17-Üzgün bir Lixie

139 21 22
                                        

Yazarın anlatımı ile.

12.09.2011 Cuma günü.

Felix uzandığı koltukta doğruldu ve televizyon kumandasını alarak televizyonu kapattı.

İki gündür evdeydi ve çok sıkıyordu. Babası işte, kız kardeşi arkadaşının evinde ve annesi ise markete gitmişti. Tek başına yapabileceği bütün aktiviteleri de yapmıştı.

Başını duvarda asılı olan saate çevirdi. Akşam 17:00 olmuştu bile. Annesi ile hastaneye bileğini kontrole gitmişlerdi. Daha iyiydi. En azından ağrısı yoktu, sadece üzerine basamıyordu pek.

Yerinden kalkarak odasına gitti. Perdesini çekmek için penceresinin önüne geçti. Bu sırada karşı odadaki Hyunjin'i gördü. Çalışma masasına oturmuş bir şeyler yapıyordu. En son ziyaretinden beri hiç uğramamıştı yanına. Her ne kadar düşünmek istemese bile içten içe üzülüyordu Felix. Hyunjin'in artık onunla takılmak istemeyeceğini düşünüyordu bazen. Daha sonra hyunjin'in sözleri geliyordu aklına ve bu düşünceleri aklından siliyordu.

Doğum günü de yaklaşıyordu, biraz darılmıştı arkadaşına..

Pencerenin önünden çekildi ve perdesini kapattı. Kafasını dağıtmak için yatağına geçti ve kitabını alarak vakit öldürmeye çalıştı.

--

Hyunjin ise kırtasiyeden aldığı süsler ile minik albümündeki son süsleri yapıştırıyordu. İki gündür yapmaya fırsat bulamamıştı ödevleri yüzünden. Felix'in doğum gününe az kalmışken bitirmeliydi.

Yarın annesi ile şehir merkezine gidip bir kaç alışveriş yapması gerekiyordu. Aklında olan bir kaç parçayı da o zaman alacaktı.

Süslemesi biten albümü havaya kaldırıp bakacak iken hemen arkasına dönüp penceresine baktı. Eğer Felix bakıyor olsaydı sürprizi bozulabilirdi. Ama neyse ki perdesi kapalıydı. Son ziyaretinden sonra felix'in yanına uğrayamamıştı. Okul ve ödevleri birazcık yoruyordu ve eve geldiği zaman kalan sorumluluklarını yerine getirip uyumak istiyordu hemen. İçten içe üzülüyordu da. Çünkü biliyordu Felix de üzülüyordu. Asık yüzü ile yerinden kalktı ve o da perdesini kapadı.

Felix'in gönlünü doğum gününde alabileceğinden adı gibi emindi.

Aklına gelen bir kaç fikri annesine danışmak için odasından çıktı. Birlikte oturma odasında sohbet ederken kapı çaldı. Bayan hwang kapıyı açmak için kalktı.

Bir kaç dakika sonra elindeki kutu ile döndü.

"Anne yoksa kitap seti mi gelmiş?"

"Evet oğlum. Gel bakalım."

Kutuyu heyecanla açıp, dikkatle içindeki beş adet kitabı çıkardı hyunjin. Hasarları yoktu ve çok güzel görünüyordu.

"Hadi anne hediye paketine saralım!"

"Tamam oğlum sakin."

Güzelce paketlemeyi de bitirmişlerdi.
Hyunjin ikinci hediyesini de diğerinin yanına bıraktı. Saat geç olmadan uyuması gerekiyordu bu yüzden işlerini halledip yatağına girdi.

--

Sabah erkenden kalkmıştı hyunjin. Üzerini değiştirip annesi ile yola çıkacaklardı. Felix'in hediyesini tamamlamak için bir kaç eksiği vardı. Ayrıca Jisung'a alacağı hediye için avm'ye gitmeliydi. Kendine de bir kaç bir şey alacaktı. Şimdiden yorulduğunu hissetti ama güzel olacak diye düşündü.

Annesinden önce evden çıkmak için kapıyı açtığı sırada burnunun dibindeki arkadaşı ile korkudan bağırdı ve geri sendeledi.

"Tanrı aşkına Jisung! Ne yapıyorsun?"

Seaside town / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin