Chocolate •Hyunin• ⚜️

17• "Mesaj"

Oy ve yorum🍫
•••

"Jeongin. İyi misin sen tepeye çıktığımızdan beri bir garipsin."

Garibim. İnan bana Felix aşırı aşırı garibim. Ne başımı sıradan kaldırdım ne de bir cevap verdim. Öylece durdum yerimde. Dün hissettiğim şeyden sonra tamamen saçmalamış elim ayağıma dolanıp yere düşmüş birkaç takla da atmıştım. 

Evet biliyorum söylemenize gerek yok salağım. Cidden... Hyunjin'in yüz ifadesi aklımdan çıkmıyordu. İsmimi ilk defa o kadar yüksek söylemiş ve peşimden koşup kaderine teslim olup yuvarlanan beni tutmuştu. Kollarında bebek gibi kalmıştım. Endişeli yüz ifadesi, benim mızmız halimi görünce değişmiş çok yani aşırı çok derecede tatlı bir şekilde gülümsemişti. Dudağımı büzdüm. Benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu evet ama böyle her defasında rezil olmamda büyük başarıydı cidden. Dünya aptallar federasyonu diye bir şey varsa bana madalya vermeleri gerekiyordu.

"Daha fazla ne olabilir Felix, resmen top gibi yuvarlandı. Hyunjin tutmasa pffff hahahaha aklıma geldikçe gülüyorum."

Seungmin'in konuşmayı bitirince vurma sesi duydum. Canım arkadaşım Felix arkadaş düşmanı Seungmin'e haddini bildirmiş olmalıydı. Seni seviyorum Felix. Lütfen aptallıklarıma rağmen beni sev.

"Teknik olarak o kadar kötü değildi. Hadi ama Hyunjin kucağına aldı seni. Banka kadar taşıdı felan. Çok yakındınız. Seni sevdiğinden ona güzel hissettirmiş olabilir."

"Bana da... İyi hissettirdi."

Fısıltılı bir şekilde dediğim kelimelerden sonra ani bir sessizlik oldu. Nefesler bile tutulmuştu sanki. Kafamı hafifçe kaldırıp arkadaşlarıma baktım. Üçüde gözlerini kocaman açmış dudaklarını birbirilerine bastırarak kafalarını eymişlerdi. Korku filmi sahnesi gibiydi. Hemen başımı tekrar sıraya koydum. Hayır bir şey demedim yok bişi anlamadılar hayır.

"SEN A-h aşık olmuşsun oha." Bağıracakken yine bir vurma sesi gelmişti neyseki ve fısıltılı bir şekilde devam etmişti geri kalanı. Biraz sıcaklamıştım aniden. Cidden. Hayır. Kızarmış olamam hayır hayır-

"Kızarmış kyaak ne oldu ne oldu neyinden en çok etkilendin? Senin hislerini bir şey uyandırmış olmalı. Ay yoksa şapkası geriye düşmüştü o an mı şapşiko oldu aaaa çok şükür sonunda yahu. Bu saplardan gına gelmişti artık ikili randevuya çıkabiliriz Jeonginnn"

"Hey. Ayıp oluyor."

"Sen sus platonik. Anlat Jeonginniee"

Felix o kadar heyecanlıydı ki daha fazla ses çıkarmaması için başımı kaldırdım. Ben açıklama yapana kadar susmayacağı belliydi çünkü. "Evet o olduğunda şey oldu. Böyle yakındık felan ondan. Hoşlanmaya başladım sanırım ama sessiz olun. Minhyuk problemini biliyorsunuz."

"Tch o şerefsiz yüzünden aşkını doğru düzgün yaşayamıyorsun. Her neyse. Tepeden sonra hiç konuştunuz mu?"

Olumsuz anlamda kafamı salladım. Yıldız sarayında biraz daha durmuş sonra da ayrılmıştık. En son el sallamıştık birbirimize. Gerçi ayrılana kadar el eleydik. Soğuk ellerimi tutmak hoşuma gidiyordu. O da bunu seviyor olsa gerek parmağıyla okşuyordu parmaklarımı. Güzel hissettiriyordu. Hmhm.

Ben sanırım gerçekten hoşlanıyordum.

Ama... Ama. Ama yani iyileşsin kendi için çabalasın sonra demiştim. Öyle şey edemezdim yani. Hmhm. Beklemem gerekiyordu. O biraz daha açılıp kendine gelince söylerdim öyle çünkü şeye şey olurdu evet.

Tanrım sanırım ben onu seviyorum! Bu saçma salak düşünceler düşündükçe kızarmalar sadece hoşlanma olamazdı. Derin nefes al Jeongin. Yeni yeni tanışıyorsunuz. Durumunu da biliyorsun. Sakin ol.