19-En küçüğümüz

143 18 37
                                    

Yazarın anlatımından.

Hyunjin her gün olduğu gibi erkenden uyanıp okul için hazırlanmıştı. Evden çıkma saatine yakın odasındaki pencerenin kenarından gizlice Felix'in odasına baktı. Felix yatağını düzeltiyordu. Hızlıca odadan çıktı ve ayakkabılarını giymeye koyuldu.
Hyunjin tam çıkacakken annesi seslendi.

"Oğlum dur bu ne telaş? Harçlığını vereyim."

"Tamam anne bekliyoruum."

"Al bakalım. Fırına uğramayı unutma."

"Unutmamm. Görüşürüz annem."

Annesinin yanağına uzanarak bir öpücük bıraktı ve koşarak uzaklaştı.

Genç kadın ise gülümseyerek baktı arkasından bir süre.

Hyunjin sabırsızlıkla Felixlerin bahçesinin girişinde bekliyordu. Bir kaç dakika sonunda kapı açıldı ve Felix çıktı. Çilli oğlan arkadaşını görünce biraz şaşırdı ve vücuduna bir gerginlik yayıldı. Bu hissi sevmemişti.

Hyunjin de gergin bir gülümseme ile bekliyordu. Felix yanına gelene kadar avuç içleri terlemişti.

"Günaydın lix."

"Günaydın hyun."

Yavaş yavaş yürümeye başlamışlardı. Aralarındaki gerginliği azaltmak için Hyunjin sohbet başlatmanın iyi bir fikir.olduğunu düşündü.

"Nasılsın? Bileğin nasıl?"

"İyiyim. Bileğim de iyi merak etme."

"Rahatça yürüyebiliyor musun?"

"Hmhm. Fazla zorlamadığım sürece sorun olmaz sanırım."

"Bir kaç gün koşmayacaksın öyleyse?"

"Aynen."

"Anladım."

"Felix.."

"Hm?"

Elleri ile oynuyordu Hyunjin. Neden böyle gerildiğini anlayabiliyordu artık. Felix de fark etmişti elleri ile oynadığını, ama bir şey söyleyemiyordu.

"Ben.. özür dilerim. Ayağın kötüyken yanında olamadım. Hem okul hem de jisung ve senin doğum günün biraz üst üste geldi. Uğrayamadım yanına bu yüzden. Üzgünüm."

Sözlerinden sonra başını eğdi Hyunjin. Bir yerden elleri ile oynuyordu hala.

Felix gülümsedi ve Hyunjin'in bir elini tuttu.

"Sorun değil hyun. Hediyenden bile ne kadar uğraştığını anlayabiliyorum. Sebebin olmasa yanıma gelmemezlik yapmazsın zaten biliyorum seni. Üzülme."

Hyunjin rahat bir nefes verdi ve durdu.

"İyiyiz yani?"

"Tabii ki."

Gülümsedi ve önüne döndü. El ele biraz yürüdüler. Hyunjin fırını görünce durdu tekrardan ve Felix'e beklemesini söyleyerek içeri koştu.

İki tarçınlı çörek aldı, dışarı arkadaşının yanına ilerledi. Birini çıkartıp Felix'e uzattı.

Aralarının düzelmiş olduğunun rahatlığı ile okula kadar sohbet ederek yürüdüler.

--

Okula vardıklarında bahçede oturan arkadaşlarına selam verip sınıfa çıktı ikili.

Çantalarını bıraktıktan sonra Hyunjin kapıya doğru ilerledi. Arkasını dönüp Felix'e baktı.

Seaside town / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin