Yaz tatilinin ortalarında kafe normale kıyasla daha çok müşteri alıyordu. Seungmin ve Taehyun durum böyle olunca beraber çalışmaya başlamış bir şekilde herkese yetişmeye çalışıyorlardı.
Seungmin yorgunca kasaya yaslanırken siyah saçlı alfa ona güldü. Felix ona su uzatırken "Keşke sende Jisunglar ile gitseydin tatile.
Sarışın omeganın getirildiği suyu içip bardağı kenara koydu Seungmin. "Yani bayadır sadece ikisi kalmıyor biliyorsunuz hala onların evindeyim bu yüzden tatilede gidip araya girmek istemedim".
"Ayrı eve çıkmak istiyorum demiştin bir yer buldun mu?" diye soran Jeongin ile başını olumsuz bir şekilde salladı.
"Bulamadım ya pek uygun değildi benim için".
"Minho ile yaşa işte" diyen Felix ile omuzuna vurup "Saçmalama" demişti.
"Ya! Hem saçmalamıyorum! Sevgili gibi dolanıyorsunuz etrafta zaten. Yaklaşık iki aydır flört ayağında dolanıyorsunuz".
Omega dudaklarını büzüp elleri ile oynadı "Yakında olur muyuz ki?".
"Olursunuz tabi o enayi nasıl hala sevgilin olmadı anlamadım zaten". Bununla üçü de gülmüş "Neden inmedi?" diye sormuştu Seungmin merakla.
"Rahatsız biraz ya ateşi vardı çorba yapıyorum zaten" diyerek cevapladı Felix.
"Çok kötü değil di mi?" diye endişeyle soran arkadaşı ile saçlarını karıştırıp "Merak etme kötü değil dinlensin hemen ayağa kalkar" dedi Felix.
Seungmin bir nebze rahat hissederken duyduğu arkadaşının sesi ile hemen eline sipariş defterini alıp müşteriye ilerledi.
Dükkan biraz daha dolarken "Yardım edeyim" diyen Jay eline aldığı tepsiler ile ait oldukları masaya ilerledi.
Seungmin de bu sırada boş tepsileri mutfağa koyuyordu. Felix telaşla yanına gelip "Seungmin çorbayı götürül müsün? Mutfaktan çıkamam şuan. Anahtar burada".
"Tabi görürüm Lix" diyerek elindeki çorba olan tepsiyi ve anahtarı alıp dikkatle ilerlemeye başladı.
En köşede olan kapıyı açıp merdivenleri çıkmış önüne çıkan kapı ile tepsiyi ayakkabılığa bırakıp kapıyı açtı.
Tepsiyi tekrar alarak içeriye girmiş ayağı ile kapıyı kapatarak içeriye göz atmıştı.
Bir çok sefer gelmişti buraya. Minho ile diziler izleyip akşam yemeği dahi yemişti. Yüzünde gülümseme oluşurken alfanın odasına doğru ilerledi.
Hasta olduğu için feroman kokusu normalden daha çok gelirken güldü. Kapıyı tıklatarak girmiş gözünü kaşıyan Minho ise kısık sesiyle "Felix?" diye seslenmişti.
"Dıt yanlış!" diyen omega ile gözlerini tamamen açıp gülümsedi "Ya Seungmin" diyerek yanına oturan omegaya baktı.
Seungmin elindekileri komidinin üstüne koyup alfanın alnına dokundu. Dudağını ısırıp "Ateşin var cidden" diyerek etrafına bakındı.
Cam açıktı üstünü de tamamen örtmemişti. "Çorbanı iç Felix senin için yaptı" diyerek alfanın oturmasına yardım etti.
"Kendin yiyebilir misin?" diye sorarken "Yerim" diyen Minho ile tepsiyi kucağına bıraktı.
Minho ağır ağır çorbayı içerken yarısında kaşıyı bıraktı. Dudaklarını sarkıtıp "Doydum" demesi ile omega kaşlarını çattı.
"Bişey yemedin ki Minho. Ye şunu hadi" demesi ile alfa başını iki yana salladı "İstemiyorum".
Omega iç çekip eline kaşıyı alarak çorbaya daldırdı. Bir kaşık alırken "Aç ağzını hadi" demiş Minho dudaklarını bastırırken dibindeki kaşık ile homurdandı.
"İyi" diyerek ağzını açmış Seungmin ona kalan çorbasını içirmişti. Biten çorba ile gülüp tepsiyi tekrar komidine koydu.
Elini peçete ile silerken "Bebek gibisin şuan" demişti. "Sensin bebek" diyerek huysuzlanan alfa ile daha çok güldü.
"Sen biraz daha yat ben sonra tekrar yanına gelirim oldu mu? Zaten kafe bir iki saate kapanır" demişti.
Kalktığı sıra belinden çeken kollar ile dizlerinin üstünde yatağa tekrar düştü. Ona sıkıca sarılan Minho "Um beni hasta mı etmeye çalışıyorsun" diye güldü.
Alfanın gülüşü kulağını doldururken "Bir süre böyle kalsak" dedi Minho. Seungmin yaşadığı dejavu hissi ile saçlarını okşadı.
"Peki ama hasta olursam sende bana bakacaksın".
"Bakarım". Sessizce bir şekilde öyle dururken Minho başını kaldırıp alttan omegaya baktı.
"Bugün seni hiç göremedim çok eksik bir histti biliyor musun. Gözlerimin sürekli seni bulmasına alışmış haldeyim ve bugün seni görmemek çok kötü bir histti".
Seungmin ne diyeceğini bilemezken yanına oturdu. Minho'nun kolları hala onun beline sarılı haldeydi. Alfa kokusunu içine çekti.
"Bana sarılmanı seviyorum, kokunu seviyorum. Bana sarılınca üzerime geçen kokunu seviyorum. Günün sonunda hala kokunun burnumda olmasını seviyorum".
Hoş gülüş kulağına gelirken "Nasıl bu kadar sevebiliyorsun beni?" diye sordu omega. "Nasıl sevmeyeyim ki seni? Sen o kadar güzelsin ki bununla beraber o kadar güzel kalbe sahipsin sana aşık olmadan nasıl durabilirim".
Artık gözleri kapanan alfa ile fırsat bildi Seungmin. Fazla utanmış haldeydi ve kaçmak istiyordu şuan.
"Hadi yat artık" diyerek alfayı yatağına yatırdı. Üstünü örtüp odadan çıkmış sırtını kapıya yaslanmıştı.
Elini kalbine götürüp avucunun içindeki tişörtü sıktı. Yanakları yanıyordu, kalbi çok hızlıydı. Minho'nun sözleri karnında kelebek hissi oluşturmuştu.
Yüzündeki gülüşü ise silemiyordu. Pencereden kararmaya başlayan havaya baktı. "Demek sevmek bu" dedi.
Sevmeyi biliyordu azda olsa.
"Demek sevilmek böyle birşey". Ama sevilmeyi bilmiyordu. Ona bunu hissettiren ilk kişi ise Minho'du.
---
Bir daha ki bölüm çok güzel olcak ay
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coffee love // 2min ✓
Fanfiction(omegaverse) Eşinden boşanmak üzere olan Seungmin, iş bulmak için bir kafeye gider. "Bebeğim Bebeğim, sen karamelli macchiatosun Kokun hala dudaklarımda tatlı Bebeğim Bebeğim bu gece" 2min Changjin Jeonglix Chansung