8. Bölüm

10 4 2
                                        

İntikam...

Bölüm şarkısı : Lady Gaga "blood mary"

Arenden.....

2 gün sonra

"Luna hazır mı her şey"

"hazır"

"tamam" başlıyoruz. Bu gün Luna halka konuşma yapacaktı. "Merhabalar sevgili halkımız bu gün sizinle acımızı paylaşmak istiyoruz bildiğiniz üzere iki gün önce kraliçeniz Marcina bilinmeyen bir nedenden öldü ve teorilerimize göre onu biri bilerek öldürdü" her kes kendi arasında konuşuyordu.

"Ve sevgili kraliçemiz Marcinanın kanını yerde koymayacağız onu öldüren her kimse yarın sizi hatta bizi de öldüre bilir düşüncemiz o şu an sizin aranızdan biri" her kes birbirine baktı artık kimse kimseye güvenmeyecek. "Onun burda olduğunu düşünerek ona sesleniyorum tam olarak ona 2 gün süre ya teslim olur yada ölür size söz veriyorum onu bulup size göstereceğim sevgili Marcina bunu isterdi sizin iyi olmanızı"

Konuşma bittikten sonra Lunayla konuşmak için ağaç eve gittik İsidore da burdaydı.
" bunun burda ne işi var bide beni kaçırmışmış neyse "

" Luna biliyorsun konumuz İsidore değil asıl konuya geçelim "

" evet Marcinamın intikamı planımız zaten hazır belliki Violanın sana karşı hisleri var oyüzden onu buraya çekmek senin işin Aren ve bende onun işini kendi ellerimle bitiricem gözümü kırpmadan"

"tamam ben onun ilk önce bana güvenmesini sağlayacağım sonra buraya çekeceğim ve ona her şeyi itiraf ettireceğiz sonra bunu tüm insanlara duyuracak ve işini bitireceğiz" her kes kafasını salladı. "Aren peki ben"

"İsidore senin işin belli onu ben söylediğim anda getireceksin"

"tamam her şeyi halledicem"

"başlıyoruz bu görevi hakkıyla yerine getireceğimize eminim en azından Marcina için bunu yapacağız" ikiside kafasını salladı. "tamamdır ben gidiyorum ilk görev başlasın unutmayın sadece 2 gün"

Violanın yanına gidiyordum bana karşı bir şeyler hissettiği her halinden belliydi Marcinanın öldüğünü duyduğumdan beri beni aklınca kendine bağlamaya çalışıyor.

"Viola merhaba konuşa bilir miyiz" beni gördüğüne şaşırmıştı kendine akıllı diyordu bide. "Şey tabi gel üzgünüm şaşırdım" yalandan gülümsedim ah bu bile zordu sadece Marcinaya gülümserdim ben onu şimdiden çok özledim.

"Bildiğin üzere Marcina öldü her kes perişan tabi farkettim en çokta sen üzüldün" içimden kendi dediğime güldüm üzülmüş hah. Bana bakarak gözlerini doldurdu nasıl böyle rol yapa biliyordu. " şşh ağlama lütfen üzgünüm" kendimden bunu dediğim için ve yapacaklarım için nefret ediyorum o iyi davranılmayı haketmiyor hele ona ilgi gösterecek gibi yapmak zor olacaktı ama Marcinam için her şeyi yapardım.

Koşarak bana sarıldı hayır sarılma bana Marcina dokuna bilir sadece. "Tamam sakin ol lütfen bunları unutmak için seni bir yere götürmek istiyorum benim kaldığım yer beraber yemek yeriz kendine gelirsin konuşuruz" gel bakalım tuzağa.

Ağlayarak bakıyordu ama bu teklifim için gözlerinden az kalsın kalp çıkacaktı. "Bilmem ki doğru olur mu yani Marcina o onun bu haberinden sonra" aklınca üzülmüş saf kızı oynuyordu.

" Doğru olur olmaz sorun değil sonuçta çok yıprandık sadece yemek yiyip sohpet edicez sorun olacağını sanmıyorum"

"tamam o zaman peki nerde ev"

"Sabah öğlen hazır ol ben seni alacağım"

"tamam" gülüyordu gülsündü son gülüşü olacağından haberi yoktu. Bende yalandan bir gülümseme yapıp çıktım.

NIRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin