NIRAN

Özel Bölüm

Öncelikle merhaba 👑 ufak bir şey söylemek istiyorum.
Bu gün benim için çok özel bir gün yani bir yıl önce bu gün benim için çok özel bir gündü. Hayalimde olan kitap yazmak isteğini gerçekleştirdiğim gün bir yıl önce bu gün. Hala şaşkınım nasıl bir yıl geçti diye. Hayatımı daha güzel yapan bir şey varsa o da kitap yazmak. Beni daha mutlu eden en güzel şeylerden biri kitap okumaksa diğeri de kitap yazmaktı. Çok konuştum muhtemelen. Yani bu güne özel bir bölüm yazmak istedim tam bir yıl oldu. Hayatımın en güzel bir yılı oldu. Yazdığım karakterler bana o kadar çok şey kattı ki anlatamam. İyi okumalar ✨👑

👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑

İlahi bakış açısı...

Bu gün Marcina için çok özel bir gündü. Çünkü bu gün Luna ile ilk defa bir maceraya atılacaktı. Ah tabi ne macerası değil mi? Marcina ve Luna onlar hep çok güçlü, yenilmez ve her şeyi başara bilmeyi çok istiyorlardı. Ve tabi Luna'nın ailesini bulmak ve onlardan hesap da sorma istekleri olunca bir karar verdiler.

Gizli bir kimlik...

Evet onlar kendilerine gizli bir kimlik yaratmaya karar vermişlerdi ve gizli buluşma alanı. En uygun yeri ise tabi ki tanışdıkları yer yani ağaç evi seçmişlerdi. Önce o gün o ağaç eve gidip kendileri için isim bulmaya karar verdiler. Marcina, Luna için isim seçecek, Luna ise Marcina için isim seçecekti.

Kendilerine yarım saat vermişlerdi ve sonunda o isimleri bulmuşlardı. İkisi de heyecanlı heyecanlı birbirlerine bakmışlardı. Luna hemen heyecanla "Arsenik" diye bağırmıştı.

Marcina ise aynı heyecanla "Rikita" demişti. İkiside bu isimleri bulmuşdu. Sıra ise manasına geldiğinde Marcina önce sormuştu "Arsenik? Nerden aklına geldi?" diye sormuştu. Luna ise omuzlarını silkip cevap vermişti "bilmiyorum bir anda aklıma geldi üstelik Arsenik çok güçlü bir kod ismi gibi geldi bana. Sanki yenilmez gibi. Ne demek olduğunu sorsan çok güçlü bir zehir. Çok güçlü bir zehir neden güçlü zehir ismi koydun desen bence çok güzel ve güçlü bir isim" deyince Marcina daha çok sevmişti bu ismi. Zaten Luna koymuştu oyüzden kötü bile olsa onun için güzeldi.

Bu sefer Luna sormuştu "Peki sen neden Rikita koydun?". Marcina hemen Luna'nın ona çok yakıştırdığı ve çok sevdiği kocaman gülümsemesini göstererek cevap vermişti.  "Rikita çok güzel ve hem naif hemde çok güçlü bir isim gibi geldi. Bir anda aklıma geldi benimde. Hemde sanırım manası bilinç bulanıklığı gibi bir şeydi. Yani hem zekanla hem güzelliğinle düşmanlarımızın bilincini bulanıklaştıra bilirsin" Luna da çok sevmişti ismini.

İkisi de oldukça mutluydu o gün. Ve yavaş yavaş bir sürü dövüş yeteneği, silah kullanma becerisi, reflex gibi özellikleri kazanmaya başlamışlardı. Hemde bunu tam bir yılda yapmışlardı.

Şimdi ise tam 18 yaşındaydılar ve ilk maceralarını gerçekleştireceklerdi. Saraydan biraz uzak bir köyde bir adam olduğunu öğrenmişlerdi. O adam köyde ki bazı kadınları rahatsız ediyor ve geceleri insanların evine hırsız olarak giriyordu. Bunu birileri konuşurken duymuşlardı. Yavaş yavaş durumu artık her kes konuşmaya başlayınca onlar bunu üstelenmek istemişlerdi. Bir macera arıyorlardı zaten ve bu onlar için iyi bir fırsatı.

İkiside Marcina'nın, anne ve babasını zor ikna etmişlerdi. Sadece gezmek istediklerini ve üç saate döneceklerini söylemişlerdi. Zaten onlar için yeterdi. Şu an ise ağaç evde bir kaç hazırlık yapıyorlardı. İkiside bilinmemek için siyah ve bordonun birleşimi olan pelerin ve kıyafet olarak vücuda oturan siyah pantolon ve üst kombini yapmışlardı. Pelerin uzun olduğu için bacak kısmına bıçak yerleştirmişlerdi.

Pelerinin iç tarafına işe küçük zehir şişeleri koymuşlardı. Kör edici bir toz da ekleyince onlar için tamamdı. Zaten bir adam için bu kadar şey fazla bileydi onlara göre. Sadece bıçak, zehir ve kör edici toz alıp hazır olmuşlardı.