Chocolate •Hyunin• ⚜️

15• "His"

Oy ve yorum🍫
•••

"Güzel mekanmış sahiden."

Felix'in dediğine katıldığımı belli etmek için kafamı salladım. Baya güzel bir yerdi. Koyu ve açık kahveyle donatılmış arada aksesuar olsun oturduğumuz sandalyelerin minderleri olsun kırmızı detaylar eklenmiş bir yerdi. Çok güzel görünüyor ve kokusu da insanın içini açıyordu. Her şey bir yana az kişi vardı. Sekiz kişilik büyük bir grup olarak Hyunjin'in yanındaydık zaten. Öyle başka kişiler yüzünden de strese binmesini istemiyordum. Güzel güzel vakit geçirmeliydik bugün. Evet. Bunun olması için elimden geleni yapacaktım.

"Sipariş verelim sonra konuşmaya başlayalım~"

Yine hak verip başımı salladım. İki sevgili cidden buluşmalarımızı yönetiyor ve muhteşem hale getiriyorlardı. Derin bir nefes aldım ve yanımda şapkasını sonuna kadar çekmiş Hyunjin'e baktım. Büzülmüş minicik olmuştu masa da. "Hyunjin? İyi misin?"

İşaret parmağımla şapkasını biraz kaldıracakken masanın altındaki eli dikkatimi çekti. Titriyordu. Baya baya sallanıyordu hemde. Yutkundum ve parmağımı geri çekip ellerinin üstüne koydum elimi. Çok soğumuştu cidden. Keşke evdeki el ısıtıcılarından birini getirseydim. Çok iyi olurdu.

Elini iyice kavradım. O da ilk başta tepki vermese de sonradan kavradı ve uzun parmaklarına hapsetti beni. Bu... Hm. Farklı hissettirmişti.

"Hyunjin. Benim dememle sakin olmayacağını biliyorum ama yine de bir noktada tanıyorsun onları. Onlar sana zarar vermez. Derin nefesler al lütfen."

Dediğime uyup yapmaya başlayınca gülümsedim. Cidden deniyordu ve eminim ki başaracaktı. Yavaş yavaşta olsa üstesinden gelecekti.

"Her şey bir yana sen niye podyuma çıkacak gibi giyindin hyung?"

Seungmin'in sorusuyla bakışlar Minho hyungu buldu. Siyah kumaş pantolon, beyaz içinde atleti görünecek kadar düğmelediği gömlek ve sol bileğine taktığı siyah saatiyle cidden defile mankeni gibi duruyordu. Bir de bizlere baktım. Kırmızı geniş tişört ve geniş eşofman altıyla bendeniz Jeongin, kumaş kot ceket pantolon giyinerek çift olduklarını belli eden Changlix ikilisi, siyah tişört siyah şort klasiği Chan hyung, üstünde yazılar olan uzun tişörtü ve şortu olan Seungmin, kendini Minho hyungun en sevdiği renk olan mint yeşiliyle donatmış Jisung.

Şey. Bence biraz olsun çift çift olmuştuk ama olay şu ki Hyunjin'i çağırırken bahsettiğimiz şu 'aynı renk' giyinme olayı olmamıştı. Aklıma gelmesiyle dudaklarımı yaladım. Umarım Hyunjin'in aklına gelmezdi.

"Herkesin klasiklerini söylüyorum. Bir ice mocha, iki latte, bir hibicus, 4 tane de ice americano. Hyunjin sen ne içmek istersin?"

Gözler Hyunjin'e dönünce elimi sıktı aniden. Yine de kafasını kaldırmış ve konuşmuştu. "Bende ice americano alabilirim."

Changbin hyung gülümseyip adama söylerken Hyunjin'e yaklaştım. "Çok acı değil mi o? Nasıl içebiliyorsunuz anlamıyorum."

"Etkili olması ve o acı tadı hoşuma gidiyor."

Kekelemediği için o kadar mutluydum ki zil takıp oynayabilirdim şu an. Gülümsedim ve önüme döndüm. Elim hala ondaydı ve bundan rahatsız değildim açıkçası. Tek elim bana yeterdi bence. Ayrıca soğukluğu biraz olsun gidiyordu sanki. Belki de benim tenim soğuyordu bilemiyorum.

"Jisung mint yeşili yakışmış. Çok güzel görünüyorsun. Dünyada acaba bu renk bir sincap var mıdır?" Hyung elini kaldırıp bizimkinin saçına dokundu. Parmağını saçına dolayıp hafifçe çektiğinde yanındaki Jisung ona doğru eğilmişti biraz. "Ayrıca dün okulda olan olayı konuşmaya ne dersin?"