9.bölüm

229 21 0
                                    

Nasılsınız arkadaşlar iyimisiniz bölüm geç geldi kusura bakmayın özür dilerim.💗💓

Sonunda bir hemşire gelip 'girebilirsiniz' dedi kalbim o an nasıl çarptı anlatamam ama içeri girince onun aksine öfkeyle bakan bir çift göz bana döndü

"neden geldin yinemi Baran ısrar etti"
"Hayır sadece yaralandığın için geldim"
"Bir şey yok bir bıçak yarası altı üstü"
"Niye saatlerce durdun o zaman"
"Eski yaralar kanadı ayrıca seni ne alakadar eder."
"Abi yeter atışmayı kesin"dedi cengiz
"Kes sesini" dedi bir anda Yüzbaşı
"Neyse ben çıkayım daha fazla gürültü olmasın" dedim arkamı dönüp kapıya yönelirken
"Bencede çık git"
Bu lafının üzerine sadece arkamı dönüp ona baktım o buz mavisi gözlerine ama sanki bir kalkan gibi ifadesizlik kuşanmıştı gözlerini.

Kapıyı açıp çıktım kapıyı kapattım üzerine sertçe ama sanki o kapıyı kalbime kapatmıştım.

İleri gitmek istesemde ayaklarım yere çakılmış gibi yürüyemiyordum sanki kalbimi orada bırakmıştım sanki benliğimi orada bırakmıştım.

Yürüdüm nereye gittiğimi bilmeden yürüdüm.
Koştum ama çıkmaz bir sokağa koşuyordum sanki
Kaçmaya çalıştım ama neyden kaçtığımı bilmiyordum.

Elimi uzattım tutması için ama kimin tutması gerektiğini bilmiyordum.

Sanki ruhumu birisi bir köşeye sıkıştırmıştı,nefes alamıyordum.
Canım yanıyordu ama neden bilmiyorum.

Abim olsaydı üzülme 'Işığım' derdi sahi ışığı neredeydi o gittikten sonra sönmemişmiydi ışığı.

Ölmemişmiydi Ay kızı ruhu sökülüp atılmamışmıydı.

Neredeydi onun biricik kız kardeşi.

Neden ölmeden ölmüştü biricik kardeşinin gözünde.

Etrafa bakındım neredeyim diye fakat hiç bilmediğim bir yerdeydim
dalıp gitmiş olacağım ki fark etmemiştim bile buraya geldiğimi

Tam olarak başımı yukarı kaldırınca bir ışık vurdu yüzüme sokak lambasıydı bu gözlerimi kamaştıran şey.

Yürüdüm belki bu yollarda abimin izi vardır belki abimin elleri bu duvarların üzerinde gezinmiştir belki ona bir adım daha yaklaşabilirim diye yürüdüm,koştum daha çok koştum ayaklarımda derman kalmamıştı artık yere bıraktı beni ayaklarım
Abim vardı karşımda onu istiyordum.

"Abi"

"Abi!!"

Yerden destek alıp ayağa kalktım yavaşça yürüdüm.

"Abi gitme"

"Abi bırakıp gitme" yaklaştım daha çok yaklaştım

"Abi beni bırakma" elimi uzattım dokunmak için

"Abi beni yine karanlıkta bırakma" abim gitti arkasına bile bakmadan gitti

"Gitme"

Yere çöktüm "gitme yalvarırım gitme" ayaklarımı kendime çektim
Başımı dizlerime yasladım.

Ağladım hıçkıra hıçkıra ağladım artık dayanacak gücüm kalmamıştı artık sığınabileceğim bir yer kalmamıştı evim çöktü başıma deprem olmadan çöktü evim hemde.

Belki 1-2 saattir yerde o şekilde ağlıyordum kalktım yerden ağlamaya devam ederek yürüdüm nereye bilmiyordum ama sadece yürüdüm.

Saatlerdir yürüdüğüm yürüyüşüme bir son verdim ve kafamı kaldırıp etrafa bakındım evden biraz uzaktaydım sadece yarım saatlik bir yoldu.

Azad TimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin