Yazardan.
Sabah uykusundan heyecanla uyandı hyunjin. Banyoda işlerini halletti ve üzerine mavi beyaz çizgili bir tişört, altına ise siyah bir şort giydi. Hızlıca kahvaltı yapmaya indi.
"Annee!"
Koşarak mutfağa gitti ve annesinin yanağına sulu bir öpücük bıraktı.
"Günaydın oğlum."
"Günaydınn."
"Hadi otur masaya baban gelir şimdi."
Bol sohbetli bir kahvaltının ardından hyunjin kaykayını alarak kapıya yöneldi. Saate baktı, on bir buçuğu gösteriyordu.
"Annee ben çıkıyorum."
"Nereye hyunjin?"
"Dün anlattım ya, Felix ile parkta buluşucaz diye."
"Doğru, tamam canım dikkat et."
"Ederiim."
Dışarı çıktı ve kaykayına binerek parka yöneldi.
Felix aynı yerde oturuyordu, hızla yanına gitti ve oturdu.
"Merhaba Felix."
"Merhaba hyunjin."
"Çok beklettim mi seni?"
"Hayır yeni geldim sayılır."
"Pekâlâ ne yapmak istersin?"
"Bilmiyorum ki."
"Hmm seni sallamamı ister misin?"
Felix heyecanla gülümsedi.
"Çok yükseklere sallayabilir misin? Bulutlara kadar."
"Tabii ki güçlüyüm ben."
Hyunjin ayağı kalkarak Felix'in arkasına geçti ve başta yavaş olmak üzere onu sallamaya başladı.
Felix kahkaha atarken hyunjin de mutlulukla gülümsüyordu.
"Çok eğlenceli! Daha yükseğe Hyunjin! Bulutlara değsin ellerim."
Tüm gücü ile salladı hyunjin. Yorulduğu zaman kenara geçti ve Felix'i izlemeye başladı.
Bir süre sonra salıncak yavaş yavaş durdu.
"Nasıldı?"
"Çok eğlenceliydi teşekkür ederim hyunjin!"
"Rica ederimm. Şimdi ne yapalım?"
"Bu sefer sen karar ver."
"Tamaam." Dedi ve etrafa bakınmaya başladı Felix. Bir anda aklına gelen fikir ile hızla Hyunjin'e baktı.
"Buldum!"
"Ne buldun ne?"
"Bulutları izleyelim çok eğlenceli."
Kaşlarını çattı ve anlamsız bir bakış attı hyunjin.
"Bulutları mı izleyelim?"
"Evet, istemez misin?" Hemen yüzü düşmüştü Felix'in. Yapmayı çok sevdiği bir aktiviteyi ilk defa biriyle paylaşıyordu, hyunjin'in hoşuna gitmediğini düşündü.
Felix'in surat ifadesindeki değişikliği görünce hemen kendini açıklamaya çalıştı hyunjin.
"Hayır hayır! İsterim tabii! Sadece ilk defa yapacağım bu yüzden şaşırdım."
Morali hemen düzelen felix ise Hyunjin'i çimlerin üzerine yöneltti.
"Nasıl daha önce izlemedin? Cidden mi?"
"Evet, hiç izlemedim."
"Pekâlâ birlikte izleyelim o zaman."
İkili yan yana çimlere uzandı ve ellerini karınlarının üzerinde birleştirdi.
"Şimdi bulutları her hangi bir şeye benzet hyun."
"Hmm tamam."
Biraz sessizce düşündükten sonra hyunjin eliyle bir bulutu gösterdi.
"Bak bu ejderhaya benziyor! Değil mi?"
"Evet gerçekten öyle. Bak buda bir kalbe benziyor."
"Evet! Çok eğlenceliymiş bu Felix!"
"Dedim sana işte."
Tekrar bir sessizlikle bulutları izledi iki minik.
Felix'in aklında ise bir hayali vardı. Hyunjin'e söylemek istiyordu fakat utanıyordu, onunla dalga geçer diye düşünüyordu. Daha önce başına gelmişti çünkü. Bu yüzden kimseye söz etmedi o zamandan beri. İçinden bir ses söylemesi için ısrar ediyordu sanki. Ama Felix arkadaşını kaybetmek istemiyordu, bu yüzden sustu.
Daha sonra uzun süre boyunca sohbet ederek, gülerek bulutları çeşitli şekillere ve nesnelere benzettiler birlikte.
Uzun saatlerin ardından Hyunjin'in karnı gurulduyordu. Karşısındaki ağaca yaslanmış bir pozisyonda oturan Felix'e çevirdi bakışlarını.
"Felix, ben acıktım. Sende acıktın mı?"
"Evet hemde çok. Karnımda kurt uluyormuş gibi sesler var."
Felix'in benzetmesi ile kahkaha attı Hyunjin.
"Hadi o zaman yemek yemeye gidelimm!"
İkili ayağı kalktı ve evlerine doğru koşmaya başladılar.
Evlerine geldikleri zaman Felix durdu,
"Hyunjin tekrar dışarı çıkacak mısın?"
"Tabii ki! Sende çıkacaksın değil mi?"
"Evett."
"O zaman hangimiz yemeğini önce bitirirse diğerimizi beklesin burada."
"Anlaştık!"
"Görüşürüz Felix."
"Bay baay."
Hızlıca evlerine girdi küçük oğlanlar.
"Annee! Çok acıktım!"
--
Yemek yedikten sonra Hyunjin tekrar dışarı çıktı hızla. Felix henüz gelmemişti, onu beklerken bahçedeki çiçeklere adımladı ve incelemeye koyuldu.
Kısa bir süre sonra Felix evden çıktı ve bahçede çiçeklerin yanındaki arkadaşını gördü. Onu korkutmak için arkasından sessizce yaklaştı ve elleri ile tam omuzuna dokunacağı sırada hyunjin hızla arkasına döndü ve bağırdı.
"BÖ!"
Bu hamleyi beklemeyen Felix ise poposunun üzerine düştü. Küçük bir çığlık atmayı ihmal de etmedi tabii..
--
Oh ne guzel yerde bitirdim hep boyle yapayim
Saka maka madafaka dalga geciyorum
Nasildi boluum, fikirlerinizi belirtin lutfen
Neysem ne diger bolumu yazayim elimde bolum kalmadi😞
Bbaaii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seaside town / Hyunlix
FanfictionKüçük bir sahil kasabası, iki minik beden, bir çocukluk. Yıllar sonra, küçük bir sahil kasabası, iki genç, bir aşka dönüşür. -- 02.12.2023 #14 Hyunlix 12.12.2023 #10 Felix 16.12.2023 #8 Felix 08.11.2024 #23 Hyunlix