Bölüm 10

183 4 0
                                    

Annem, geçmişimdeki en büyük yaramdı. 

Babam ise en büyük şansımdı. Annemin yokluğunu hissettirmemek için kendini paralardı adeta.

Okula giderken her sabah kalkar sütümü kendi elleriyle içirirdi. Saçlarımı annem yapmadığı için babam örerdi her zaman. Bazen annemin neden benden bu kadar nefret ettiğini düşünürdüm. Ama asla bir cevaba varamazdım. 

Şimdilerde içimden bir ses sevmemesinin sebebini onun gibi olmadığım için olduğunu söylüyordu.

Ablam Süsen, babamın anlattığı kadarıyla annemle çok iyi anlaşırmış. Çünkü Süsen dış görünüş olarak babam fakat davranış ve kişilik olarak tamamen annem gibiymiş. Bense dışı annem olan ama içi asla annem olmayan o kızdım. Babam gibiyim. Artık annemin beni sevmesini istemiyordum.

Kutay İstanbul'a gideceğimizi söyledikten sonra onu onaylamış ve eve gitmem gerektiğini söylemiştim. Son 1 saattir yaptığım gibi duşun altında dizlerimi kendime çekmiş sadece düşünüyordum.

İfşa edilmiştim. Beklediğimden hızlı olmuştu. Artık bir işim yoktu ama ailem vardı. Kutay, Hande, Mahir, Mahi ve Hakan. Kısa zamanda samimi ortamlarındaki aile esintisine katılmıştım bende.

Duşun suyunu kapattım ayağı kalktım. Asılı olan havluyu vücuduma sarıp banyodan çıktım. Kutay odamda yatağımda oturuyordu. Onunla ilgili duygularım karmakarışıktı. İlk defa kalbim konuşmaya başlamış, arzularını göstermişti. Ama elimden hiçbir şey gelmiyordu.

' Yola ne zaman çıkacağız?' diye sorguladım Kutay'ı.

'Bu gece çıkacağız.' Dedi Kutay kısa bir cevapla. Gözleri vücudumda geziniyordu.

'Ne kadar kalacağımız belli mi?' Diye sordum.' Ona göre kıyafet alacağım.' Dedim kısaca açıklayarak. Tüm dermanım çekilmiş gibiydi.

'En fazla bir hafta kalırız. ' dedi Kutay odaya giren Badem'i kucağına almış severken.

'Tamam.' Dedim kısaca. Soğuktum. Eskisi gibi yakın olmak ikimizin de canını yakardı. Sadece ortaktık hepsi bu.

'Böyle yapma, hiçbir şey olmamış gibi davranmak çözüm değil Lavin.' Dedi Kutay karşıma dikilip. O güzel yüzünde kaşlarını çatmış, yüzünü sinirli bir ifade almıştı.

'Hiçbir şey olmamış gibi davranmıyorum Kutay. Aramıza mesafe koyuyorum sadece. Olması gereken bu.' dedim sakince. Eğer umutlanmak istemiyorsak uzak durmalıydık.

'Haklısın.' Dedi Kutay sadece. Gözlerini sıkıca yumup sertçe yutkundu. Rüyadan uyanmış gibi afalladı gözlerini açtığında.

'Bak Kutay, eğer yapamayacağımızı düşünüyorsan ve bunu istemiyorsan elbette ki seni anlarım. Kararına saygı duyarım. Ama eskisi gibi olursak eğer canımız yanar. Ve ben artık canım yansın istemiyorum. Kararını net bir şekilde ver, ver ki ona göre bende yol çizeyim kendime.' Dedim. Benimde kafam karışıktı ama Kutay'ın ki kadar değildi. Şu anda asla ne istediğini bilmiyor ve anlık davranıyordu. Buna asla izin vermezdim. Net bir insandım. Ya evet ya hayır. Belki yoktu.

Yalan söyleme Lavin sen belkilere sığınmış bir kadınsın.

Biliyorum hep belkilere sığınmıştım ama bunun belkisi canımı çok yakardı. Herkes gibi kendimi korumaya çalışıyordum sadece. Defalarca yara almış ve kırılmış kalbim bir de bunu kaldıramayabilirdi.

'Ben çıkayım, sende hazırlan. Yarım saate çıkmış oluruz.' dedi Kutay. Gözleri bana değmeden hızlıca odadan çıktı. Derin bir soluk verdim. İçimdeki arsız kadın konuşmaya başladı.

Özgürlük SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin