11

130 13 1
                                    

Leya'dan:

Yağız'ın kalp atışları uykumu getirmişti, ait olduğum yerdeydim sonunda. Onca çabam boşuna değilmiş.

Kafede olduğumuzu umursamayarak gözlerimi yummuştum ki-

Telefonum çalmaya başladı.

"Çok sağol Çağan ya."diyen Yağız'a gözlerimi devirdim.

"Sen de kıyamet kopsa Çağan'dan bileceksin."

"Ama bak bakalım başka biri çıkacak mı?"

Yağız haksızdı. Telefondaki bilinmeyen numara yazısını görünce yutkundum. Telefonu Yağız'a çevirince yüzü sertleşti. Hemen cebinden telefonunu çıkardı.

"Ne yapıyorsun?"

"Telefonu açıp söylediklerini ses kaydına alacağız, böylece polise karşı kullanabiliriz."

Kafamı sallayıp onayladım. Titreyen ellerle hoparlöre alıp telefonu açtım.

Başta sadece hışırtılar geliyordu. Ardından biri konuşmaya başladı. Bu ses... çok tanıdıktı, fazlasıyla.

"Olamaz, olamaz oldu mu bu? Ne oldu böyle? Bu kadarını yapmak istememiştim! Al şu silahını! Çok kan var ne yapacağız, ambulansı-

Tak tak tak.

Üç tane silah sesi.

"Ne yaptın sen salak herif?!"

Üzerinde oynanmış robotik bir ses konuştu: " Başladığın işi bitirdim."

"H-hayır! Benim amacım bu değildi! Sadece onu korumak istedim ben!"

"O şimdi sonsuza dek güvende olacak."

"S-sen bir katilsin!"

"Suçu bana atmaya çalışma, bu cinayeti birlikte işledik biz. Şimdi o yaran mikrop kapmadan seni hastaneye götüreceğim, ölmeni istemem. Ortağımsın sen Yağız Kılınç."

Telefon yüzlerine kapandı.

Yağız'ın sesi miydi bu? Hayır olamazdı,yanı başımdaydı o. Korkuyla ona yüzümü çevirdiğimde gözleri dolu bir şekilde elimdeki telefona bakıyordu.

"Y-yağız, bu?"

Telefonunu elime sıkıştırdı.

"Kanıtın burada, artık polise gitsen iyi olur."

Gözlerimden akan yaşları artık tutamıyordum.

"Cidden sen miydin?"

Yüzüme bakmıyordu. Başa dönmüştük.

"Buradan çıkalım."dedi ve onayladım. Dışarıda hızlıca yürüyordu ama onu durdurdum.

"Yağız, anlatmayacak mısın?"

Kafasını kenara çevirdi, elimi yanağına koyarak yüzünü tekrar bana çevirdiğimde gözlerini acıyla kapattı.

"Güvenmiyor musun bana! Gidip polise yetiştireceğimi mi düşünüyorsun?"

"Hayır, hayır ondan değil."dedi hüzünle gözlerini açarak. Bu gözler neler görmüştü, karşımdaki bu yaralı çocuk neler yaşamıştı?

"Hatta en iyisi polise gitmen olur. Duydukların doğru, ben birini öldürdüm."

"Duyduklarıma göre bile öldürme işlemini yapan sen değilsin, sen polisi aramak istedin!"dedim yanağındaki yaşları parmağımla silerek. Canı yanmış gibi kafasını geriye çekti.

Koruyucu Melek~LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin