5.bölüm

394 36 30
                                    

Gözümü açar açmaz karşımda bizim tim vardı ilk şaşkın şaşkın baktım sonra sinirli bir şekilde.
"Ne uyandırıyorsunuz lan"
"Kızım insan bir nasıl girdiniz diye sorar harbi değişiksin"dedi dağ ayısı,hödük ve bay çok bilmiş
"Gidin evinize hadi uykum var"
"Kalk gezmeye gidicez"dedi Baran
"Gitmiycem ben"
"Ya bir kalk valla çok güzel yerlere gidicez"
"İstemiyorum"
"Hadi üstünü giyin biz bekliyoruz"

Odadan çıktılar 10 dakika sonra geri geldiler fakat manzara pek istedikleri gibi değildi sanırım.

"Kızım kalksana"
"Sizi şikayet ederim yürüyün gidin"
"Kalk daha hesap vercen"
"Ağzımı bozdurmayın defolup gidin"
"Ya kalk"
"Yeter gidin defolup gidin bıktım dokunmayın bana"
Yorganı tepeme kadar çekip uykuma devam ettim.

Yaklaşık bir saat sonra uyandım telefonu yanıma aldım ağzımı iki metre açıp esneye esneye odamdan çıktım fakat karşımda kos koca tim vardı hemde tam kadro hepsi bana bakarken ben onlara bakma gereği bile duymadan mutfağa gidip kahve yapıp geldim.Karşılarındaki tekli koltuğa oturdum hem telefona bakıp hemde kahvemi yudumluyordum hiç onları takmadan.
Bir süre sonra kahvem bitti hemen kalkıp bardağı mutfağa bırakıp geldim hâlâ elimdeki telefona bakarak yine aynı oturduğum yere oturdum bir kaç dakika sonra telefonu kapatıp onlara baktım.

"Ee niye geldiniz ne var?"
Hepsi birbirine bakımda en sonunda Cengiz
"Ya bunumu sorar insan ilk nasıl girdiniz diye sorar"
"Biliyorum nasıl girdiğinizi Baran'a ilk geldiğim zaman uykum ağır olduğu için beni uyandırması sebebiyle yedek anahtarımı verdim"
"Evet biliyormuş" dedi Kerem
"Zeki kız"dedi Mehmet
"Ee saadete gelin"
"Gezmeye gidelim diye geldik"
"Göbeğiniz bana mı bağlı gidin işte"
"Şımarma hemen sonra trip atarsın diye senin yanına geldik" dedi tahmin edebileceğiniz gibi dağ ayısı

"Allah'ım sen bana sabır ver gelmeyin o zaman birdaha Baran sende ver o anahtarı gelmeyin bir daha nereye giderseniz gidin beni çağırmayın hadi gidin sabah sabah bide sizinle uğraşıyorum sanki her gün sizi görmüyormuşum gibi izin günümdede evimdesiniz gidin hadi" ve ekleyerek "Ali abi sen üzerine alınma"

"Hadi hızlı hızlı"
"Tamam be kovsaydın daha iyiydi"dedi Eyyüp
"Zaten kovuyorum şuan"
"Gelmeyiz zaten bir daha sana insan diyip gelende kabahat"diye lafa atıldı tek hücreli taş devrinden kalma vitaminsiz,dağ ayısı

"Çok iyi olur valla Ali abi sen gel istediğinde ben bunlara dedim"
"Laflarına dikkat et şımarma iki yüz verdik diye"
"Haddini aşma yüzbaşı"
Baran lafa atılarak"nerdeydin tüm gece leş gibi kokuyorsun"
"Leyla'ya gittim kızlar falan geldi içtik sohbet ettik"
"Cidden sen buraya neden geldin Gece geldiğinden beri bir ile yaramadın bir işin ucundan tutmadın taşşak oynamaya gelmişsin bildiğin zaten çıtı pıtı bir kızsın dayanamazsın sen buralara,alışamazsın burası Antalya'ya benzemez "
"Yeter bu seni hiç alakadar etmez"
"Çık evimden"
"Yemedik evini"
Onlar çıkarken ben koltuğa oturdum hepsi çıktıktan sonra biraz düşündüm.

5 dakika 10 dakika 30 dakika 40 dakika ve daha nice dakikalar düşündüm sadece düşündüm dedemleri düşündüm hâlâ aramadılar çok özledim onları onlarsız bir gün geçirmeyen ben 1 ay geçirmiştim zehir gibi bir ay onlarla ayrılacağım hiç aklıma gelmezdi hiç düşünmezdim.

"Hadi kızım içeri gir artık biz hallederiz"
"Çok karanlık dede hiç bir yeri göremiyorum nasıl gireyim içeri"hayır sadece içeri girmek istemiyordu ama gerçektende hava çok karanlıktı dedesi inanmıştı.

Yazın köye gelmişlerdi o gün elektrikler yoktu Dedesi hayvanları besliyordu akşam dayısıyla beraber en son sıra köpeklere gelmişti ve köpeklerde bahçedeydi ıssız yolun ortasında yanında evler olmayan bir yerdi bulundukları yer.
Bir kaç dakika sonra dedesi elektrik tellerinin üzerine konan leylekleri görmüştü.

Azad TimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin