Ya ne oldu ben anlamadım" diye kafasını uzalttı Dean

"Bir şey olduğu yok bu ikisi sonunda kafayı yedi"

"Bir de itiraz ediyor manyak!" Dedi James

"Bir dakka ya sen iyi uyumuşsun, sabah sabah çok mutlusun ve bana Regulus dedin. Neler oluyo?!" Dedi Sirius

"Ya hani sizin aranızda bir şey yoktu? Zaten büyüğü ile sürekli uğraşıyorum birde küçük Blackle mi uğraşıcam?" Diye söylendi James

"Sen niye uğraşıyormuşsun ya sen ne alaka?" Dedim. Bu aralar sürekli aynı kişilerden aynı soruyu duyuyordum. 'hani sizin aranızda bir şey yoktu' yok zaten

"Haa itiraz etmedi, 'kimse kimseyle uğraşmıyor aaa' demedi yani benim uğraşmam saçma ama sen uğraşırsın." Dedi James ağzını sonuna kadar açarak

"Off ne saçmalıyorsun James ya bıktım senin şu saçmalıklarından"

"Bir dakka ya sen benimle uğraşmaktan yoruldun mu çatalak?" Dedi Sirius

"Ya konumuz bu mu şimdi"

"Sirius bıkılcak adam mı ya?" Dedim Sirius'un sırtını sıvazlayarak Sirius kafasını kafama yasladı

Regulus

Khair'in beni teselli ettiğinden bu yana sürekli aklıma o an gelip duruyordu sarıldığımızı, ellerini saçlarımda gezdirdigini düşünmeden edemiyordum. Bu sebeple de sürekli ona bakmak istiyordum. Açıkçası bunu kabul etmek bile zordu bir de gizlice bakicam diye uğraşıyordum. Griffindor masasına gözüm kaydı. Bunlar niye sürekli bu kadar yakınlar? Cissy ile ben kuzenim ama ona rağmen bu kadar yakın değiliz. Her neyse beni alâkadar etmiyor. Kafamı bizimkilere çevirdiğimde Barty ile göz göze geldim. Kaşlarını çattı. Anlamaya çalıştığı belliydi.
Aslında o Boris ile tuhaf bir ilişki yaşarken daha da anlayışlı olmaya başlamıştı -yani böyle konularda-. O yüzden normalde bu duruma bayağı gerilirdim ama bu sefer ona anlatabiliceğimi biliyorum.

Barty'nin Borisden hoşlanma konusunda hiç konuşmamıştık sadece  balodan önce gelip 'Boris beni davet etti bende kabul ettim' dedi. Zaten derslerde aralarında bir şey olduğu anlaşılıyordu. Garipsemedim. Bunun için bana minnettar olduğu belliydi.

"Noluyo Regulus? Neden dalgınsın. Hem Evansa bakıp duruyorsun? Dalgasını geçiyordum ama gerçek bir şey mi var?"

"Yok sadece... Dün gece yine astronomi Kulesindeydim. O da ordaydı. Yakınlık hissettim sadece. Tek ben değil, Sirius da hissetmiş sanırım."
Dedim önümdeki kolunu Khair'in omzuna atmış Sirius'a bakarak. Sürekli konuscak ne buluyorlardı ki?

#diye düşündü konularının %80'nin kendisi olduğunu bilmeyerek#

STARS*REGULUS BLACKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin