16

6.4K 742 144
                                    

Konuşmak için ağzımı açtığımda kelimeler yerinde güçlü bir hıçkırık koptu boğazımdan. Ve o hıçkırığın ardı arkası kesilmedi. Göz yaşlarım gözlerimden kopup çeneme doğru bir yol izledi, hıçkırıklarım nefes almamı zorlaştırmaya başladı ve ben kendimi durdurmak için en ufak bir çaba dahi göstermedim. Ağlamaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki tek odaklanabildiğim şey buydu. Ben ardı arkası kesilmeyen hıçkırıklarımla boğuşurken Sehun'un bana doğru geldiğini bulanık bir şekilde gördüm. Kollarını açıp etrafıma doladığında ona engel olmadım. Birinin bunu yapmasına, birinin içimdeki acıyı gerçekten hissettiğini bilmeye ihtiyacım vardı. Kafamı Sehun'un omzuna bastırıp ağlamaya devam ettim. Tüm gece ağlayan ben değilmişim gibi ağlıyordum. Kafamın her saniye daha da karışması ve yeni hayatım tamamen sinirlerimi bozmuştu.


"Özür dilerim." Sehun konuşup elleriyle saçlarımı okşamaya başladığında hıçkırıklarım kesilmişti ama ağlamaya devam ediyordum. Kafamı onun omzundan kaldırmadan beklemeye devam ettim.

"Hepsi benim suçum." dedi kulağıma fısıldayarak. "Her şey benim yüzümden oldu çok özür dilerim Kai."

Ona suçlu olanın o olmadığını söylemek istiyordum ama ağzımı açmamla içimdeki tüm çığlıkların dışarıya çıkacağını biliyordum. Küçük bir umut dahi olmamasına rağmen gözlerimi kapatıp acının geçmesini bekledim, ikimiz için de.

"Haklıydın Kai," Hala öylece birbirimize sarılıyorduk, kalp atışlarını göğsümde hissedebiliyordum. "Sana o kadar çabuk söylemek istememiştim her şeyi, seni tanıyorum seni herkesten iyi tanıyorum bu kaldıramayacağını biliyordum ama tutamadım kendimi. Gerçekten haklıydın, kafan fazlasıyla karışıkken beklemeliydim ama sen o gün Luna ile yattığını söylediğinde sadece çok fazla sinirlendim ve kendimi tutamadım." Sehun'un da ağlamaya devam ettiğini yavaş yavaş burnunu çekmesinden anlamıştım. Gözlerindeki yaşları silmek istesem de hareket edemedim.


"Belki de kendin fark edersen daha kolay olur diye düşündüğüm için sana telefonunun şifresini verdim beni aramaların, fotoğraflarımız, videolarımız hepsi ondaydı ama senden ses çıkmadı.. Söyleyecektim ama yemin ederim bu kadar erken olmayacaktı." Sehun'un kollarından sıyrılıp yüzüne baktım. Yüzü göz yaşlarıyla parlıyordu. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu karıştıran beynim artık pes etmişti.


"Telefonda hiçbir şey yoktu." dedim sakin olmaya çalışarak, Sehun'un suratı şaşkın bir ifadeyle kaplandı, herhangi bir şey demesine izin vermeden devam ettim bunun aslını öğrenmediğim sürece hiçbir şekilde rahat edemeyecektim. "Kris'le aranızda ne vardı?"


Sehun birkaç saniye düşünür gibi suratıma baktıktan sonra "Anlamadım?" diye fısıldadı.


"Bak Sehun," dedim sabırla. "Bana geçen noel birlikte olmaya başladığımızı söylüyorsun ama ondan sonra Kris'in dediğinde göre gidip onunla flört ediyorsun. Bundan çıkarmam gereken sonuç ne? Şimdiye kadar anlattığın her şey yalan mı yoksa benimle çıkarken aynı zamanda başkasıyla mı flört ediyordun?"


Sehun'un başlarda şaşkın olan suratında uzun zamandır görmediğim bir gülümseme oluştu. Ne olduğunu anlayamadan gözlerimi kıstığımda devam etti.


"Sana tanıştığımız geceden sonra olanları anlatmama izin vermedin Kai." dedi o tatlı gülümsemesini bozmadan, hiçbir şey demeden kendimi Sehun'dan biraz uzağa çektim. O her ne anlatacaksa yüzünü iyice görmeliydim..


"O gece ve ondan sonraki hemen hemen her gece birlikte olduk. Geceleri herkes uyuduktan sonra gizlice odama geliyordun ya da ben senin odana geliyordum bir şekilde  buluşmanın bir yolunu buluyorduk. " Sehun bir an duraksayıp diyeceği şeyi söyleyip söylememek arasında kaldı. Gözlerini gözlerime dikip devam edince nefesimi tutup dediklerine odaklandım.


The Nightmare // sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin