Seaside town / Hyunlix

16-Tarçınlı çörek

Yazarın anlatımı ile.

Önceki akşam Hyunjin gittikten sonra annesi Felix ile ilgilenmiş daha sonra da dinlenmesi için yalnız bırakmıştı.
Felix ise başlarına gelen küçük kazayı düşünüyordu. Garip hissetmişti. Böyle bir şey tabii ki ilk defa geliyordu başına. Unutabilmek için kendini başka şeylerle meşgul etmeye zorlamıştı.

Günün yorgunluğu ile de derin bir uyku uyumuştu. Sabah ise olması gerekenden biraz geç uyanmıştı ve ayak bileği ağrıyordu. Annesi bugün okula gitmemesini, dinlenmesini söylemişti. Bir yerden de gitmek istiyordu ama ağrısı engel olmuştu. Bir kaç saat sonra hastaneye gidip bileğini kontrol ettireceklerdi ve rapor alacaklardı.

'Hyunjin şimdi kahvaltı yapıyordur' diye düşündü içinden. Tekrar uykuya dalamazdı bu yüzden kitap okumaya karar verdi.

--

Hyunjin ise akşam Felix'in yaptığı gibi kendini meşgul etmeye çalışmıştı. Erkenden uyuyup erkenden kalkmıştı.
Okul formasını giyip kahvaltı yapmak için mutfağa gitti.

"Günaydın anne."

"Günaydın canım."

"Anne bir koku alıyorum. Yoksa?"

"Eveet. Tarçınlı çörek yaptım."

"Çok güzel kokuyor!"

"Otur bakalım. Hemen yap kahvaltını."

Hyunjin yerine oturdu. Annesi elinde tabak ve bir bardak ile masaya yaklaştı.

"Teşekkürler anne, eline sağlık."

"Afiyet olsun oğlum."

Genç kadın mutfaktan ayrıldı. Hyunjin tam yemeye başlayacağı sırada aklına bir şey geldi. Felix de tarçınlı çöreğe bayılırdı.

Çöreklerden sadece bir tane yedi ve sütünü içti. Kalan iki tanesini bulduğu bir saklama kabına koydu ve çantasına yerleştirdi.

"Anne ben çıkıyorum!"

"Dur Hyunjin."

"Efendim?"

"Felix bugün okula gelmeyecekmiş. Onu bekleme tamam mı?"

Hyunjin'in yüzü düşmüştü.

"Tamam."

"Hadi canım, dikkatlice git."

Kafasını onaylar bir şekilde salladı ve evden çıktı.

Gitmeden Felix'in yanına uğramak istiyordu. Kapının önüne geldi ve zile bastı. Bir kaç dakika sonra bayan lee açtı.

"Günaydın."

"Günaydın Hyunjin."

"Şey ben Felix'e bakmak istemiştim. Uyuyor mu?"

"Hayır canım, gel."

Hyunjin gülümsedi ve içeriye girdi. Felix'in odasına ilerledi ve kapının önünde durdu. Biraz gergindi.. Felix'in olanları unutmuş olmasını umarak kapıyı çaldı. Onay sesi alınca kapıyı açtı ve başını uzattı önce.

"Gelebilir miyim?"

"Tabii gel."

Hyunjin gülümseyerek yanına yaklaştı ve yatağın kenarına oturdu.

"Bileğin nasıl?"

"Biraz ağrıyor. Ama hastaneye gideceğiz, ilaç verirler."

"Hmm.. bugün sensiz sıkıcı olacak okul."

Felix güldü ve başını eğdi.

"Bizimkiler var ya. Sıkılmazsın. Ben bütün gün sıkılacağım asıl."