Göl

251 23 24
                                    

Rugulus

Yasak ormanın içinde nadir olan parlak ve ışık gören gollerden birinin kenarında oturuyordum. Resim çiziyordum. Arkamdaki çıtırtı ile arkamı döndüm. Burası ne kadar güzel olsa da yasak ormandi. Bir problem olabilirdi.
Arkamadan hızlıca dokunulmasıyla, sokunan kişiyi kolundan tutup yere attip boğazına asamı dayadım.

Karşımda kahkaha atan Khair'i görünce rahatladım.

"Mal misin Khair? Ne işin var burda?"

"Hayır değilim ve geziniyodum seni gördüm" diye cevapladım

" yasak ormanda mi geziniyordun? "
Dedim tek kaşımı kaldırarak

"Sende yasak ormanda son hesap soramazsin"

"İyi" dedim üstüne göz gezdirdim. "...yeşilin tek sevmediğim hâli senin üstündeki hâli" yani yalan söylemekte bayağı iyi olmuştum bu sekilde

Şaşırmış gibi yaparak ağzını eline getirdi "çok terbiyesizsin" "...ben senin için giymiştim oysa ki"

"Üzgünüm tatlım sana bir şeyler yakıştırmak çok zor" dedim üzülmüş gibi yaparak

"Kırıcısın"

"Uff tamam hadi git rahat bırak beni"

"Ben niye gidiyomusum ya rahatsız olsuysaniz siz gidin beyfendi" dedi

"Offf Khair of"

Khair

Regulus'un arkasında ki yarım kapalı defteri gördüm resim çizdiği belliydi
"Aaa o ne?" Diyip elimi uzattım almak için ama kolumu tutup geri çekti.
"Hayır" düz bir tonda daha hızlı bir şekilde almaya çalıştım ama yine yemedi.

"Uff" hızla ayağa kalkıp arkasına geçip defteri alacakken, o da defteri kapıp ayağa kalktı. "Hayır dedim Khair"

Elindeki defteri diğer yarısını tutup çekti ama malûm benden daha güçlü olduğu için alamadım ama hemen arkasındaki göle bir bakış attim.

Göğüsünden doğru bir elimle ittirdim ayağı gölün boşluğuna gelip düştü ve refleks olarak defteri bıraktı.
"Nihahahh" diye kötü kadın kahkahası attım ve tam deftere bakicakken Regulus'un çırpındığını fark ettim.

"Lan Regulus" diyip suya girdim umarım kandırılmamışımdır. Kolundan yakalayıp daha sığ bir yere çektin ve kafasını kaldırdım suyun içindeydik ama ayakta duruyordu.

Numara yapmadığını o an anladım yeterince korkmuş görünüyordu yuUndeki ve gözündeki suyu arındırma amacıyla elimi yuzunde gezdirdim.
Kafasını omzuma koyup belime sarılmasıyla tek elimi ensesine koydum.
"Tamam, tamam Regulus sakin ol geçti çekip çıkardım seni tamam mı özür dilerim özür dilerim"
Özür mü dilerim? ben ?  Ben hayatımda nerdeyse hiç özür dilememis insan ben

Yüzeye geldiğimizde düşündüğümün aksine bana kızmadı ama hiç bir şey de demedi
"Yüzmeyi bilmiyor musun?"

"Yok Khair biliyorum da ölesim geldi"

"O kadar çok sallayınca merak ettim, üzgünüm"

"Neyse gidelim artık" dedi ama onu takmadan

"Sana yüzme öğretmemi ister misin?" Diye sordum.

"Gereksiz bir şey vakit harcamaya değmez" dedi huysuzca e haklıydı boğuluyordu az once

"Nerden biliyorsun, belki çok önemli bir anda lazım olucak yanında seni kurtaracak bir ben olmiycak belki"

"Uff peki ama sınavlardan sonra ve kimse bilmiycek"

"Niye birine soyliyimki zaten"

Ben aslında oraya patronus büyüsüne çalışmak için gitmiştim. Genelde gece giderdim ve kimse olmazdı. Regulusu görünce şaşırdım. Gece tekrar gelmek isterdim ama maalesef sınavlar başlıyordu ve benim çalışmam gerekiyordu.

Ben düşüncelere dalmışken Regulus konustu
"Ayrıca bizim ders işine noldu?"

"A doğru ya araya tatil girince unuttuk profesöerde unuttu sanırım"

"Neyse boşver iyi oldu çok görüşmeye başlamıştık bıkmıstım." Dedi

"Haklısın.."

...

Yasak ormandan etrafı kontrol ederek çıktık, ikimizde hala ıslaktık. Bahçeye ayrı ayrı girdik bunu anlaşarak yapmamıştık sanki ikimizde görünmememiz gerektiğini biliyor gibiydik.
Bahçede ilk gördüğüm tanıdığın yanına koştum. Yani çok hararetli bir şekilde konuşan Siri ve James'in yanına. Ben gelince aniden sustular .

"Noldu niye sustunuz ?"

"Önemli bir şey değildi" dedi James Sirius beni iyice süzdü

"Neden ıslaksin sen??" Dedi

"Önemli bir şey değil" diyerek James'i taklit ettim.

Sirius hızla binadan içeri giren kardeşine baktı. "O da ıslak? Khair naptınız siz?!"

"Aa ne alaka ? Ne ile suçlanıyorum şuan?"

"Neden ikimizde aynı anda ıslaksiniz diye soruyor." Dedi James meraklı gözlerle

"Ne biliyim ben ? O ıslak mı görmedim bile" aslında iyiki görmüştüm. O an onu düşünmesemde ıslak beyaz gömlekle ve iyi bağlanmamış yeşil kravatla oldukca iyi görünüyordu.

"Tabi tabi eminiz. Bu aralar çok şey sakliyorsun."

Regulus

Binadan içeri girerken fırsatım olduğu halde meraktan öldüğüm ilaçlari ve hastalığını sormadığım için kendime kızıyordum. Bir de sınavlardan sonra bana yüzme öğretmesine izin vermiştim. Öyle mal mal bakınca hayır da diyemedim.
#hala sevgi dilini düzeltmedi#
En azından çizimleri görmedi. Bunun için boğulduğuma sevinecek gibi bile olmuştum. Ortak salona barty orda mi diye bakmaya gittim.
Evet ordaydi ama şu ravenclawla tatlı tatlı konuşuyorlardı. Yüzümü burusturmadan yapamadım. Neden sadece konuştuğunu ortak salonda olmamızdan dolayı olduğunu anlamak zor değildi. O sırada gözlerim Evan, Narcissa, Andromeda ve bir kaç kişinin olduğu gruba çarptı yanlarına gittim.
Yanlarında otururken Meda ben fark etmeden defterimi almış içine bakıyordu. Çoktan aldığından ve gördüğünden elinden çekip almam bir işe yaramadı sadece olay çıkartmış olurdum.
Kaşları çatık bir şekilde kafasını kaldırdı bir deftere bir bana bakıp defteri aldığı yere koydu. O sohbete devam ederken ben tepkisini anlamaya çalışıyordum.

Bir anda Khair'in vahşi kedi yanımda belirince irkildim.

.....

STARS*REGULUS BLACKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin