20

90 11 0
                                    

Dünyadaki en tuhaf otobüs yolculuğundan sonra "annem" hareketlendi ve indik.

Nasıl mı tuhaftı, ha, şöyle söyleyeyim...

Annem yanımda olmadığı 17 yılın güzel bir özetini istiyor gibiydi. Bir yandan da kendisi o kadar gevezeydi ki bana bir soru soruyor, hemen ardından bana cevap verecek zaman bırakmadan konuşmasını sürdürüyordu.

"Kafa kalmadı ya."diye mırıldandım.

"Ha, bir şey mi dedin?"

"Yok yok. Acele edelim."

Bir apartmandan içeri girdik. Her şey o kadar normaldi ki. Herhangi bir ailenin evi olabilirdi burası. Ancak meleklerden inme, misafirperverlikte çığır açmış bir ailenin eviydi.

Nedense ben bunu yememiştim. Özellikle annem ve Hüseyin'in bir geçmişi olduğunu öğrendikten sonra emindim, annemi her kim ağırlıyorsa farklı amaçları vardı.

"Galiba yoklar."

"Ne zaman gelirler tahmini?"dedim sabırsızca.

"Vallahi orası hiç belli olmuyor. Bazen saat 5te bazen gecenin 3ünde damlıyorlar."

"Ne meslek yapıyor bu insanlar?"

"Açıkçası sormadım. Birisi öğrenci olsa gerek,forma giyiyor. Seninkinin aynısından zaten."

Nefesimi tuttum. Bizim okuldan biri mi?

"Nasıl insanlar bunlar isimleri ne?"

"Valla öğrenci olan kız ne yalan söyleyeyim başlarda birazcık ukala geldi. Zaten zamansız zamansız eve girip çıkıyor. Ama sonradan bana nazik davrandı. Adam ise biraz daha büyükçe, abisi herhalde. Sanayide çalışıyor olsa gerek, geldiğinde üstü başı is kokuyor."

"Olsa gerek? Bu insanlarla hiç doğru dürüst konuşmadın mı? Hem hala isimlerini söylemedin."

"Ne yalan söyleyeyim kendi aralarında kıkırdaşıp  dursalar da ben soru sorunca durgunlaşıyorlar. Anneniz babanız nerede diyorum, kızım sen bu saate kadar nerelerdeydin diyorum ama çıt yok!"

"Uff tamam anladım yalvarırım bari en azından kızın ismini öğrendim de?"

"Şey. Dilimin ucunda ya..."

Ona inanamayarak baktım. Bir aydır buradaydı ve kendisini ağırlayan insanların ismini dahi bilmiyordu. Bizim okuldan biriydi, acaba annemi ağırladıklarının farkındalar mıydı?

"Bu kişilere hiç benden bahsettin mi?"diye sordum bir ipucu edinebilmeyi umarak.

Birden yüzü aydınlandı.

"Evet! Ah nasıl unuttum! Daha buralara geldiğim ilk gün seni o okulda gördüm. İzledim ama yanına gidemedim, zaten yüzün çizikti ve çok yorgun gözüküyordun. Babana kızdım bu çocuğa hiç mi göz kulak olmadı diye!"

Sanki sen çok oldun diye içimden geçirdim.

"Ee, olaydan ayrılmayalım."dedim onu hızlanmaya teşvik etmek için.

"Sen de bi lafa girme çocuğum! Hah, neredeydim? Sonra işte ben orada melül melül bakarken bir kızın da sana hüzünlü hüzünlü baktığını fark ettim. E meraklandım tabii. Çıkışta kızı yakalayıp sordum, bu çocuğu tanıyor musun, neyin nesidir. İlk bana sen kimsin der gibi baktı, tanıyorum da niye dedi asabi asabi, afralar tafralar tavanda tabii. Ee bende baktım başka türlü cevap alamayacağım, nüfus cüzdanımı çıkardım yapıştırdım annesiyim diye!"

Gözlerim kocaman açıldı. Bizim okuldan biri okul başladığından beri annemin burada olduğundan haberdardı, üstüne üstlük onu evinde ağırlıyordu fakat bana haber vermeye tenezzül etmemişti.

Koruyucu Melek~LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin